Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler
Pek Çoğunu İlk Kez OkuyacağınızYüzlerce Atatürk Öyküsü!Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale’de, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da, Cumhuriyet’i kurarken, devrimleri yürütürken gündelik hayatı içinde, incelikleri ve insani yönleriyle tanımak isteyenler için eşsiz bir okuma fırsatı.Atatürk, soyadını nasıl aldı?.. 19 Mayıs nasıl gençlik bayramı oldu?.. Latife Hanım’a nasıl evlenme teklif etti?.. Sevdiği atıyla nasıl vedalaştı?.. Büyük Taarruz’a nasıl karar verildi?.. Cephane sandığında nasıl kitap taşıdı?.. Ünlü yazarımız Haldun Taner, Atatürk’ün gözlerine neden bakamadı?.. Hendese nasıl geometri oldu?.. Kadın öğretmenlerin ayrı oturtulmasına nasıl karşı çıktı?.. Köpeği Foks’la neler yaşadı?.. Neye “İkinci Sakarya Zaferim” dedi?.. Atatürk’e Mark Twain Ödülü neden verilmişti?.. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” sözünü nerede, ne zaman söyledi?..Süleyman Bulut Atatürk’le ilgili birbirinden ilginç iki yüzü aşkın anıyı araştırdı, derledi, kendine özgün üslubuyla öyküleştirdi. Bugüne dek yüz binlerce okura ulaşmış Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler’in bu basımı, 70 yeni öykü de içeriyor.
Cumhuriyet ve Antropoloji
Cumhuriyet ve Antropoloji Tanzimat sonrası yüz yılı kapsayan bir bilim tarihi. 1930’lu yıllarda gerçekleştirilen bilimsel ve kültürel devrimin geri planında yer alan birikime odaklanıyor.
Tarihçilerce “katastrofik” ve “karanlık” bir evre diye nitelenen iki dünya savaşı arası dönem, Türkiye’nin kendi “yeni insan”ını inşa ettiği yıllar oldu. Çağdaş bilim ve eğitim anlayışının temelleri uluslaşmanın ilk evrelerine özgü romantik özlemlerle 1930’lu yıllarda atıldı. Harf devrimi ertesi 1928-1938 evresi bilim anlayışında milat sayıldı. İlköğretimden yükseköğretime antropolojik verilerle yüklü bir geçmiş vurgulandı. Süreç tarih, coğrafya, dilbilim, mantık, jeoloji, biyoloji başta olmak üzere geniş bir bilim yelpazesini kuşattı. Kültür devrimi ise Anadolu insanı üzerine Batı’daki nasırlaşmış önyargıları sorgulayan bir projeye dönüştü.
Prof. Dr. Zafer Toprak, Cumhuriyet ve Antropoloji ’de yine çok zengin bir malzeme külliyatına dayanarak, bunalımlı bir evrede doğayla barışık bilimsel kaygıları belgeleriyle dile getiriyor.
Prof. Dr. Zafer Toprak Boğaziçi Üniversitesi Emeritüs Öğretim Üyesidir.
Kitapla Direniş
Handan İnci’nin yayına hazırladığı Kitapla Direniş’te Tomris Uyar’ın 1966-2007 yılları arasında dergilerde yayımladığı yazılar, söyleşiler, soruşturma yanıtları var. Öyküleri, günlükleri ve çevirileriyle tanınan Uyar, şiirden romana, öyküden çeviriye, dil sorunlarından edebiyat ortamına ilişkin birikimlerini, gözlemlerini, yorum ve eleştirilerini keskin bir biçimde dile getiriyor.
Kitapla Direniş, yazarın kırk yıla yayılan tutarlı, nitelikli, özgün, dirençli edebiyat düşüncesini bugüne taşıyor.
Aşkın Yıpranma Payı
YKY’nin 4500. kitabı Tomris Uyar’dan
Tomris Uyar’ın Elele dergisindeki unutulmaz yazılarından Handan İnci’nin derleyip hazırladığı Aşkın Yıpranma Payı Yapı Kredi Yayınları’nın 4500. kitabı oldu. Bu kitapla birlikte yazarın külliyatı da tamamlandı.
Tomris Uyar Aşkın Yıpranma Payı’nda 1976-1985 yıllarının Türkiyesi’nden kesitler vermekle kalmıyor, esasında kimi sorunların kılık değiştirerek sürdüğünü gösteriyor. Toplumsal, ekonomik ve siyasi çarpıklıklara keskin eleştiriler getirirken umudu da hep yedeğinde tutuyor.
