Seyr-i Sefain
Eser Tutel, Seyr-i Sefain’de Türk ticaret gemilerini anlatıyor. İlk çağrışımın aksine, hayli sıcak, duygu yüklü bir konu, Türk ticaret gemilerinin tarihi. Her geminin bir adı, bir kişiliği, bir hayat hikayesi var çünkü… Üç tarafı sularla çevrili “karayolu ülkesi”nin deniz yollarını, kaptan köşklerini, güvertelerini konu edinen nadir kitaplardan biri; içerdiği veriler ve yüzlerce fotoğrafla, bir kaynak kitap, bir katalog aynı zamanda. İlk sayfasına çok yıllar önce, 1828’de demir atılmış bir katalog…
Şirket -i Hayriye
Nerede Şirket-i Hayriye’nin o güzelim Boğaz vapurları? Nerede o vapurların usta kaptanları, saygılı yolcuları? O ahşap yalılar, tenteli kayıklar, çilekeş çatanalar, burnu havada alamanalar? O kocaman yelkenliler, çektiriler nerede? Hepsi de otomobillerin, hantal otobüslerin, dev köprülerin kurbanı oldu. Hem de birdenbire. Ya upuzun bacalı bir römorkörün peşinde çektiği o katran karası kocaman karınlı mavnalar? Onlar da Şirket-i Hayriye vapurları gibi birer ikişer Boğaz’dan silindiler. Bir daha geri gelmemecesine. Tek bir yandan çarklı vapur bile kalmadı elimizde. Dünyanın ilk araba vapurları, bir Türk’ün buluşu Suhulet ile Sahilbent’e neler oldu acaba? Ya kendi gibi ismi de güzel Tarz-ı Nevin? Ya Metanet, Resanet adlı yandan çarklılar? Sahi, Şükran ya da bütün gemilerin en güzeli Hale ile kardeşi Seyyale, minik Bebek ile Göksu ne oldular? Hepsini acımadan sattık, söktük, yok ettik. Aslında yok ettiğimiz Boğaziçi ve İstanbul’un canlı tarihiydi, ama kime ne? Kendileri yok oldu, gitti; bari öyküleri ve görüntüleri kalsın diye bu kitabı hazırladık. Şirket-i Hayriye hakkında yazılanlardan, şurada burada çıkan anılardan bulabildiklerimizi aldık, anlatılanları dinledik, dinlediklerimizi ünlü fotoğrafçıların fotoğraflarıyla süsledik. Bu kitapta o güzel gemileri, o güzel günleri yaşayanlara hatırlatmak, o günlere yetişemeyenlere de ilginç bir belge olarak sunmak istedik. Bu kitap, Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk anonim şirket olan Şirket-i Hayriye’nin kuru bir tarihçesi değildir. Kaptanları, yolcuları, iskeleleri, gemileriyle İstanbul’un yüz yıl öncesinin günlük hayatından canlı bir kesittir. Dedelerimizin, babalarımızın günlük hayatında vazgeçilmez bir yeri olan Şirket-i Hayriye’den günümüze kala kala işte bunlar kaldı. Birkaç kitap, birkaç anı ve eski fotoğraflar.
Gemiler… Süvariler… İskeleler…
Titizliğiyle tanıdığımız gazeteci yazar Eser Tutel, yaklaşık 30 yılını verdiği, zahmetli, ama zahmetine değen araştırmasını, bu üçüncü kitapla noktalıyor. Diğer ikisi, -Şirket-i Hayriye ve Seyr-i Sefain- geçtiğimiz yıllarda yine İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Eser Tutel, hiçbirimize fark ettirmeden “koca” bir sivil denizcilik tarihi armağan ediyor, bu üç kitabıyla. Gemiler… Süvariler… İskeleler…, adına dikkat edelim etmeyelim, hepimizin bir ya da birkaç seyahat ettiği gemileri, uğradığımız iskelelerin tarihini anlatıyor. Eser Tutel’in çalışması yalnızca İstanbul’da çalışan, birçoğu jilet olmuş vapurlarla sınırlı değil: Çilekeş şilepler, kosterler, tankerler, feribotlar, hatta hayatımıza yeni giren deniz otobüsleri… ve de iskeleler, fenerler ilginç tarihleri, hoş anılarıyla sayfalarda yerini alıyor. Bütün kitap boyunca bir zamanların “efendi kaptanları” dümen kırıyor, deniz fenerleri “kerteriz” veriyor… Eser Tutel’in deyimiyle:
-“Haydi selâmetle…”
Adım Adım Ekmekler – Her Aşaması Fotoğraflı Görsel Tarifler
Mutfağınızda ekmek pişirmek hiç de düşündüğünüz kadar zor değil.
