• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

2.El Kitap Alıyoruz

Değerli Kitap severler,
İkinci el kitaplarınızın ödemesini nakit olarak yaparak  adresinizden satın alıyoruz. Firmamız yılların vermiş olduğu birikimle İstanbul’un tüm ilçe ve semtlerinin tamamına yakınında sizlere hizmet vermektedir. Kullanmış olduğunuz veya ihtiyaçtan dolayı artık elinizden çıkarmak istediğiniz ikinci el kitaplarınızı gönül rahatlığıyla satabileceğiniz bir adrestesiniz. KALİTELİ ve GÜVENİLİR  bir hizmeti güler yüzlü, işinde titiz çalışma ekibimizle size sunuyoruz.  Müşteri memnuniyetini ön planda tutmak önceliğimizdir, ayrıca dilerseniz aynı gün içerisinde adresinizden alım gerçekleştiriyoruz.
Ders Kitapları, KPSS kitapları hariç bütün kitap türlerinde alımlarımız mevcuttur.

SEMTLER:
Abbasağa, Acıbadem, Ağva, Akatlar, Akdeniz, Akfırat, Akıncılar, Aksaray, Alemdağ, Alibeyköy, Altıntepsi, Altunizade, Ambarlı, Anadoluhisarı, Arapcami, Arnavutköy, Aşağıdudullu, Atakent,  Ataköy, Ataşehir, Atışalanı, Avcılar, Ayazağa, Aydınevler, Aydınlı, Bağcılar, Bağlarbaşı, Bahçeköy, Bahçelievler, Bahçeşehir, Yeşilbağ, Bebek, Beştelsiz, Beyazıt, Beykoz, Beylerbeyi, Binkılıç, Birlik mahallesi, Boğazköy, Bolluca, Bostancı, Bozkurt, Bulgurlu, Büyükçavuşlu, Büyükçekmece, Büyükdere, Caddebostan, Caferağa, Cebeci, Kamiloba, Cennet, Cevizli, Cevizlik, Cihangir, Çağlayan, Çakmak, Çamçeşme, Çamlık, Çatalca, Çavuşbaşı, Çekmeköy, Çeliktepe, Çengelköy, Çırçır, Çırpıcı, Çiftlikköy, Çobançeşme, Çubuklu, Değirmenköy, Demirkapı, Dolayoba, Duatepe, Durusu,  Eminönü, Emirgan, Erenköy,
Esenler, Esenşehir, Esentepe, Esenyalı, Esenyurt, Etiler, Eyüp, Fener, Fenerbahçe, Feneryolu, Ferah,  Ferhatpaşa, Ferhatpaşa, Feriköy, Feyzullah, Fikirtepe, Firuzköy, Florya, Gayrettepe, Gaziosmanpaşa, Göksu, Göktürk, Göztepe, Gülsuyu, Gültepe, Gümüşpala, Gümüşyaka, Güneşli, Güngören, Gürpınar, Habipler, Hadımköy, Halaskargazi, Halıcıoğlu, Halide Edip Adıvar, Halkalı, Hamidiye, Haraççı, Haramidere, Harbiye, Haseki, Hoşdere, Ihlamurkuyu, İçerenköy, İçmeler, İdealtepe, İkitelli, İnkılap, İstasyon, İstiklal, İstinye, Kağıthane, Kandilli, Karabayır, Karacaköy, Karagümrük, Kartal, Kartaltepe, Kasımpaşa, Kavaklı, Kayışdağı, Kemalpaşa, Kemankeş, Kemerburgaz, Kınalıada, Kıraç, Kirazlı, Kocamustafapaşa, Kocasinan, Koşuyolu, Kozyatağı, Kumburgaz, Kumkapı, Kuzguncuk, Küçükbakkalköy,
Küçükköy,  Küçükmustafapaşa, Küçükyalı, Levazım, Levent, Mahmutbey, Mahmutpaşa, Maltepe, Maslak, Mecidiyeköy, Merdivenköy, Merkezefendi, Meşrutiyet, Mevlanakapı, Muratbey, Muratpaşa, Namıkkemal, Necipfazıl, Numunebağ, Okmeydanı, Ondokuzmayıs (19 Mayıs), Orhanlı, Orhantepe, Ortaköy, Osmanağa, Ömerli, Örnek, Pangaltı, Paşabahçe, Pürtelaş, Rahmanlar, Rami, Rasimpaşa, Reşadiye, Rumelihisarı, Sahrayıcedit, Samandıra, Sanayi Mahallesi,  Sarıgazi, Sarıyer, Sefaköy, Selimiye, Selimpaşa,  Seyrantepe, Silivri, Sirkeci, Siyavuşpaşa, Soğanlı, Soğanlık, Suadiye, Sultanahmet, Sultançiftliği, Şeyhli, Şile, Şirinevler, Şirintepe, Şişli, Tahtakale, Taksim, Tarabya, Tarlabaşı, Taşdelen, Taşoluk, Tepecik, Tersaneler, Teşvikiye, Tokatköy, Topselvi, Tozkoparan, Turgutreis, Türkali, Uğurmumcu, Ünalan, Üsküdar, Vefa, Yakacık, Yakuplu, Yalı, Yarımburgaz, Yayalar, Yayla, Yedikule, Yenibosna, Yeniçamlıca, Yenidoğan, Yeniköy, Yenisahra, Yenişehir, Yeşilkent, Yeşilköy, Yeşilpınar, Yıldırım, Yıldıztabya, Yukarıdudullu, Zeytinlik, Zincirlikuyu, Zuhuratbaba, Zübeydehanım,
Zümrütevler, Kitap Alanlar, Kitap Alan Yerler, Plak Alanlar, Plak Alan Yerler, 2.el kitap, İkinci El Kitap, Morfeyus, Kitaplarımı Satmak İstiyorum, İkinci El Kitaplarınızı satmak, Eski Kitap Satmak, Eski Kitap Alan Sahaf, İkinci El Kitap Alımı, 2.el Kitap Aımı, Kitap Nerede Satılır, Plak Nerede Satılır, Kitap Satmak İstiyorum, Plak Satmak İstiyorum, Kitap Satın Alan Yerler, Plak Satın Alan Yerler, Kitap Satan Yerler, Plak Satan Yerler