Kürtajdan çiğköfteye ve kadın tutuklulara, cinsellikten anneliğe ve kadın haklarına uzanan yazılarında Tomris Uyar sokaktaki kadını ve Türkiye’nin ruhunu ustalıkla yansıtıyor.
O günlerden bu günlere çok şey söylüyor Tomris Uyar. Öte yandan arka fonda hep İstanbul ve gündelik hayat var. Hem keyifle okunan hem de çok şey öğretip bilinçlendiren bir kitap Aşkın Yıpranma Payı.
Okumak için ne çok nedenimiz olduğunu okuyunca anlıyoruz.
Elele’ye yazma önerisi aldığım günlerde yazar olarak bir kavşağa geldiğimi düşünüyordum. Ne de olsa gazeteciliğe bulaşıyordum bir anlamda. Bir yazımda da belirttiğim gibi sorularla doluydum: Edebiyat görüşümden ödün vermeden yüzü belirsiz bir okur kitlesine nasıl seslenebilirdim? Zamanla, o okur kitlesinin yüzü yavaş yavaş belirdi. En rahat yazılarımı (elbette kolay anlamında değil) onlar için yazdım.
Tarih Öncesi İnsan
Tarihöncesi İnsan adlı kitap ilk kez Chicago Field Museum’un çağrısı üzerine 1948’de yazıldı. Müzenin isteği, kitabın basit. Anlaşılabilir bir düzeyde tutulmasıydı. Bu isteği tam olarak yerine getirebilmek için elimden geleni yaptım, 1948 ile 1975 arasındaki yıllarda ilk baskıyı izleyen 7 baskıda da bu tutumumu sürdürdüm. Bu dönemde Türkiye’de başladığımız son derecede ilginiç kazı ve arazi çalışmalarına kendimi fazlasıyla kaptırdım ve daha kapsamlı yazmaya vakit bulamadım. Bunun ötesinde, insanlığın tarihöncesi çağları ile ilgili elde edilmeye başlanan bilgiler de giderek daha karmaşık hale gelmekteydi.
Amacımız, tarıma alınmaya ve ehlileştirilmeye elverişli bitki ve hayvan türlerinin, henüz yabanıl olan atalarının, doğadaki doğal yaşam ortamlarında nelerin olup bittiğini ortaya çıkarmaktı. Halet Çambel ilk kez 1950 yılında, Avrupa’daki bir tarihöncesi kongresinde tanıştık ve kanlarımız hemen kaynaştı. Birlikte çalışmayı istedik.
Bu kitaba gelince, onun Türkiye’deki meslekdaşlarımız ve öğrenciler yararına Türkçe yayınlanmasını uzun yıllar istemekteydik. Chicago Üniversitesi’nde bizimle çok verimli yıllar geçiren Prof. Dr. Güven Arsebük Tarihöncesi İnsan’ın son şeklinin Türkiye’de yayınlanbilmesi için gereğini sağladı. Yayın hazırlığının tüm zorluklarını Arkeoloji ve Sanat Yayınları üstlendi. İşte kitap! Bundan dolayı çok mutluyuz.
Satrancı Hamle Hamle Anlamak
Satrançseverlere öğretici oyunları analizli olarak sunmaya devam ediyoruz. İlk olarak yayınlandığı 2001 yılında satranç dünyasında büyük yankı uyandıran Satrancı Hamle Hamle Anlamak, GM John Nunn’ın dikkatlice seçtiği 30 oyundan oluşuyor. Kitapta yer verilen karşılaşmalar, içerdikleri belirgin temalara göre ayrılmış, bu temaların önemli yönlerinden söz edilmiş ve mücadelenin sonunda da okuyuculara ışık tutabilecek fikirler, ‘öğrenilecek dersler’ şeklinde madde madde sıralanmıştır. Bu çalışmadan çok şeyler öğreneceğinize hiç şüpheniz olmasın!
Batı Müziğinin Kısa Tarihi
Batı Müziğinin Kısa Tarihi
Paul Griffiths, Batı Müziğinin Kısa Tarihi’ndeBatı müziğinin, bu müziğin büyük bestecilerinin, aynı zamanda da yorumcularının ve dinleyicilerinin, müziğin ne olduğuna ve ne için yapıldığına ilişkin düşüncelerinin aydınlatıcı öyküsünü sürükleyici bir dille aktarıyor. Müziğin yüzyıllar boyunca nasıl evrildiğini ve müziğin insanoğlunun zaman kavramında gökkubbe sonsuzluğundan bilgisayar mikrosaniyesine kadar olan gelişmeleri nasıl yansıttığını gösterirken, Batı müziğinin trubadurlardan Rönesans’a, Mozart, Beethoven, Bach’tan Chopin’e, Ravel’e, Şostakoviç’e, The Beatles ve Rolling Stones’a uzanan serüvenini anlatıyor.
