• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme

Ortaçağ felsefesinden etkilenen düşünceleriyle deneyci yaklaşımının kurucusu olan John Locke’a göre düşüncede önemil olan us ilkesine bağlanmadır.

Locke’un bilgi kuramının ana kavramı ide’dir, bilgi tümüyle tasarımdan oluşur. Locke’a göre tasarımda anlığa dış dünyadan izlenimler sağlayan, dış dünyayı konu edinen tasarımları üreten duyum ve iç duyum olan deneysel iki kaynağı vardır.

Read More

Amatör ve Deniz

Amatör ve Deniz, hem denize yeni yeni merak salanların hem de yıllarını denizde geçirenlerin ilgiyle okuyacağı teknik bilgiler, çizimler, kulağa küpe olacak ders niteliğinde hatıralar ve seyir notları içeriyor.

Biz, amatör denizciler, kocaman bir ailenin parçasıyız. En ufak bir sıkıntıda diğerinin yardımına koşan, tecrübelerini paylaşan, kendinden gençlere yol gösteren, sevgi ve saygı dolu büyük bir aile…

İşte Amatör ve Deniz bu ailenin fertlerinden gelen sorulardan biri olan “Turgay ağabey (Noyan) ne zaman bir eğitim kitabı yazacak?” ile başladı; diğer soruların cevaplarıyla zengin bir içeriğe kavuştu. Amatör denizciliğimizin duayenlerinden Turgay Noyan, bu kitapta kendine has üslubu ile denizciliğin temel bilgilerini, kurallarını, nezaketini adeta konuşur gibi kaleme aldı.

Read More

300’ler Komitesi

“Seçilmiş hükümetler pek nadiren halklarını yönetirler.”
– Benjamin Disraeli, İngiliz Başbakanı

“Birbirini tanıyan sadece üç yüz adam Avrupa’nın kaderini idare etmektedir. Bu adamlar haleflerini kendi çevrelerinden seçerler. Bu adamların tasvip etmedikleri her devleti yok edecek araçları bulunmaktadır.”
-Walther Rathenau, Alman Dışişleri Bakanı ve AEG başkanı

Dünyayı 1600’lü yıllardan beri uyuşturucu ticareti parasıyla servetler kazanmış ve başında İngiliz monarşisinin bulunduğu 300 kişilik bir komite yönetmektedir. Yeni Dünya Düzeni içinde Tek Dünya Devleti kurmayı amaçlayan bu komitenin her ülkede vatan hainliği yaparak komplo hiyerarşisi içinde yükselmek isteyen adamları bulunmaktadır. Komite her devlette paralel yapılar oluşturarak aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirmektedir:
Dindarlık kisvesi altında “Dinler arası diyalog” senaryosu içinde tüm dinleri tek bir din altında birleştirmek…
Kalkınmakta olan ülkelerde endüstriyelleşmeyi önlemek, tarımı ortadan kaldırmak…
Halkları devlet yardımı ile yaşayacak hale getirmek…
2050 yılına kadar dünya nüfusunu açlık, salgın hastalıklar, kanser, savaşlar ve homoseksüelliğin yaygınlaştırılmasıyla 3 milyar kişi azaltmak…
Halkları din ve uyuşturucu kullanımını artırarak kontrol etmek…
Tüm milliyetçilik akımlarını yıkmak ve üniter devletlerde çok kültürlülük adı altında bölünmeyi sağlamak, kolay yönetilebilir küçük feodal devletler oluşturmak…
Dünyada eğitim düzeyini aşağı çekmek…
Yandaş medya ile halk kitlelerinin beyinlerini yıkayarak umutsuzluğa düşmelerini sağlamak…
Ülkelere “demokrasi” getirmek adı altında saldırarak doğal kaynaklarını ele geçirmek…

Read More

Liderlik – Kuram ve Uygulamalar

Peter G. Northouse
SÜRAT ÜNİVERSİTE YAYINLARI

Liderlik, geçmişten günümüze insanlığın en önemli ve büyülü konularından biri olmuştur. Çünkü liderler örgütlerin etkililiğinden ve etkinliğinden sorumlu tutulmakta; değişim ve kaos zamanlarında liderlerin bize güven verdiği, bir amaç sağladığı; başarılı örgütlerin etkili liderlere sahip olduğu düşünülmektedir. Sürekli olarak tartışma ve araştırma gündeminde yer bulan bir kavram olan liderlik ile ilgili binlerce çalışma üretilmiş, yüzlerce tanım yapılmış, onlarca kuram geliştirilmiş ancak yine de tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Belki de bu durumu en güzel Warren Bennis’in şu sözü özetlemektedir: “Liderlik, güzelliğe benzer. Tanımlaması güçtür; ama gördüğünüzde tanırsınız.” Bu bağlamda liderliği tanımlama, anlama ve açıklama çabaları devam etmektedir.