Read More

İnsan Devlet ve Savaş – Teorik Bir Analiz

Savaş nedenleri teorelerinde insan devlet ve devlet sistemi başlıklı doktora tezimi yazmamın üzerinden neredeyse elli yıl geçti. Bu kadar sürenin ardından metnin kökenini ve gelişimini yeniden gözden geçirmeyi memnuniyet verici buluyorun

Read More

Canlandırılacak Köy – İsmail Hakkı Tonguç

Cumhuriyet’in getirdiği değerlerin hayata geçirilmesinde pek çok eğitimci ve düşünce insanının büyük katkıları olmuştur. Eğitimci, bugünkü anlamıyla modern pedagojinin ülkemizdeki öncüsü ve köy enstitüleri projesinin fikir mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç da bu kişilerden biridir.
Tonguç’un bakış açısıyla, köye dayanmayan hiçbir teşkilatın verimli, faydalı olması; köyden kuvvet almayan hiçbir işin geliştirilmesi; köylünün katılmadığı hiçbir hareketin “güzel ve kuvvetli” olması mümkün değildir. Köylüyü bir kıymet olarak almayan köye yönelik her teşebbüs, şehir ve kasabada kalmaya mahkûmdur. Köy güzelleştirilmedikçe bütün memleket güzelleştirilemeyecek; köy canlanmadıkça umumi hayat canlanamayacak; köylü gülmedikçe şehirli de gülemeyecektir.
Canlandırılacak Köy, İsmail Hakkı Tonguç’un bu konuda kendi payına düşeni hakkıyla yerine getirebilme gayesiyle kaleme aldığı en önemli ve kapsamlı çalışmalarından biridir.