Her aşaması fotoğraflı görsel tariflerin yer aldığı Adım Adım Ekmekler kitabıyla sağlıklı ve lezzetli ekmekler pişirmek çok kolay.
“Ekşi maya ve nohut mayası nasıl hazırlanır?”, “Ekmek hamurunda mayanın kullanımı” ve “Maya çeşitleri” başta olmak üzere ekmek hamuru yapımına dair temel bilgilerin yer aldığı Adım Adım Ekmekler kitabında modern tariflerle geleneksel tatlara sahip nefis ekmekler pişirebilirsiniz.
Yaşam kültürümüzde önemli bir yere sahip olan ekmek, kitabımızda, “Fırında pişirilen ekmekler” ve “Ekmek makinesinde pişirilen ekmekler” olmak üzere 100’den fazla değişik tarifle yer alıyor.
Adım Adım Ekmekler farklı ekmek tarifleriyle mutfaktaki yaratıcılığınıza ilham katacak.
Kültürel Çeşitliliği İle Düzce Lezzetleri
Ülkemiz, kültürel zenginlik ve çeşitlilik bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer almaktadır. Düzce ise bu zenginliğin en fazla harmanlandığı nadir şehirlerden birisidir. Düzce’mizde sayısız farklı kültürler bir arada yaşamaya ve aynı atmosferi paylaşmaya devam etmektedir. Kültürel çeşitliliğin her alanda hissedildiği bu coğrafyada etnik kökenler arasındaki en güzel iletişimi yemek kültürlerinde görebilmemiz mümkündür.
Neden Kavramı ve Nedensellik Sorunu
Bu kitabın, birbirleriyle ilişkili dört temel amacının olduğunu söylemek olasıdır.İlki, insanlığın düşünsel serüveninde felsefi düşüncenin öncüsü olarak görülen Eski yunanlı filozofların neden ve nedensellik sorununa çoğulcu yaklaşımlarını ortaya koymak; ikincisi, Eski Yunan’da ortaya çıkmış yaklaşımların islam dünyasındaki izdüşümlerini göstermek, üçüncüsü, islam’ın klasik çağında, neden kavramı ve nedensellik sorunu bağlamında kelam ve felsefe geleneğinde beliren özgün ve çoğulcu anlayışlara dikkat çekmek; dördüncüsü ise, kelam ve felsefe gelenekleri arasında meydana gelen tartışmaları Gazzali ve İbn Rüşd örneklğinde gözler önüne sermektir.Anıları amaçlar, aslında çalışma içerisinde hangi sorulara yanıt arandığını da yalın biçimde ortaya koymaktadır.Çalışmanın geneli içerisinde,”Eski Yunan filozofları, neden kavramı ve nedensellik sorununa nasıl yaklaşmaktadır; insanlığın düşünsel gelişiminde önemli bir kavşağı simgeleyen islam’ın klasik çağında neden ve nedensellik sorunu hangi güdülerin etkisiyle tartışılmaya başlanmıştır; tartışmalarda, Eski Yunan geleneğinin etkisi nedir; kelamcılar ve filozoflar niçin farklı anlayışlar benimsemişlerdir; kelam ve felsefi geleneğini neden kavramı ve nedensellik sorununda karşı karşıya getiren temel etkenler nelerdir; kelam ve felsefe geleneği açısından ciddi tartışmalara yol açan temel kırılma noktaları hangileridir?” gibi sorulara yanıt aranmaktadır.
Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon
Organizasyonlarımızı ve çalışma şeklimizi bilgi çağına uydurmak. Karmaşıklık, iş ve her ikisini üretken bir biçimde nasıl ele alacağımız hakkında bir kitap. Organizasyonlarda yüksek performans elde etmenin teorisine ve pratiğine kısa bir giriş. Çağdaş liderliğin ve her tür organizasyonda esaslı bir dönüşümün bildirisi. “Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon, ilişkiler ağı devrinde yönetim için zaruri bir el kitabı.” -Harold Jarche-“Pflaeging klasik yönetim teorisini cesurca masaya yatırıyor ve hoş üslubuyla uygun alternatifler sunuyor.”-Harvard Business Review-“Niels Pflaeging yönetimin sonunun babası.”*Winfried Felser, competence-site*”Pflaeging yönetimin dogmalarını sarstığında, hepsi elinde un ufak oluyor.” -Financial Times Germany-” İş dünyasında bir fikir daha yeni tartışılırken, Niels Pflaeging her zaman bir adım önde gidiyor.”
