Gödel, Escher, Bach: Bir Ebedi Gökçe Belik Lewis Carroll’ın İzinde Zihinlere ve Makinelere Dair Metaforik bir Füg
Felsefe, psikoloji, karşılaştırmalı edebiyat, bilim tarihi ve felsefesi, bilgisayar ve bilişim bilimleri, müzik ve elbette matematik gibi pek çok alanda öncü araştırmalar yapan Douglas R. Hofstadter, kitabevlerinde hangi rafa konacağına bile henüz karar verilememiş kitabı Gödel Escher Bach için şöyle der: “Gödel, Escher, Bach ‘ben’ ya da bilinçlilik sözcüğü çevresinde gezinir. Ben’in düşünmenin diplerinde bir yerdeki, güçlükle anladığımız örtük mekanizmalarla nasıl ortaya çıktığını ele alır. Yalnızca düşünmenin değil, benlik duygumuzun ve bilinçliliğimizin farkında oluşumuzun bizi diğer karmaşık şeylerden ayrı kıldığını vurgular. “Benliğin ve ruhun ne olduğunu kavramak istedim.”
Sibernetik, yapay zeka ve bilgisayarlarla içli dışlı herkesin kutsal kitabı sayılan Pulitzer ödüllü Gödel, Escher, Bach akıcılığı, dehası, değişik fikirleri ustalıkla kaynaştırması açısından ancak Lewis Carroll’ın yapıtlarıyla karşılaştırılabilir. Bu eşi benzeri olmayan, daha önce hiç karşılaşmadığınız türden, kitap ötesi bir kitap: meta-kitap.
Harem Hatıraları (Bir Çerkez Prensesinin)
Osmanlı İmparatorluğu’nun son padişahı Sultan Vahdettin’in haremlerinden Nazikeda Kadınefendi’nin nedimelerinden Prenses Leyla Açba’nın Fransızca ve Osmanlıca kaleme aldığı hatıraları, sırlarla dolu harem hayatını ve yakın tarihimizin tartışmalı noktalarını birinci ağızdan bir tanıklıkla dile getiriyor.
Rus işgali üzerine Osmanlı İmparatorluğu’na göç etmiş büyük bir Kafkas hanedanına mensup Leyla Hanım’ın çocukluk ve ilk gençlik yılları II. Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı çevresinde geçer. Saltanatın kaldırılmasına kadar Sultan Vahdettin hareminde nedime olarak hizmet eden Leyla Açba birçok önemli olaya tanıklık eder, bir kısmını şahitlerden dinleme fırsatı bulur.
II. Abdülhamit’in tahttan indirilişi ve Yıldız Sarayı’nın basılması; Mustafa Kemal Paşa’nın huzura çıkarak Sabiha Sultan’ı istemesi ve Sultan Vahdettin tarafından Samsun’a gönderilmesi; Şehzade Yusuf İzzettin Efendi’nin Alman İmparatoru Wilhelm’in önünde Enver Paşa’yı tokatlaması ve gizemli ölümü; Sultan Vahdettin’in ülkeyi terk edişi gibi yakın tarihimizin tartışmalı konularının yanında harem hayatı, aşklar, moda, düğünler, Ramazan ayı adetleri gibi dönemin kültürel hayatına ilişkin detayları fevkalade hoş bir anlatımla okuyacaksınız.
Alkatraz Kuşçusu
Robert Stroud (Burt Lancaster) işlediği bir suçtan dolayı, yaşam boyu hapse mahkûm edilir. Kaldığı cezaevinden Alcatraz’a, dünyanın en iyi korunan ve en sert cezaevine aktarılan Stroud, burada da araştırmalarını sürdürecek ve her türlü şiddete, baskıya rağmen duruşunu korumayı bilecektir. Bir gün kaldığı hücreye yaralı bir kuş (Rudy) gelir ve onu tedavi eder. Zamanla kuşlar hakkında bilgilenen Stroud, artık bu konuda bir uzman olmuştur.