Tonguç, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden başlayarak önce bir arka plan sunar. Köyün ve köylünün önemine dair eski ve mevcut yaklaşımlara değinir. Temel hususları belirler, belgelere dayandırır. Konuyu siyasi, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla birlik içinde ele almayı ilke edinir. Öğretmen yetiştirme konusuna özellikle ağırlık vererek ayrıntılı bir tarihçe oluşturur. Yeni köy okulunun yaratılmasında köy enstitüleri, yüksek köy enstitüsü, uygulama okulları ve bölge okulları gibi yapıların önemine değinir, açıklamalarda bulunur. İlk baskısı 1939 yılında yapılan kitabın bu yeni baskısında İsmail Hakkı Tonguç’un “61 vilayet merkezi, 305 ilçe, 9150 köy görüldükten sonra yazılmıştır” dediği 1947 tarihli, gözden geçirilmiş ikinci baskısı esas alınmıştır.

Read More

İkinci Cinsiyet – Simone de Beauvoir

“Kadın doğulmaz, kadın olunur”. Bu meşhur cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet’in odak noktasını oluşturur. Simone de Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu yaparken hem varoluşçuluk, fenomenoloji ve yapısalcı antropoloji gibi kendi çağdaşı olan düşünceleri hem de Hegel ve Marx gibi felsefe klasiklerini cinsiyet düzleminde yeniden okur.

Beauvoir’a göre kadın, kendine has bir durum tarafından, tarih boyunca farklı koşullar altında yeniden üretilen Başkalık durumu tarafından belirlenmiştir: Kadın ile erkek arasında eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmiştir. Bu durumun temelinde yatan öncesiz sonrasız kadınlık efsanesi, ataerkilliğin başlıca unsurlarındandır. Ataerkillik sadece kadını değil, erkeği de bu çerçevede üretir ve belirler. Öyleyse kadın ile erkek arasındaki eşitsiz ilişki kadının veya erkeğin doğasından kaynaklanmaz. Kadın ve erkek, doğal veya biyolojik belirlenimlerden ziyade tarihsel ve kültürel birer kurgudur. Öte yandan kadının ezilmişliği diğer ezilenlerin durumundan farklıdır. Kadınlar, aralarındaki farkları aşan ve kapsayan kadınlık durumunun bilinciyle hareket etmezler.

Öncesiz sonrasız kadınlık efsanesinin etkisi altında kadın içkinliğe hapsolmuş, adeta içkinlikle özdeşleşmiştir. Bu kavramsal çerçeveden hareketle Beauvoir, kadının özgürlüğü, ev içi emek, annelik, evlilik kurumu, kadın bedeninin tahakküm altına alınması gibi, feminist düşüncenin güncel meselelerine dokunan birçok konuyu tartışmaya açar. Son kertede kadın ve erkek kurgularının tarihin diyalektik hareketine tâbi olduğunu ve bu hareket içinde aşılıp yıkılacağını düşünür. Ama bunun olmazsa olmazı kadının etkili eylemidir. Kadının ve erkeğin özgürleşmesi Beauvoir düşüncesinde kadının dünyada eylemesiyle ve üretmesiyle mümkündür ancak.1970’lerden beri Türkçe basımı bulunmayan İkinci Cinsiyet’i yeni çevirisiyle Türkiyeli okura sunuyor, feminizm tartışmalarına katkıda bulunmasını diliyoruz.

Read More

İnsanların Oynadığı Oyunlar

Hepimiz oyunlar oynarız. İşyerinde, arkadaş ortamında, yatak odasında… Farkında bile olmadan, yıllar önce yazılmış bir senaryoya göre hareket eder ve çocukluk döneminde öğrenilenlerin insanlarla ilişkilerimize, duygusal yaşantımıza ve iş çevremize yansımalarını yaşarız. Hayatın dümeni kendi elimizde, hayatımızı kendimiz kontrol ediyoruz sanırız. Ancak verdiğimiz kararlar çok önceden alınan kararlardır. İş hayatındaki başarılar ve düşüşler, evlilikteki mutluluklar ve hayal kırıklıkları, her bir mücadelede atacağımız her bir adım, aslında çok önceden planlanmış bir oyunun hamleleridir.
 
