• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Büyük Kedi Katliamı | Aydınlanma Fransa’sında Düşünceler, İnanışlar

1730’ların Paris’inde bir matbaanın çırakları kendi kurdukları mahkemelerde yargıladıkları kedileri ölümle cezalandırırlar. Bu hikâyeyi tekrar tekrar anlatan çıraklar her seferinde katılarak gülerler. Kedilerin katledilmesinde çırakları eğlendiren ne olmuştu? Nasıl olmuştu da “Kırmızı Başlıklı Kız” masalının 18. yüzyıl versiyonunda çocuk kurda yem olmuştu? Montpellierli biri, yaşadığı kentin tüm etkinliklerini detaylı bir şekilde yazarken aklından neler geçiyordu? Bunlar Robert Darnton’un, Aydınlanma çağındaki Avrupa’nın tarihine dair cevapladığı sorulardan bazıları. İlk olarak 1984’te yayımlanan Büyük Kedi Katliamı, toplumsal tarihyazımının başucu eserlerinden biri haline geldi; artık kültürel tarih alanında yazılmış bir klasik olarak anılıyor. Darnton, 18. yüzyılın sıradan insanlarının yaşamlarından çeşitli sahneleri inceleyerek bu dönemdeki insanlık durumunu, insanların olayları nasıl gördüğünü ve kurguladığını ele alıyor.
Robert Darnton, Harvard Üniversitesi Tarih Bölümü profesörü ve Harvard Üniversitesi Kütüphanesi’nin direktörü.

Read More

İnsanlık Durumu | Andre Malraux

Fransız romancı André Malraux’nun politik idealizm ve devrimci mücadelenin trajik çelişkilerini anlatan, dünyaca ünlü başyapıtı.
İnsanlık Durumu, 1927 Şanghay işçi grevini ve ardından Çan Kayşek’in Kuomintang’ın eski komünist müttefiklerine karşı başlattığı baskı ve tevkif dalgasını konu eder. Başkent Pekin’in ve Çin komünist devriminin geleceğini belirleyen olaylar, karakterlerin trajik yazgılarıyla iç içe geçer. İnsanlığın içinde bulunduğu karamsarlık ve yalnızlığın yoldaşlık duygusuyla giderilebileceğini düşünen karakterler şiddet ve entrika, ölüm ve ıstırap dolu bir sarmala sürüklenirler. Malraux’nun kahramanları politik idealizmin erdemleri kadar zaafları ve çelişkileriyle de yüzleşirler. İspanya İç Savaşı’ndan Nazi Almanyası’na, 20. yüzyılın röntgenini çeken Malraux, İnsanlık Durumu’nda Çin devrimi üstünden bir anlam ve değer sistemi olarak siyasal eylemi sorguluyor.
“İnsanlık Durumu, Çin Devrimi’nin trajedisini kurmaca alanına taşıyan bir eser. Malraux, Şangay’daki acı ve kargaşa dolu epik anları betimlerken sahipsiz bırakılan bir devrimin trajedisini anlatıyor.”
Chrıstopher Hıtchens 

Read More

Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları

2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Svetlana Aleksiyeviç’in kaleminden okuduğunuz bu kitap, Nazi işgaline karşı direnişte yer alan Sovyet kadınlarının gözüyle savaşı anlatıyor. Sayıları bir milyona yaklaşan Sovyet kadını, 20. yüzyılın en dehşet verici savaşı olan 2. Dünya Savaşı’na erkeklerle eşit koşullarda katıldı. Bu savaşta yer alan kadınlar, yalnızca hayat kurtarıp yararalıları tedavi etmediler; keskin nişancı oldular, köprüler uçurdular, iz sürdüler, öldürdüler. Topraklarına, vatanlarına ve çocuklarına vahşice saldıran düşmanı yok ettiler.

Nobel Ödüllü Beyaz Rusyalı yazar S. Aleksiyeviç’in dört yıl boyunca yüzden fazla şehir, kasaba ve köyde veri toplayarak oluşturduğu kitapta anlatımlarına yer verilen 200’den fazla kadın, mutlu bir geleceği düşlerken 1941 yılında savaşa katılışlarını, verdikleri mücadeleleri anlatıyorlar. Kitabı okurken yalnızca kadınların kahramanlıklarıyla karşılaşmıyoruz. Aynı zamanda, doğurarak insan neslinin devamını sağlayan kadınların girmek zorunda kaldıkları bu acımasız savaşta ne gibi duygusal güçlükler yaşadıklarını, ruhlarında nasıl derin yaralar açıldığını da yakından görüyoruz. Onların tanıklıkları aracılığıyla, geçmiş, günümüze ateşli bir seslenişte bulunarak dünün olduğu kadar bugünün faşizmini ve savaş kışkırtıcılığını da teşhir ediyor.

