• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Bir Bilim Adamının Romanı (Oğuz Atay)

Türkiye’de pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Ata/ın kendine özgü üslûbu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Prof. Mustafa Inan’ı anlatışı. Atay’ın hedefi, bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bir bilim adamı oluşunun zorlu macerasını sergilemek. Bunun yanısıra, Oğuz Atay’ın toplumsal eleştiri kalıplarını zorlayışını da izliyoruz. Elinizdeki kitapta, Prof. Mustafa Inan’ın hayatından kesitler sunan bir de fotoğraf albümü yeralıyor.

Read More

Lacan ve Çağdaş Sinema

“Bu makale derlemesi, Lacancı psikanalizin yaşadığı yitip gidişin tam da göbeğinde, Lacancı psikanaliz ve film teorisi arasındaki ilişkiyi yeniden düşünme çabası etrafında ve sinema alanındaki en son gelişmeler ışığında ortaya çıktı. Yani katkıda bulunanlar, çağdaş sinemanın yaşadığı buhranı dindirmek için yeterli olan bir Lacancı film analizi tasarlamayı hedefliyorlar ve bu da Lacancı film teorisinin daha önceki yapısından bir kopuşu gerektiriyor. Lacan’ı sinema çalışmaları içine tümüyle yepyeni bir vurgu ile alana dahil etmeyi amaçlıyorlar. Bu makalelerin Lacancı teorinin yönünü nasıl belirlediğini görmek için, Lacancı film teorisinin başına geçmişte bela olmuş kısıtlamalara dikkat etmemiz gerekir.”
Todd McGowan – Sheila Kunkle
p, Gözleri Tamamen Kapalı, Memento, Karanlık Şehir, Dalgaları Aşmak ve Kutsal Duman gibi filmler ekseninde yazılmış dokuz makaleden oluşan Lacan ve Çağdaş Sinema, film teorisini, özelde de Lacancı film teorisini geliştirip zenginleştirerek çağdaş sinemanın bugününe farklı bir perspektif sunuyor.

Read More

İnsansız Ordular

“Savaş teknolojisinin geleceğine dair büyük bir başarı… Muharebe meydanlarının ve ötesindeki robotların dünyasından geçen son derece okunası bir yolculuk.”

  • P.W SINGER, Wired for War kitabının yazarı
    “Askeri konularla ilgili son zamanlarda okuduğum en ilginç kitap.”
  • THOMAS E. RICKS, New York Times Book Review
    “Yapay zekâ ve savaşın geleceğiyle ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.”
  • TASK & PURPOSE
    “Çok yakın zamanda askeri mücadeleleri şekillendirecek olan otomatikleştirilmiş muharebe alanlarına dair güvenilir ve çarpıcı bir bakış açısı.”
  • SCIENCE
    Otonom silahların devri geldi. Peki, dünya buna nasıl ayak uyduracak? Savaşın kaderini otonom silahlara bırakmak, muharebe meydanlarını nasıl değiştirecek? Ölüm-kalım kararı artık robotların eline mi geçiyor? Geleceğin savaşlarında insan ne kadar rol üstlenecek? Askerler, siyasiler, hukukçular, mühendisler, bilim insanları ve sivil toplum örgütleri bu konu hakkında ne düşünüyor? Terminatör gerçeğe mi dönüşüyor?
    İnsansız Ordular, silahlara ölüm-kalım kararlarını verme özgürlüğünü tanımanın sonuçlarını keşfetmek için tüm dikkatleri askeri tarihe, küresel politikalara ve modern bilime çekiyor. Irak ve Afganistan’da çalışmış emekli ABD Kara Kuvvetleri Ranger’ı ve Yeni Amerikan Güvenlik Merkezi, Teknoloji ve Ulusal Güvenlik Programı direktörü Paul Scharre, savaşı daha kesin ve insani hâle getirebilecek teknolojiyi benimsememiz gerektiğini söylüyor. Ancak olağanüstü teknolojik gelişmeler neticesinde artık ölüm-kalım kararlarında insan kalbine yer kalmadığını da belirtiyor. Üst düzey teknolojiye sahip silah sistemlerini anlatırken, gün geçtikçe belirgin biçimde ortaya çıkan hukuki ve ahlaki sorunları da ele alıyor.
    İnsansız Ordular: Katil Robotlar, Otonom Silahlar ve Makine Savaşları, geleceğin savaşlarını bir bilimkurgu romanı gibi sarsıcı ve sürükleyici biçimde, tüm gerçekleriyle ortaya seriyor.
Read More