Döneminin en etkin psikiyatristlerinden Eric Berne’ün klinik çalışmalara dayanarak yazdığı
İnsanların Oynadığı Oyunlar, ilişkilerin psikolojisi ve davranış kalıpları hakkında çığır açmış bir kitap. Denediğimiz, oynadığımız ya da oynamaya zorlandığımız bu rolleri keşfettiğinizde insanlarla ilişkilerinizdeki bilinçdışı manevraları çözebilir, birlikte bir dakika ya da bir ömür geçirdiğiniz kişilerin gerçek benliklerini tanıyarak eylemlerinizi ve tepkilerinizi duruma göre ayarlamayı öğrenebilirsiniz.

Read More

Talmud ve Hadis – Karşılaştırmalı Bir Araştırma

Bu kitapta, binlerce yıl nesilden nesile aktarılagelen, “sözlü” olarak rivayet edilmelerine karşın Yahudilik ve İslam’daki “Yazılı Kitap”ı insanlara daha anlaşılır ve yaşanılır kılan -metin değerlerinin kanoniklikleri tartışmalı olsa da- Yasa’nın ve Teoloji’nin en temel dayanağı olan iki kaynağı Yahudilerin Talmud’u ve Müslümaların Hadisleri, Teolog ve kadim diller uzmanı Mehmet Sait Toprak tarafından cesaretle ve büyük bir özgüvenle ele alınıyor.

Yazar, Talmud ve Hadis etrafında örgülenen anlayışın arka planını metodolojik ve tarihsel bağlamıyla ve sözlü’den yazılı’ya aktarılması evreleriyle düşünülmesini önerirken aynı zamanda insanlık birikiminin bu muazzam kalıntılarının anlaşılmasına da giz(em)li bir kapı aralıyor aslında…
Yazarımız İbranice, Aramice ve Arapça dillerindeki uzmanlığını sergilediği bu kitabıyla, Yahudilik ve İslamiyet’te “Yazılı Kitap”ın dışında kendisine kutsallık atfedilen Talmud ve Hadisleri benzerlik ve yakınlıklar çerçevesinde karşılaştırarak bu alanda bir ilk adım atmıştır. Yazar, bununla Yahudi ulusunun toplum sözleşmesi ve “Yahudi hayat okulu” Talmud ile yaşam portresi ve Müslüman’ın “Peygamber esaslı yaşam rehberi” Hadis’i, iki inanç sisteminin ayrı gibi görünen; ama, gerçekte iplikleri iç içe geçmiş bir dizi ortak ve ortak olmayan dokusunu son derece maharetli bir sanatkârlık göstererek yan yana getirmiştir. Bilimsellik, yan yana gelmesi imkânsız olanları bir araya getirirken, birbirinden ayrılmaz gibi görünenleri de ustaca analiz etme uğraşısı ve önyargıların kırılması değil midir? İşte yazar, bu eserinde görünürde imkânsız ama içten ayrılmazları ahenkle ve önyargısız bir şekilde bir araya getirmiş ve buluşturmuştur.

Read More

Bir Kemal Tahir Kitabı – Türkiye’nin Ruhunu Aramak

Her tür iktidar odağının uzağında durup, memleket meseleleri üzerine can alıcı düşünceler telaffuz eden entellektüellere…

“Kemal Tahir deyince bir alana hapsolmak yanlış. Ancak her alana dair kalem oynatmak Kemal Tahir’i anlamanın yolunu açar. Tarih, sosyoloji, felsefe, iktisat, edebiyat ve hattâ psikoloji –hani o Türk insanının şuuraltını anlamak gerek sözü– folklor ve bilumum sosyal bilim dalı konularına odaklanmakla Kemal Tahir’in anlaşılmasının yolu açılabilir. Kemal Tahir’i anlamamak çoğumuzun duçar olduğu belli bilim disiplinlerine hapsolmaktan kaynaklanıyor. Bu anlamda şu Sosyal Bilimleri Açın kitabının müellifleri hakikaten Kemal Tahir’in çağdaşları olarak görünüyor. Ancak böyle disiplinlerarası bir anlayış Kemal Tahir’e yakınlaşmayı sağlayabilir. Aslında bir adım daha atmak lazım. Akademisyen başka, düşünür başka. Ancak akademisyenin darlığı aşılarak özgün düşünceye varılabilir. Sezai Karakoç da böyle söylemiyor muydu? Ortama bakıldığı zaman mesele anlaşılır. Bu anlamda bu kitabın son yazısını bir müsvedde olarak telakki edip çok ama çok geliştirilmesi gerektiğini düşünmek gerek. Bu alanda daha kırk fırın ekmek yemek lazım.”

