Yerlilerin Gözyaşları – Yerlilerin Yok Edilişinin Kısa Tarihi
Bartoloméo de las Casas, uluslararası hukuku ve insan haklarını savunan; köleciliğe karşı çıkan ilk Avrupalıdır.
İspanyollar gelmeden önce bazı kaynaklara göre 50, bazılarına göre 30 milyon olan yerli nüfus 40 yıl sonra 4 milyona düştü. Yerlilerin yarısının Avrupa’dan gelen bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölmüş olduğu kabul edilse bile, ortaya çok korkunç bir katliam tablosu çıkmaktadır. Yüzlerce yıl önce yaşananları Bartoloméo de las Casas’ın eserlerinden öğreniyoruz.
1512’de Yeni Dünya’ya atanan ilk papaz oldu. Küba Adası’nın katliamlarla fethedilişine tanıklık etti. İspanyol işgaline karşı direnen yerlilerin önderi Şef Hatuey’in diri diri yakılışını engelleyemedi. 1515’te İspanya’ya dönerek yerlilere yapılan eziyetleri anlattı. 1516’da yerlilere yapılan muameleyi soruşturacak bir komisyonun üyesi olarak Amerika’ya döndü.
Bazı yerli dillerini öğrenen Casas, yerlilerin kendilerine ‘çirkin ihtiraslara sahip ve bireysel çıkar peşinde koşan’ krallar seçmediklerini, kıtlık yıllarında dayanışma ağı kurarak ihtiyat olarak ayırdıkları tahılı paylaştıklarını, yoksul, dul ve yetimlere her zaman ihtiyaçları kadar yardımda bulunduklarını, yaptıkları yüzlerce millik yolların Romalılarınkinden daha kullanışlı olduğunu, birçok alanda Asurlulardan ve Babillilerden daha ileri olduklarını açıklayıp gözler önüne sererek İspanyol sömürgecilerinin aslında gelişmiş uygarlıkları yok ettiğini kanıtladı.