Yerlilerin Gözyaşları – Yerlilerin Yok Edilişinin Kısa Tarihi

Bartoloméo de las Casas, uluslararası hukuku ve insan haklarını savunan; köleciliğe karşı çıkan ilk Avrupalıdır.
İspanyollar gelmeden önce bazı kaynaklara göre 50, bazılarına göre 30 milyon olan yerli nüfus 40 yıl sonra 4 milyona düştü. Yerlilerin yarısının Avrupa’dan gelen bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölmüş olduğu kabul edilse bile, ortaya çok korkunç bir katliam tablosu çıkmaktadır. Yüzlerce yıl önce yaşananları Bartoloméo de las Casas’ın eserlerinden öğreniyoruz.
1512’de Yeni Dünya’ya atanan ilk papaz oldu. Küba Adası’nın katliamlarla fethedilişine tanıklık etti. İspanyol işgaline karşı direnen yerlilerin önderi Şef Hatuey’in diri diri yakılışını engelleyemedi. 1515’te İspanya’ya dönerek yerlilere yapılan eziyetleri anlattı. 1516’da yerlilere yapılan muameleyi soruşturacak bir komisyonun üyesi olarak Amerika’ya döndü.
Bazı yerli dillerini öğrenen Casas, yerlilerin kendilerine ‘çirkin ihtiraslara sahip ve bireysel çıkar peşinde koşan’ krallar seçmediklerini, kıtlık yıllarında dayanışma ağı kurarak ihtiyat olarak ayırdıkları tahılı paylaştıklarını, yoksul, dul ve yetimlere her zaman ihtiyaçları kadar yardımda bulunduklarını, yaptıkları yüzlerce millik yolların Romalılarınkinden daha kullanışlı olduğunu, birçok alanda Asurlulardan ve Babillilerden daha ileri olduklarını açıklayıp gözler önüne sererek İspanyol sömürgecilerinin aslında gelişmiş uygarlıkları yok ettiğini kanıtladı.

Read More

Evlilik Terapisi – Irvin D. Yalom

Evlilik Terapisi’nde, özel terapi kılavuzları, klinik örneklerin bolca kullanıldığı somut öneriler ve ayrıntılı hasta hikayeleri sunulmaktadır. Niyetimiz okuru etkilemek, büyülemek ya da gizli akademik tartışmalara dipnot koymak değildir. Bunun yerine her bölüm, pratik içindeki klinisyene pragmatik değer taşıyan bir temel sunmak üzere tasarlanmıştır. Aslında genel editör, cilt editörleri ve bölüm yazarları olarak amacımız tektir: Hastalarımızın hayatlarına önemli, acil ve somut katkılar yapmak.

Read More

Karanlık Arena (Mario Puzo)

Büyük savaşın acımasızlaştırdığı ve sertleştirdiği Walter Mosca Amerika’ya döndüğünde tamamen değişmişti. Ancak vatanına döner dönmez düşmanın topraklarına etrafındaki dünyanın acımasızlığını ve öfkesini olduğu gibi kabul eden kadının yanına geri dönmesi gerektiğini biliyordu. Savaşın etkilerinin her yerde görüldüğü Almanya’da Amerikan sigaralarıyla herşeyi satın almak mümkündü. Mosca ve Hella arasındaki aşk acaba tüm bunların üstesinden gelebilecek miydi?

“Almanya’nın yenilgisi ve işgali sonrasında yaşananlar üzerine yazılan en başarılı kitaplardan birisi.”
-The Nation

Read More

Şahane Bir Mutsuzluk

“Yaralarınızı ne yapacaksınız? Onlara boyun eğerek, yardımınıza koşanların vicdanlarını rahatlatacak bir kurban kariyeri mi yapacaksınız? Size saldıranlarda ya da yardım etmeyi reddedenlerde suçluluk uyandırmak üzere acılarınızı ortaya dökerek öç mü alacaksınız? Trajedinizi güç elde etme aracı olarak kullanacak bir ideolojinin hizmetine mi gireceksiniz? Bir gülümsemenin maskesi ardına saklanıp da gizlice acı mı çekeceksiniz? Yoksa yaralarınızla savaşıp her şeye karşın insan olmayı başarabilmek için kişiliğinizin sağlıklı yanını güçlendirmeye mi çalışacaksınız?”
İnsanın başına gelen her türlü felaketin onda büyük bir dönüşüm yarattığı fikrinden yola çıkarak dayanıklılık kavramını anlamaya odaklanan Cyrulnik, Şahane Bir Mutsuzluk’ta ruhsal dayanıklılık üzerine eğiliyor.