Read More

Batı’ya Yön Veren Metinler

On altıncı yüzyıl Osmanlı aydınının, Batı’nın dünya ve evren görüşünü altüst eden, Avrupa Aydınlanmasının yollarını döşeyen Kopernik, Bruno, Galile, Brahe gibi bilim adamlarının radikal çıkışlarından haberi yoktur. Tanzimat’la birlikte Batılılaşma sürecine girdiği kabul edilen Osmanlı toplumuna sunulan ilk çeviri ürünler, Türk okuyucusunu Voltaire, Rousseau, Fénelon, Fontenelle, Montesquieu gibi düşünürlerle tanıştırırken,  Thomas Hobbes, John Locke gibi rasyonalistleri, David Hume, Adam Smith, Thomas Malthus, Karl Marx gibi ekonomistleri, Herbert Spencer gibi hukukçuları, Frederich Nietzsche’yi, hatta Francis Bacon  gibi bilimadamlarının yapıtlarını ıskalar. Batı zihniyetinin gerçeğini aydınlatmakta yetersiz kalınmış, “rakip” kültürü hakkıyla değerlendirmek yolunda tatminkâr sonuçlara ulaşılamamıştır.  Buna karşın Batı karşısında geri kalmışlık duygusu, bilincimize adeta bir sosyo-kültürel çıkmaz olarak kazınmakta, kendi kültürümüz hakkındaki tasavvurlarımızın hırpalanmasını da beraberinde getiren uzun bir savunma sürecine girilmektedir.

Hayli gecikmiş bir girişim olmakla birlikte, Batı’ya Yön Veren Metinler, Türk okurunun hızla küreselleşen dünyayı şekillendirmeye aday olan Batı düşünce kalıplarını ve onları oluşturan düşün serüveninin tarihsel gelişimini, kendi dilinde okuyup kavramasına olanak sağlamayı amaçlamaktadır.  İÖ 1400’lü yıllardan başlayan, 1970’lere kadar gelen yaklaşık 3500 yıllık bir süreçte Batı zihniyetini şekillendirdiği kabul edilen yaklaşık bin metni kapsayan dört ciltlik bu eserde, Eski Ahit’in Aziz Markos’undan Hamurabi’ye, 1215 tarihli Magna harta’dan, Çar İkinci Aleksander’ın Özgürlük Fermanı’na, Abraham Lincoln’ün Özgürlük Bildirgesi’nden, Bart Kosko’nun Saçaklı Mantık Devrimi’ne kadar çok sayıda metin ilk kez belirgin bir sistematikle Türkçeleştirilerek sunulmuştur. Seçilen metinlerin, Batı’nın “kendi zihniyetini kendi gençlerine aktarma” yöntem ve tercihlerini yansıttığından emin olmak için, Avro-Amerikan dünyasının en saygın üniversitelerinin kendi öğrencileri için bir araya getirdikleri derlemeler rehber alınmış, böylece Batı’ya Yön Veren Metinler’e aşinalık geliştirecek gayretli ve ciddi okurun Batı’nın düşünce dünyasını çözerken, kendi medeniyetimizin düşünsel ürünleriyle de hesaplaşabileceği zemin hazırlanmıştır. Birinci ciltte, Batı geleneklerinin Yahudi-Hıristiyan, Yakın Doğu, Yunan-Roma geleneklerinin kaynakları ile Hıristiyan toplum tasavvuruna ışık tutan metinleri bulacaksınız. Yolunuz açık olsun!

Read More

Çocuğunuzla İşbirliği Yapın – ” Ceza mı Disiplin mi ?”