Read More

Sınır | Avrupa’nın Kıyısına Yolculuk

Hikâye-röportajlarla ilerleyen bu sıradışı eserde Kapka Kassabova yirmi beş yıl önce küçük bir kızken ayrılmak zorunda kaldığı Bulgaristan’a dönüyor ve ülkenin Türkiye ile Yunanistan sınırlarını keşfe çıkıyor. Kassabova, tarihte birbiri ardına gelen güçlerin şekillendirdiği bir bölgede rota çiziyor. Osmanlı ve Sovyet İmparatorluklarının izlerinin yanı sıra çok daha eski zamanların mitleri ve efsaneleri, ateşte yürüyenler, kaçakçılar, define avcıları, botanikçiler ve sınır muhafızları Kassabova’nın çizdiği incelikli portrelerle kitapta yerini alıyor. Sık ormanların, coşkun ırmakların, şifalı pınarların ve antik dünyaya kapı aralayan Trak mezarlarının birbirine karıştığı bu fantastik coğrafya, eşsiz güzelliğiyle geçmişin hayaletlerini ve bugünün insanlarını kendine çekmeye devam ediyor.
Aynı zamanda Soğuk Savaş’ın bölgeye düşen ağır gölgesine ve bugün Avrupa’yı sıkıntıya sokan mülteci krizine de bir başka açıdan bakan Sınır, harikulade bir seyahat anlatısı olmasının yanında insanlığın binlerce yıllık izlerinin üst üste yığıldığı bu olağanüstü coğrafyanın derinliklerine de büyülü bir dalış yapıyor.

Read More

The Actresses – Barbara Ewing

Hepsi Drama Okulu Buluşması’nda tekrar bir araya geldi: Hollywood ünlüsü, işsiz dizi yıldızı, yedek oyuncu, Shakespeare kahramanı, ağır ağır ağır ilerleyen küçük oyuncu. Otuz altı yıl önce Akademinin müdürü onları bekleyen büyük parçalardan bahsetmişti. Söylemediği şey, 40 yaşına gelmeden önce aktrisler için neredeyse hiç rol olmayacağıydı. Çünkü genç olmayı bırakmışlardı. Ama: Bir zamanlar bir aktris, her zaman bir aktris ve o sıcak yaz gününde, yaşın hırsı ortadan kaldırmadığı açıktır. Veya arzu. Veya hafıza. Böylece Reunion, ülkedeki her gazeteye hakim olan bir tecavüz suçlamasıyla sonuçlandığında, geçmiş -tatlı, acımasız, trajik- geri gelir ve aktrisler hikayenin yıldızları haline gelir. Algılayıcı, komik, şok edici ve bilge olan bu roman ancak orada bulunmuş biri tarafından yazılabilirdi.

Read More

Saray-ı Hümayun / Topkapı Sarayı

DenizBank, 2002 yılında “Tarihi, Mekanları, Kitabeleri, Anıları ile Saray-ı Hümayun” adlı kitabı yayımladı. 8 ana başlık altında kaleme alınan kitapta; sarayın daire ve köşkleriyle örgütleri, saray kitabeleri, Fatih’ten Vahideddin’e değin padişahların bu saraydaki yaşantıları veya anıları, İç Saray’ın Harem ve Enderun dünyaları, saraya özgü tören, toplantı, düğün, doğum, ölüm ve protokol gelenekleri, Divan-ı Hümayun çalışmaları; yıllardır süren incelemelere, belgelere, birincil kaynaklardan derlenen bilgilere dayanılarak ve çok sayıda minyatür, gravür, tablo, fotoğraf kullanılarak anlatılıyor.

Read More

E-Ticaret | Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu

Prof. Dr. Şule Özmen bu eserinde, internetin yarattığı değişimin ekonomik hayata yansıyan sonuçlarını ve yeni ticaret yollarını ele alıyor. E-ticaret, geleneksel iş modellerinden farklı bir gelişim gösteriyor. Sanal mağazalar, müzayede siteleri, elektronik pazaryerleri, ve portal modellerine her geçen gün yeni bir e-iş modeli ekleniyor. Bloglar, sosyal ağlar, paylaşım siteleri kuruluyor. Markaları yönetme gücünü sahip olmaya aday, sosyal bir mecra oluşuyor. Web 2.0 ve üstü sürümlerle etkileşimli, kullanıcı dostu uygulamalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Mikro siteler kurularak geliştirilen kampanyaların, e-posta ve mobil pazarlamanın, arama motoru pazarlamasının artık çok daha etkin ve verimli yönetilmesi gerekiyor.

