• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Günlerin Köpüğü

“Hayatta önemli olan, herşey hakkında önyargıya varabilmektir. Çünkü, görüldüğü gibi topluluklar haksız ve kişiler her zaman haklıdır. Herhangi bir yaşama kuralı çıkarmamalı bundan: Kurallar deyim şekline dönüşmeden bile bağlanabilecek güçte olmalıdır. Varolan iki şeydir aslında: Biri her şekilde ve bütün kızlarla sevişmek, öteki de New Orleans ya da Duke Ellington’un müziği. Geri kalan herşey kaybolmalıdır. Çünkü geri kalan herşey çirkindir ve şu birkaç sayfa bunu doğrulamak için yazılmıştır. Güçlüdür, çünkü yaşanmış bir olayı anlatır. Yaşanmış bir olaydır, çünkü başından sonuna kadar ben düşündün bunu. Gerçeğin ısıtılmış ve eğimli bir atmosfer içinde, düzensiz kıvrımları ve bükümleri olan bir yüzey üstüne yansıtılması yoluyla elde edilmiştir. Görüyorsunuz ya, hiç de açıklamakta sakınca görmediğim bir yol, eğer yol varsa.”

Read More

Essential Energy Balancing: (Temel Enerji Dengelemesi)

Kitapta okuyuculara, ruhlarını Dünya’da maruz kaldıkları olumsuz karmadan nasıl iyileştireceklerini ve arındıracakları öğretiliyor. Şimdi, ESSENTIAL ENERGY BALCING II’de, “Işıkla Bağlantı” ve “Titreşimsel Mühürleme” de dahil olmak üzere 24 ayrı süreç aracılığıyla karmayı salıverme sürecine nasıl devam edileceği açıklanıyor. Okuyucular, ruhlarının enerjisinin tüm potansiyelinden yararlanmak için sadece burada Dünya’da değil, Evrenin her yerinde karmik yükü bırakmayı öğrenirler.

Read More

Nöro Satış – Müşteri Mıknatısı Olmanın Formülü

Satışta başarılı olmanın sırrı, ilişkileri doğru yönetebilmektir. Bunun ilk adımı da müşterilerimizin konfor alanlarına bizi güvenle almalarını sağlayacak içtenliği ve bütünlüğü sergileyebilmektir.  Diğerlerinin güvenini ve işbirliğini sonsuza dek kazanmak istiyorsak olumlu tavrımızı, bilgi ve becerilerimizi onların önceliklerine ve değerlerine hizmet etmek için kullandığımızı kanıtlayabilmeliyiz.
 
• Beyin diliyle kısa sürede, uzun soluklu ilişkiler kurmanın yollarını öğrenebilir,
• Beynin nasıl çalıştığını ve karar verdiğini öğrenerek rakiplerinize avantaj sağlayabilir,
• Beden dilini ve yüz ifadelerini tanımlayarak müşterilerinizin gerçek düşüncelerini okuyabilir,
• Savundukları değerlere ve önceliklere hizmet ederek onlara tatmin duygusu yaşatabilir,
• Beyin dostu bir yaklaşımla müzakere sonunda masadan istediğinizi alarak kalkabilirsiniz…
 
Beyni keşfettikçe yeni kıtalar bulmak üzere daha da açılacaksınız. Ayak basılmamış kıyılar ve gizli hazineler sizi bekliyor…
Bu kitap puslu ve fırtınalı denizlerde pusulanız olacak.

Read More

Yatak Odasındaki Kalabalık – Türkiye’de Kadınların Vajinusmus Deneyimleri

Vajinismus, yani kadının bedenindeki kimi tepkiler nedeniyle cinsel ilişkinin “tamamlanamaması”, genellikle tıp alanında ele alınır. Ülkemizde sıklıkla kadının “evlilik kurumu içindeki görevi”ni yerine getirememesi üzerinden tanımlanır ve beden parçalarına odaklanmış tedavilerle, kadının ihtiyaç ve taleplerine pek de kulak verilmeksizin, acilen çözülmeye çalışılır. Oysa cinsel ilişkinin verilmiş roller uyarınca kolayca gerçekleştirilmesi gereken “doğal” bir şey olduğu önkabulü, toplumun cinsellik üzerindeki yoğun etkisini gözardı eder.
Cinselliği çevreleyen kültürel, kişilerarası ve içsel senaryolara odaklanan Yatak Odasındaki Kalabalık, sözü vajinismus deneyimi yaşamış kadınlara veriyor ilk kez. Katılımcıların aile hayatları, partnerleriyle ilişkileri ve tıbbi çözüm ararken karşılaştıkları sorunlar üzerine anlatılarını aktarırken “Her biri benzer deneyimleri kendi kabuklarında yaşamış, kendilerini yalnız hissetmişlerdi,” diyor Yeliz Turan Yunusoğlu. “Bu çalışmayı yapmaktaki hedefim, kadınların yaşadıkları güçlükleri sadece tasvir etmek değil, aynı zamanda içinde bulundukları durumu değiştirmelerine yardımcı olmaktı. Kadınları cinsel olarak sağlıklı kılmak için cinsel arzularını daha iyi yönetme, karar sürecine aktif katılımlarını sağlama ve cinselliği kendi kontrollerinde yaşama konusunda cesaretlendirmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”

Read More

Memalik-i Şahane’den Vatan’a

Toprak, mekân, coğrafya nasıl  “vatan” olur ve kutsallaşır? Sezgi Durgun, modern ulus-devlet inşa sürecinin önemli bir bileşeni olan vatan inşası deneyimini Türkiye örneğinde inceliyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne giden süreçte, vatan kavramının nasıl oluştuğunu, vatanın harita üzerinde ve muhayyilelerde nasıl şekillendiğini ele alıyor. 