Read More

Huzursuzluğun Kitabı

2020. yüzyıl Portekiz edebiyatının büyük ismi Fernando Pessoa, sağlığında yayınlanan yapıtları olduysa da, esas olarak ölümünden sonra, yazılarını topladığı sandığın bulunmasıyla ün kazandı. Yaklaşık 27 bin sayfaya yayılan, farklı türlerde eserler veren yazar, bunların büyük bir kısmını kendi adıyla değil, birer yaşamöyküsüyle, kişilikle, hatta edebi duruş ve tarzla donattığı 70 ayrı kurmaca yazarın, dışkimliğin adıyla imzalamıştı; kötü bir Portekizce’yle ilkel doğa şiirleri yazan Alberto Caeiro, pagan dinlere inanan hekim Ricardo Reis, “içinde bir Yunan şairi barındıran Whitman” diye tarif edilen Alvaro de Campos gibi… Bu kurmaca yazarlardan biri olan Bernardo Soares, Pessoa’nın “yarı-dışkimlik” olarak nitelediği, ona çok yakın bir karakterdi ve Huzursuzluğun Kitabı’nın yazarı olarak yaratılmıştı. Soares, gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yağmurun sesinde, ayak seslerinde yalnızlığını duyumsayan bir Lizbonluydu.
Huzursuzluğun Kitabı, kurmaca bir karakterin kendi hayatını anlattığı bir roman olarak görülebilir; ancak yazarla kahramanı sık sık birbirinin yerine geçtiğinden, Pessoa’nın hayatla ilgili kendine ait olan ve olmayan düşünceleri döktüğü, evirip çevirdiği bir denemeler, anlatılar toplamı olarak da kabul edilebilir. Pessoa bu kitap üzerinde 1913’ten itibaren çalışmaya başlamış, ölümüne dek parça parça yazmaya da devam etmişti. Sandık açıldıktan sonra, dağınık metinler bir araya getirilmeye başlandı ve 1982’de Portekiz’de yapıt ilk kez olarak basıldı; daha sonra, yeni bulunan parçaların eklenmesi ve elyazmalarında yanlış okunmuş yerlerin düzeltilmesiyle yeni basımlar yapıldı.

Dünyayı seyretmekle yetinmek isteyen, eylemsizliği en yüce erdem ve gerçek yaşam olarak gören Soares, Pessoa için belki de dünyanın ve yaşamanın ne olduğunu gösteren bir perdedir. Huzursuzluğun Kitabı aynı zamanda, bir edebiyatçının ulaşmak istediği yapıtla kâğıda dökebildiklerinin arasındaki mesafedir de; hayal edilenin soluk, titrek bir sureti, gölgesi olarak kalmaya, kusurlu olmaya mahkûmdur; tıpkı bütün kitaplar ve bütün çeviriler gibi.

Read More

Holografik Evren

Lazer ışınları yardımıyla boşluğa yansıtılan üç boyutlu imgeler olan hologramları bugün herkes biliyor. Dünyanın en saygın bilimadamlarından ikisi, Einstein’ın öğrencisi ve Londra Üniversitesi öğretim üyesi kuantum fizikçisi David Bohm ile modern beyin anlayışımızın mimarlarından Stanford Üniversitesi nörofizyoloğu Karl Pribram evrenin bir hologram yani kelimenin tam manasıyla insan beyni tarafından yaratılmış bir imge olabileceğini düşünmektedirler. Bu çok çarpıcı yeni evren anlayışı sadece birçok fizik bilmecesini çözmekle kalmıyor, telepati, vücut dışı deneyim ve ölüme yakın deneyim gibi gizemli olaylara, hatta kozmik birlik ve mucizevi iyileşme gibi dinsel ve mistik deneyimlere de açıklık getiriyor.

“Maddeyi ve bilinci tek bir bütün halinde içeren dev hologram olarak evren fikri eminim ki ‘Gerçeklik nedir?’ sorusunu soran herkes için kışkırtıcı olacaktır. Bu kitap soruya kalıcı bir yanıt getirebilir.”
—Dr. Fred Allan Wolf, Kuantum Bilmecesi adlı kitabın yazarı

“Bu yeni verilerin ilgi alanı o denli geniş ve kapsamlıdır ki, insan psikolojisi, ruh hastalıkları ve tedavi süreçleri konusundaki görüşlerimizde bir devrim yaratabilir. Gözlemlerden bazıları, önemleri bakımından, psikoloji ve psikiyatrinin çerçevesini aşmakta ve Batı biliminin yürürlükte olan Newtoncu-Kartezyen modeline ciddi biçimde meydan okumaktadır. Bu görüşler insan doğası, kültürü, tarihi ve gerçeği konusundaki imgelerimizi etkin bir biçimde değiştirebilir.”
—Stanislav Grof, Kozmik Oyun adlı kitabın yazarı

Read More

Kuvayı Milliye (Nazım Hikmet)

Nâzım Hikmet’in unutulmaz eseri Kuvayı Milliye, Nuri Kurtcebe’nin çizimleriyle hayat buluyor. Kurtuluş Savaşı’nın en güzel destanı, çizgi roman olarak okurlarla buluşuyor.