Güzellik Hırsızları
Neden “güzel insanlar”ın davranışlarında, konuşmalarında bir farklılık vardır? Bacak bacak üstüne atarken, saçlarını savururken, vücut dillerine yön veren o çalım, o aşırı özgüven, sanki her daim izleniyorlarmış gibi “hava basma” nereden gelir? Peki, güzellik bir suç mudur? Sadece bazı insanlara bahşedilen bir lütuf mudur? Telafisi imkânsız bir haksızlık mıdır? Çirkinlere yönelik bir
“mutsuzluk saldırısı” olmasın?
Bruckner’e göre bazı hikâyeler insanı eğlendirir, bazıları da hayatını ikiye böler! Güzellik Hırsızları’nda yazar, “bölücü” bir hikâye anlatıyor: İnsanlığı doğuşundan beri meşgul eden “güzel” ve “çirkin” doğmanın/yaşamanın hikâyesini. Güzellerin hayatta ilgi çekme,
istediğini daha kolay elde etme gibi birçok avantajları olduğunu göz önünde bulundurarak bu kez çirkinlerden yana söz alıyor. Hayata kötü başlamış olan çirkinlerin maruz kaldığı tahribatı, eksik yaşanan öfkeli cinselliklerini dillendiriyor; okuru, onların karanlık dünyalarına doğru bir gezintiye çağırıyor. Çirkinlerin “Güzellikten nefret ediyorum, çünkü ondan yoksunum” çığlığına kulak veriyor. Güzellerin masum olmadıklarını, avantajlı başlamış oldukları hayatı, çirkinleri mutsuz kılmak, hayatlarını karartmak için kullandıklarını gösteriyor.
Medya, İktidar, İdeoloji
Üstünkörü medya ve kitle kültürü eleştirilerinden bıkıp usanan, ama bir yandan da medya üzerine başka türden bir söylem geliştirilmesi gereksinimi duyan okuyanlar için kışkırtıcı bir alıştırma sunuyoruz. Bu derlemede yazılarına yer verilen iletişimciler ile toplum bilimciler Stuart Hall, Teun A. Van Dijk, James Curran, Graham Hurdock, Hanno Hardt, H. Leslie Steeves, Thomas Krogh, David J. Sholle ve Fred Fejes böylesi yerinde bir kaygının giderilmesi için sundukları çözümlerle kapının biraz da olsa aralanmasını sağlıyorlar.
Egzersiz Anatomisi
Egzersiz Anatomisi, egzersizlerle ilgili anatomik yapıları aktaran, yazılmış ilk kitap olmamakla birlikte, söylenecek son sözü söylemiş olmak gibi bir niyet de taşımıyor. Ayrıca egzersizler üzerine yapılan uzun çalışmalar sonucu bulunan bir dolu yeni sözcük içerdiğini de söyleyemeyiz. Bu kitap, hem spor alanındaki yetkin kişilerin hem de olmayanların yararlanabilecekleri bir çalışma olması özelliğiyle, eşsiz ve geniş kapsamlı bir egzersiz anatomisi kitabı olarak raflardaki yerini alacak ümidindeyiz. Genellikle, egzersizlerin anatomik çizimlerle birlikte gösterildiği kitaplar, hareketlerin nasıl yapılacağını açıklayıcı bilgiler içersin veya içermesin, iki grup okuyucu kitlesini hedef alır: vücut geliştirme sporuyla uğraşanlar ve bilim adamları? Bu kitapta amaçlanan ister vücut geliştirme sporcuları, ister bilim adamları olsun, bu bilgilerin spor yapan herkesin erişimine açık ve yararlanabileceği bir kaynak olmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, Egzersiz Anatomisi hareketlerin gerçekleştirilmesi için beden sistemlerinin birbirlerine nasıl bağlı olduklarını da göz önüne alıyor. Bitişik kasların ve yapıların, aynı zamanda harekete direk olarak dâhil olmayanları da kapsamak üzere, egzersize ve onu müteakip gelişmeye nasıl dâhil olduklarını ve katkıda bulunduklarını gösteriyor. Egzersiz Anatomisi kitabında hareket açıklamaları, tipik bir antrenmanın gelişim hatlarını çizer nitelikte bir yapıda yazılmıştır. Bu açıklamalar, kapsamlı bir antrenmanın içermesi gereken tüm elementleri kapsıyor olmasına rağmen, hiçbir şekilde gerekli tüm açıklamaları yapıyor olma gibi bir iddiası yoktur. Bu kitabın en iyi kullanımı, doğru pozisyon almak ve kasların harekete nasıl dahil olduklarını görmek amacıyla bir başvuru kitabı olarak değerlendirilmesi şeklinde olacaktır. Aynı zamanda bu kitap, verilen egzersiz yapılırken, her bir harekette, bedenin kalan bölgelerinin nasıl rol oynadıkları konusunda fikir verebilmelidir.