Modern ulusçu vatan kavramının, imparatorluğun vatan kavrayışından (Memalik-i Şahane) aldığı mirasın etkilerini sorgulayan Sezgi Durgun, buradaki devamlılığı ‘devlet-merkezlilik’te görüyor. Misak-ı Milli kararı etrafında ve Milli Mücadele döneminde, vatanın ‘neresi’ olduğu/olacağı ile ilgili müphemlikleri hatırımıza getiriyor. Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki farklı milliyetçilik anlayışlarının geliştirdiği vatan tahayyüllerini gösteriyor. Tabii esas olarak, resmî milliyetçiliğin etno-kültürel anlayışının ve asimilasyon politikasının, vatanla ilgili tasarım ve hayalleri nasıl biçimlendirdiğini ortaya koyarken, bu tasarım ve hayallerin tezahürleri arasında, erken Cumhuriyet döneminin coğrafya ders kitaplarına odaklanıyor.

Read More

İnancın Biyolojisi

Çekim Yasası ,Düşüncenin ve Bilinçaltının Gücü kavaramlarına aşina olan okurlar bu kitapta daha derin soruların biyolojik ve genetik yanıtlarını bulmaktan müthiş keyif alacaklardır.Ünlü hücre biyologu ve genetik bilimci Profesör Dr.Bruce H.Lıpton alanında devrim yaratan çalışmalarında uluslar arası bir ürüne sahip.Yeni Biyoloji ile Kuantum Fiziği sentezlediği bu kitabında basit bir dil kullanarak gündelik yaşamdan örneklerle bu süreci anlatıyor.

Read More

Osmanlı Hakimiyetinde Arap Toprakları

Osmanlı tarihçiliğinde özellikle Mısır ve Yemen konusundaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Jane Hathaway, Osmanlı Hâkimiyetinde Arap Toprakları ’nın üç yüz yılını (1516-1800) anlattığı bu mükemmel sentez eserinde şu önemli saptamayı dile getiriyor: “Osmanlı tarihi ve kurumlarını anlamadan, 1516 ve Birinci Dünya Savaşı arasındaki Arap toprakları tarihini anlayamayacağımızı bugün eskisinden çok daha açık bir şekilde görüyoruz. (…) Dört yüzyıl, ‘işgal’ diye etiketlenemeyecek kadar uzun bir dönemdir.”


Hathaway, Arap topraklarında 19. ve 20. yüzyıllarda yükselen milliyetçi akımların ve kurulan ulus-devletlerin peşisıra, Osmanlı hâkimiyetini bu topraklardaki uygarlığa hiçbir katkısı olmamış bir “işgal dönemi” diye niteleyen ve artık zaman aşımına uğramış tarih anlayışının yanı sıra, bu yaklaşımın revize edilmiş daha gelişkin türevlerini de çürütüyor. Bu dönemi günümüzün modern Ortadoğu’sunun temellerinin atılmasında büyük payı bulunan muazzam bir sosyal, kültürel, politik ve ekonomik değişim dönemi olarak değerlendiriyor.

Read More

Zenon

Okurlarımıza daha önce Hadrianus’un Anıları ve Doğu Öyküleri ile tanıtmaya çalıştığımız Marguerite Yourcenar, Zenon’da bizi yeniden insanlık tarihinin dönüm noktalarından birine götürüyor. Yazarın yok olmaya başlayan kültürleri çağımıza mal etme çabasının okurlarımızda hayranlık uyandıracağına inanıyoruz.

Read More

Tiffany’de Kahvaltı

1940’lı yılların New York’unda hareketli cemiyet hayatı öğleden sonra barlarda içilen martinilerle başlar, Tiffany’de edilen şampanyalı kahvaltılar ile son bulurdu. Bu renkli hayatın ilginç simalarından Holly Golightly, küçük dairesinde erkek arkadaşları için verdiği ev partileri ile dikkat çekiyordu. Görünüşte eğlenceli ama yüzeysel bir hayat süren bir çocuk-kadın olan Holly Golightly’nin yaşamı çözülmeyi bekleyen gizemlerle yüklüydü. Genç bir yazar adayı ise bu gizemleri çözmek için çoktan yola çıkmıştı bile… Truman Capote’nin bir klasik haline gelen bu uzun öyküsü filme çekildiğinde gizemli ve hüzünlü kadın karakteri ile sinemada da yankı uyandırmış, hem okurların hem de izleyicilerin belleğinde iz bırakmıştır.

Read More

Kurt Kanunu

“Kurtlukta düşeni yemek kanundur” korkusunu her an enselerinde hissederek yaşayan köşeye kıstırılmış, kendileriyle ve geçmişleriyle, içinde bulundukları zamanla hesaplaşan insanları anlatıyor Kemal Tahir, Kurt Kanunu’nda. Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak değerlendirilen “İzmir Suikasti” olayına karışan ve karıştırılanların dramı olarak da okunabilecek roman, İttihatçılar arasındaki iktidar kavgasını ve tasfiye sürecini de acımasız bir yalınlıkla ve özeleştiriyle ortaya koyuyor.

Esir Şehir Üçlemesi’nde taşıdığı umudu Yol Ayrımı’nda yitirmeye başlayan Kemal Tahir, Kurt Kanunu’nda mücadelenin kime ve neye karşı yapıldığının pek de öneminin kalmadığı günleri “hayal kırıklığını satır aralarına gizleyerek” ustalıkla betimliyor.

Read More