Dördüncü baskı ise, geçtiğimiz birkaç yıl içinde meydana gelen birçok gelişmenin yanı sıra , tamamen ayrı bir bölüm olarak olmasa da, e-devlet uygulamalarına yer verildi. 18 Aralık 2008’de, e-devlet portalı e-turkiye.gov.tr “Türkiye’nin kısa yolu” sloganıyla, hizmetleri konusunda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış kullanıcı dostu yardım videolarıyla yayına başlamıştı. Birinci bölümün sonuna E-Devlet Portalı ve E-Devlet Projeleri başlığıyla bir bölüm eklendi. Kitabın son iki baskısında bir başka önemli değişiklik de ilgili kaynaklara, özellikle web sitelerine ve güncel bilgilerin paylaşıldığı bloglara daha fazla atıfta bulunulmuş olmasıdır. Okuyucuların kendi bilgi birikimlerini artırmaları ve değişimleri izlemeleri konusunda en azından kitabın bir sonraki baskısını beklemelerine olan ihtiyacı azaltmak amaçlanmıştır.

Read More

Bilimin Sınır Bölgeleri

“On dokuzuncu yüzyılın başında Alman filozofu Immanuel Kant, tarihin ve insanlık durumunun şu gözlemini yaptı: “İnsanlığın eğri odunundan düzgün hiçbir şey çıkamaz.” Bilimin Sınır Bölgesi: Geçerli Fikirler Nerede Aykırı Görüşlerle Karşılaşır’ın alt fikri, insan duygularının, ön yargılarının, önceliklerinin ve özellikle kültürün, dünyamızı (bilimi), geçmişimizi (tarihi) ve kendimizi (biyografimizi) araştırma sürecimizi nasıl şekillendirdiği ve hatta bilim adamlarının ve bilim yöntemlerinin kendilerinin nasıl değişmez bir şekilde sosyal ve kültürel çevreleriyle iç içe girmelerine rağmen, bizim hâlâ önümüzde gerçeği anlamak için şu ana kadar ortaya konmuş en iyi yönteme sahip olduğumuzdur. Bilimi, ister normal ister sınır bölgesi durumunda olsun, bilgi ve bilgeliğimizi en üst durumuna çıkarmak için kullanalım.”

Bilim, bilginin çok insani bir biçimidir. Her zaman bilinenin kenarındayız; her zaman ümit edilene doğru gidiyormuş gibi hissederiz. Bilimdeki her yargı ise hatanın kenarında durur ve kişiseldir. Bilim, sonunda yanıldığımız ortaya çıksa bile, bildiğimiz şeyler için övgüdür. Bunu kullanarak, mutlak bilgi ve güç isteği karşısında kendimizi iyileştirmeli, düğmeye basma düzeniyle insani davranış arasındaki uzaklığı kapatarak, insanlığa dokunmalıyız. Radikal devrimler yapan bireylerin, kuvvetli bir kararlılığa, cesarete ve akıl bağımsızlığına ihtiyaçları vardır. Peki, ama nasıl?

Read More

A Vintage Affair – Isabel Wolff

Phoebe her zaman kendi vintage elbise dükkânını açmanın hayalini kurmuştur. Saten önlüklerin yanında asılı olan Vivienne Westwood büstiyerlerinden duvarları süsleyen payetli cupcake elbiselerine kadar her ayrıntıyı hayal etti.

Village Vintage’ın lansmanında, müşteriler peri masalı elbiselerini giyerken Phoebe heyecanın sızısını hissediyor. Rüyası gerçek olmuştur, ancak geçmişinden gelen bir sır, yeni girişimine gölge düşürmektedir.

Sonra bir gün, ayrılmayacağı bir parça dışında satacak bir koleksiyonu olan yaşlı bir Fransız kadın olan Therese ile tanışır…

Therese küçük mavi ceketin hikayesini anlatırken, Phoebe kendi yaşamıyla, geçmişinin acısını iyileştirmesine ve yeniden sevmesine yardımcı olacak derin bir bağlantı hisseder.

Read More