Bu Bir Destan…
Bizim Destanimiz…
Öyle Bir Destan Ki;
Bir Eşi Daha Yazılmadı
Bugüne Kadar,
Biz Yazdık
Yedi Düvele Karşı…
Var Olmak için Kuvayı Milliye Yazdı
Büyük Nâzım Anlattı,
Ben Çizdim…
Havaya,
Suya,
Toprağa…
(Tanıtım Bülteninden)

Read More

Olasılıksız

Eserin baş kahramanı, David Caine adında epilepsi hastası bir karakter olarak göze çarpar. David, olasılık konusunda oldukça uzmandır ve bir üniversitede ders anlatmaktadır. Aynı zamanda bir epilepsi hastası olan Caine, bir gün ders esnasında kriz geçirir ve hastaneye kaldırılır. Bu andan itibaren okulda devam edemeyeceğini anlayan Caine, para kazanabilmek için en iyi yaptığı şeye yönelir. Yani olasılıklara. Böylece kendisinin poker macerası başlamış olur.

Bu şekilde geçimini sürdürürken, iyi bir elde olduğunu düşündüğü bir oyunda kriz atağının geldiğini hisseder ve oyunu tamamlayamadan kendini hastanede bulur. Tüm parasını kaybetmiştir. Dahası, kumarhaneye de borçlanmıştır. Doktorlar ise Caine’in hastalığı konusunda ümitsizdir. Ya birkaç ay içinde bitkisel hayata girecektir ya da kendisine denek olmasını teklif eden doktorunu dinleyecek ve para kazanacaktır. İkinci şıkkı seçen Caine, ilaçları kullanmaya başlar ve ne olduysa tam da o anda olur.

David Caine, tüm olasılıkları öngörebilme yeteneği kazanmıştır. Ve bu şekilde geleceği öngörebilmektedir. Pek çok kişi tarafından ele geçirilmek ve hatta öldürülmek istenen Caine, olasılık tahmini ile mükemmel bir kaçış planı kurgular. Her şey umduğu gibi giderse hayatta kalacaktır. Ya da hazin sona boyun eğecektir.

Read More

Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs 

Biri kadın üçü çocuk 79 yolcu, altı adet at ve bir de otomobil ile 1919’un 16 Mayıs’ında öğleden sonra saat 16.30’da Galata Rıhtımı’ndan kalkan vapurun üç gün devam eden ve 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’da son bulan yolculuğu, katıldığı dünya savaşından yıkılmış, parçalanmış ve işgale uğramış halde çıkan bir imparatorluğun küllerinden yepyeni bir devletin doğması yolunda atılmış ilk adımdır.
Murat Bardakçı bu kitabında Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gidişinin gözden kaçmış bazı ayrıntılarını bir kısmı şimdiye kadar yayınlanmamış belgelerin ışığı altında ortaya koyarken, Cumhuriyet’e uzanan  millî kurtuluş hareketinin ilk adımını teşkil eden bu yolculuğun Harbiye Nezâreti’nden Dahiliye ve Bahriye Nezâretleri’ne, zamanın Genelkurmayı’ndan Sadaret’e ve Saray’a kadar devletin en üst düzeyinin dünya savaşı bozgunu sonrasında birşeyler yapabilmek için beraberce hazırladıkları bir devlet operasyonu olduğunu anlatıyor.

Read More

Kutsal Çemberler

Kutsal Çemberler, Chicago Bulls koçu Phil Jackson’ın takım çalışmasına dair bilgece görüşlerini sunuyor. Kitap temel olarak, Jackson’ın basketbol felsefesini ve rekabet dünyasına yeni bir soluk, bir aydınlanma getirmek için hayatı boyunca verdiği mücadeleyi aktarıyor. NBA tarihinin en başarılı koçlarından biri olan Jackson, Doğu ve Kızılderili felsefelerine dayanan yepyeni bir liderlik paradigması geliştirdi. Kitap bu büyüleyici serüveni adım adım sunuyor bizlere. Bu etkileyici biyografide; ayrıca Michael Jordan, Scottie Pippen, Toni Kukoc, Dennis Rodman ve diğer Bulls oyuncularıyla ilgili hatıralarla karşılaşacaksınız. Jackson kitabında, oyuncularına verdiği açık bir zihinle hareket etmenin, rakibe saygı duymanın, öfkelenmeden agresif olabilmenin, ânı yaşamanın, kaosun ortasında konsantre kalabilmenin ve “biz”i, “ben”e dönüştürmenin yollarını açık yüreklilikle bizlerle paylaşıyor. Jordan’ın basketbola geri dönüş hikâyesi de ayrıntılarıyla aktarılıyor kitapta. İnsanı düşünmeye sevk eden bu kitap, tüm zamanların en iyi takımını yaratan bir adamın zihin haritasını gösteriyor özetle. Kutsal Çemberler, sadece taraftarlar için değil aynı zamanda insan ruhuyla ilgilenenler için de dipdiri bir soluk…

“Yalnızca paranın hüküm sürdüğü profesyonel spor dünyasına verilmiş samimi, yepyeni bir cevap…”
People magazine

Read More