Teknik terimlerden olabildiğince kaçınılan ve müziğe yeni başlayanlarla öğrenciler için olduğu kadar, müzikseverler için de çekici bir giriş yapıtı oluşturan kitapta, müzikle ilgili birçok terimin yazar ve çevirmen tarafından tanımlandığı iki sözlüğe, ayrıca yirmi dört kısa bölümden her biri için okunması ve dinlenmesi önerilen kaynaklara yer veriliyor.
Süper Beyin (Deepak Chopra)
Bilim/Kozmoloji Dalında 2013 Nautilus Ödülü Sahibi!
Beyninizin Sizi Kullanmasına İzin Vermeyin, Siz Onu Kullanın!
Gelmiş geçmiş en büyük dâhilerin, hayatlarının istisnasız her gününü hatırlayanların, satranç dehalarının ve en karmaşık matematik problemlerini bile saniyeler içinde çözebilen insanların sıra dışı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Çoksatan kitapların yazarı Doktor Deepak Chopra ile Alzheimer hastalığının önde gelen araştırmacılarından Harvard Tıp Fakültesi profesörü Rudolph E. Tanzi, beyin denen bir buçuk kiloluk evreni ve onun keşfedilmemiş potansiyelini daha iyi anlayabilmemiz için bilgi ve uzmanlıklarını birleştirerek bizi yepyeni, cesur bir yaklaşımla tanıştırıyorlar.“Süper beyin”anlayışına göre farkındalık ve bilinçli yönelim yoluyla bizler de beyinlerimize sınırlarının çok ötesine geçmeyi öğretebiliriz. En son araştırmalardan elde edilen verileri spiritüel bakış açısıyla harmanlayarak potansiyelimizi kısıtlayan mitleri çürüten Chopra ve Tanzi, yaşlanmanın risklerini azaltmaya yardımcı olacak yöntemler sunmanın yanı sıra unutkanlık, depresyon, anksiyete ve obezite gibi sorunlarla savaşmamıza da yardımcı oluyorlar.
Devrim niteliğindeki bu müthiş kitabı okuduktan sonra, inanılmaz bir kendi kendini iyileştirme ve yeniden şekillenme özelliğine sahip olan beynimizin hem doğanın bize verdiği en güzel hediye hem de sınırsız bir dünyaya açılan sihirli kapı olduğunu göreceksiniz…
Kılçıksız Balık
Mutfakta “balık-salata” denemelerinin günlük iş stresinden arınmak için fırsat olduğuna inanan yazar, on sekiz yıl önce hobi olarak başladığı balık yemeklerini kitaba dönüştürerek balık mutfağının öncesi ve sonrasını, balığın “sudaki halinden sofraya kadar” bilinmesi gerekenleri anlatıyor bizlere.
Tezgâhlarımızda karşılaştığımız 56 balığı etinin yapısından lezzet mevsimine, boy yasaklarına, alışverişten sağlıklı saklamaya ve çeşit çeşit pişirme yöntemlerine kadar her haliyle bilmeyi balık kültürümüzün olmazsa olmazı olarak görüp ayrıntılarıyla paylaşıyor.
En önemlisi de, toplum olarak balığı fırın-ızgara-tava ezberinden kurtarmak için ülkemiz ve dünya mutfaklarından esinlenerek yarattığı özgün 81 tarifi fotoğraflarıyla birlikte sunuyor.
Balık meraklılarının keyifle okuyup lezzetli yemekler pişireceği bu kitap, balık ve balık mutfağı konusunda eşsiz bir kaynak değerinde!
Karadeniz Yemekleri
Bol yağmur, yeşillik, hamsi, mısır, karalahana memleketi olarak bilinir Karadeniz… Oysa Karadeniz batısından doğusuna kocaman bir kültürler yumağıdır. Bolu’nun tepelerinden Artvin’in şaşırtıcı zeytinlerine dek bir rota izlerseniz tereyağının, kaymağın, tuzun, hamurun her türlü lezzetini tadarsınız.
Sütlü erişte, kedibatmaz, melengütçeği, dartı, çullama, çıraklar böreği, buharda pişirilen tavuk hamuru, çöven ekmeği, beyaz baklava, iskilip dolması, kiraz tuzlusu kavurması, fasulye turşusu, mıhlama, hamsili pilav, kuru meyvelerden yapılan kokoç çorbası, tokat kebabı, amasya çöreği, laz böreği.