Cyrulnik insanların savaş, kıtlık veya istismar gibi ezici deneyimlerle nasıl başa çıktığını, ruhu en büyük yaraları almış olanların, içlerinde nasıl yepyeni bir yaşam felsefesi geliştirdiğini; saldırganı daha iyi anlamaya çalışıp ardından, da benliklerinin sağlıklı kısmını keşfetmeye nasıl yol aldığını kendi danışanlarından örneklerle tartışıyor.

Read More

Telomer Etkisi 

60 yaşındaki insanların neden 40 yaşında gibi, bazı 40 yaşındakilerin ise neden 60 yaşında gibi göründüğünü ve hissettiğini hiç merak ettiniz mi? 2009 Nobel Tıp Ödülü sahibi Dr. Elizabeth Blackburn ve Dr. Elissa Epel’in araştırması, telomer uzunluğu ve sağlığının uzun süredir varsayılan bir hipotez olan zihin-beden ilişkisinin biyolojik temelini oluşturduğunu gösteriyor. Onlar ve diğer bilim insanları günlük alışkanlıklarımızda yapabileceğimiz değişikliklerin telomerlerimizi koruyabileceğini ve sağlıklı yaşam sürelerimizi (sağlıklı, aktif ve hastalıksız kaldığımız yılların sayısını) artırabileceğini ortaya koydu. Telomer Etkisi, Blackburn ve Epel’in bulguları ve dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarının araştırmaları ile birlikte, uyku kalitesinin, egzersizin, çeşitli diyetlerin ve hatta bazı kimyasalların telomerleri derinden etkilediğini ve kronik stres, olumsuz düşünceler, gergin ilişkiler ve hatta kötü mahallelerin telomerleri yavaş yavaş tüketebileceğini gösteriyor. Yazarlar, bu bilimsel bilgilerden yola çıkarak besin listeleri paylaşıyor, telomerlerimiz için sağlıklı olan egzersiz miktarı ve türlerine dair tavsiyelerde bulunuyor, kendinizi stresten korumak için kullanabileceğiniz zihin oyunlarının yanı sıra gebelikten ergenliğe kadar çocuklarınızı kısa telomerler geliştirmeye karşı nasıl koruyacağınız hakkında öneriler sunuyorlar.

Read More

İlişki Denklemi – Aileler ve Çiftler

Karmaşıklaşan ve sorunları artan dünyada “kendi olabilmek” ve “kendi kalabilmek” günümüz insanının zorlu sınavlarından birisi. Yaşam yolculuğunda büyümek ve bütünleşmek niyetiyle yapılan evlilikler, aile veya ikili ilişkiler kendiliğinden olan ve yürüyen bir kurum değil. Dikkat, özen ve doğru davranışı bilmeyi gerektiriyor.

Sayın Dokur ve Sayın Profeta bu eser kapsamında iyi bir bilimsel temele dayalı olarak aile ve çift ilişkisi kavramını ve dinamiklerini bizlere açıklıyorlar. Psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman ve kendisini ve karşı cinsle ilişkisini geliştirme arzusunda olan tüm bireylerin, bu deneyimle beslenmiş bilgilerin büyük yararını görecekleri inancındayız.

Read More

Modern Art

Modern Sanat, Çağdaş Sanat, 20. Yüzyıl Sanatı alanlarında bir dönemlik/çeyreklik, birinci sınıf/ortaokul düzeyindeki dersler için. Zengin resimli ve net bir şekilde odaklanmış bu metin, Post-Empresyonizm’den 1990’lardaki en son gelişmelere kadar modern Avrupa/Amerikan resim, heykel, mimari ve kavramsal sanatının doğuşunu, gelişimini ve doruğunu araştırıyor. Kronolojik bir çizgide düzenlenen bu kitap, Cezanne, Seurat, Gauguin ve Van Gogh’tan Minimalizm ve genel tepki olarak bilinen genel tepkiye kadar fikirleri, formları, olayları, sanatçıları ve eserleri (her bölüm bir stile, harekete veya on yıla ayrılmış olarak) araştırıyor. Post-Modernizm. Sanata genel ilgisi olan öğrenciler için ideal olan bu program, anketlere dayalı tipik ansiklopedik yaklaşımdan kaçınarak, seçilmiş ancak oldukça temsili eserlerin daha derinlemesine ve genişletilmiş bir eleştirel söylem yelpazesinden incelenmesini sağlar.

Read More