Anne-Baba olmak dünyanın en zor mesleğidir. Bu nedenle, işbirliğinin hâkim olduğu bir atmosfer yaratmak, tüm aile için şifalıdır.

Yalvarıyor, bağırıp çağırıyor ya da azarlayıp gerektiğinde cezalandırıyorsunuz ama çocuğunuz yine de size meydan mı okuyor? * Kendinizi çaresiz hissedip sinir krizinin eşiğine geldiğiniz anlar oluyor mu?

Çocuk-ev-iş derken koşuşturmaktan bitap düşüp kendinize zaman ayıramıyor musunuz?

Read More

Sisler Bulvarı

Düşlenen, tümüyle düşsel olan sevgililer, topu topu üç geceye sığdırılan, doyasıya yaşanamayan aşklar, gözlerinden yıldız rüzgârları geçen sevgililer, Paris sokakları, limanlar, yolculuklar, deniz insanları… ve Anadolu. Uzun havalar, halk türküleri…
Sisler Bulvarı’yla başka dünyalara doğru yolculuğa çıkacağız biz de, Emperyal Oteli’nde üç gece kalacağız, biraz mehtabı içeceğiz, içimizde isyanlar çıkacak ve Sisler Bulvarı’nda öleceğiz…
 
*Başka Yerde Olmak /Şâhâne Serseri /Başka Adam /Bir, Üç ve Beş /Eski Deniz Halkı /Liman /Tatyos’un Kahrı /Cinayet Saati /Başka Yerde Olmak *Kaptan /La Donna e Mobili /Mırç /Kaptan /Emperyal Oteli /Pia /Sisler Bulvarı *Yeraltı Ordusu /Bence Malûmdur /Silezya Dağları’ndan Uzakta *Bursa’dan Yaylımateş /Tarz-ı Kadim /Kirli Yüzlü Melekler /Ümitten Ümit Kesilmez /Hu /Ölüler İhtiyarladı /Eskimiş Bir Saban Korkuyor /İstanbul Şehri Ağlıyor /Bursa’dan Yaylımateş *Barakmuslu Mezarlığı /Dilekçe /Cazgır /Öküz /Batı /Tütünkeş /Rinna-Rinnan-Nay /İskeletler Dansı /Buğda /Uzun Hava /Derecikviran /Mustafa Kemal /Hayır /Dokuz Eylül

Read More

Tampliye Şövalyeleri

Tampliye Şövalyeleri Örgütü, XII. Yy. Haçlı Seferleri esnasında Kudüs’te kurulmuştur. Ortaçağ ve Avrupa tarihinin en ilginç ve en gizemli tarikatlarından biridir. Kısa zamanda tüm Avrupa’da ve Ortadoğu’da ekonomik ve siyasi bir güç haline gelmişlerdir.

Tampliyeler tarihin ilk bankerleri olup modern bankacılığın da temelini atmışlardır. Her ne kadar tarihten silinmiş olarak kabul edilmiş olsalar da hâlâ varlıklarından söz edilmektedir. Günümüzde birçok kitap ve makaleye konu oldukları gibi Avrupa ve bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nde, Tampliyeler ismi, açık ve kapalı birçok dernekte yaşatılmakta ve dünya masonlarının öncüleri olarak kabul edilmektedirler. Esasta Hıristiyan dünya düzeni kavramını korumak için kurulmuş bir şövalye örgütü olmalarına rağmen, Ortadoğu’nun ezoterik toplumlarının etkisi altında kalarak kendileri de ezoterik bir yapıya dönüşmüştür.

Haçlıların Ortadoğu’da kurmuş oldukları devletlerin, Müslüman güçler tarafından birer birer yok edilmesinden sonra, Tampliyeler Avrupa’daki itibarlarını kaybetmişlerdi. Tampliye hazinelerinde gözü olan Fransa Kralı Güzel Philip, bu fırsatı kaçırmayarak örgütün sonunu hazırladı. Tampliyeler, kralın ustaca hazırladığı entrikalara kurban edilmiş, Ortaçağ Engizisyon mahkemelerinin elinde telef olmuşlardır. 

Read More