• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Yıldızların Efendisi

Rönesans Avrupa’sında bir “best-seller” yazarı… İtalyan hekim, doğa felsefecisi ve matematikçisi Girolamo Cardano’nun yıldız falına bakarak kitaplarına aktardığı kehanetler onun 16. yüzyıl Avrupa’sının en güçlü kişileriyle bir arada olmasına yol açmıştı. Rönesans astrologları insanlığın geleceğinden, yatırım risklerinden hava durumuna kadar her şey hakkında kâhinlik yaparlardı. Krallardan katillere kadar müşterilerinin bedenlerini ve kişiliklerini inceleyip yorumlarlar, herkesten saygı ve himaye görürlerdi. Cardano da işe yıldız falı risaleleri yazmakla başlamış, sonra hükümdarların danışmanı olmuş, son derece dikkat çekici bir eser olan özyaşamöyküsünü yazmıştı. Ünlü tarihçi Anthony Grafton astrolojik ilkeleri ve uygulamaları inceleyerek Cardano ve çağdaşlarının bilimin dönüşüme uğradığı ve matbaanın yaygınlaştığı bir çağda bu kadim sanatı nasıl çok satan kitaplara dönüştürdüklerini ve pazarladıklarını anlatıyor. Grafton’a göre, Cardano’nun yıldız falları çok iyi gözlemlere dayanıyordu ve çağını derinden etkilemişti. Evreni ve kendilerini anlamaya çalışan 16. yüzyıl bilimcilerinin çalışmalarının çok önemli bir parçasıydı Cardano’nun çalışmaları. Cardano kehanetleriyle, siyasi rekabetin dolu dizgin at koşturduğu bir çağda bilinen evrenin efendisi olmuştu.

Read More

Dostluğa Dair | Michel Foucault

Foucault’nun sorunu, belirli cinsel kimliklerin, sözgelimi eşcinsellerin ardındaki değişmez hakikati ortaya çıkarmak değil, bireysel kimliklerimizin kuruluşunda cinselliğin oynadığı rolü göstermek ve etiği bir yaşam sanatı olarak kavramak. Bu kitapta derlenen konuşma ve denemelerinde, Foucault’nun sık sık değindiği dostluk kavramı böyle bir varoluş estetiğine giden yolu gösteriyor.

Read More

Sessiz Ev

Sessiz Ev’de Orhan Pamuk, dağılmakta olan bir ailenin hikâyesi üzerinden Cumhuriyet ve modernleşme tarihimizin barındırdığı gizli çatışmaları ve şiddeti araştırıyor. Orhan Pamuk, yayımlanışından otuz yıl sonra bu yeni baskıda romana bölüm başlıkları koydu ve anlatıdaki bazı tekrarları ayıklayarak kitabı yeni okurlar için daha okunaklı hale getirdi.

Biri tarihçi, biri devrimci, biri de zengin olmayı aklına koymuş üç torun İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasındaki evinde babaannelerini ziyaret ederler. Dedelerinin yetmiş yıl önce siyasi sürgün olarak kasabaya geldiğinde yaptırdığı bu evde bir hafta kalırlar. Bu sürede, babaannelerinin doksan yıllık anılarla yüklü geçmişi ağır ağır aralanırken, dedenin Doğu ile Batı arasındaki uçurumu bir çırpıda kapatacağını sandığı büyük bir ansiklopediyi yazışı hatırlanır. Evde sessiz gözlemleriyle kuşaklar arasında köprü kuran tanıklar, bahçe duvarlarının ötesinde ise aile ile ilgilenen tutkulu gençlerin hareketleri vardır. Orhan Pamuk’un ikinci romanı olan Sessiz Ev, yayımlandığında büyük heyecanla karşılanmış, pek çok dile çevrilmiş ve ödüller almıştı.

Read More

Sayılarda Saklı Yaşamınız | Numeroloji

Florence Campbell, ölmeden önce sayıların günlük hayatımıza uyarlanmasında otorite olarak kabul edilen kişilerin arasında ilk sırada yer almaktadır.

Hayatı boyunca bir mistik olarak yaşamış olan Campbell yaşam ve bilim ile ilgili araştırmacı bir beyine ve tatmin edilmesi güç olan bir meraka sahipti.

Bu kitap, modern dilimizde numeroloji ile ilgili tam olan tek bilgi kaynağıdır. Campbell`in anlatımını izleyerek yeni başlayan bir kimse bu bilimi kolaylıkla öğrenecektir.

Konunun uzmanı ise, çalışmaları beğeniyle karşılayacaktır. Eski çağ insanlarının kullandığı Sayıların Biliminin gizemleri nelerdir? Bunlar hayatımızı nasıl etkiler? İsim sayınızın gücü nedir? Kişisel yaşamınızı yöneten sayı nasıl belirlenir? Doğum günü sayımız potansiyelimizi nasıl belirler ve istekllerimizi ulaşmada nasıl yol gösterir?

Read More

STAR WARS BOX SET

Star Wars The Complete Saga, sadece Blu-rayin sunabileceği bir deneyimle muhteşem Yıldız Savaşları macerasını ve o unutulmaz anları sizlere yeniden yaşatacak. Bu muhteşem koleksiyon ilk defa evrendeki en kusursuz ses kalitesi ve büyüleyici yüksek çözünürlüklü görüntü ile altı efsanevi filmi sizler için bir araya getiriyor. Bu koleksiyon için özel olarak eklenmiş 40 saatin üzerinde özel seçenekler ile Yıldız Savaşları evreninin derinliklerine bir yolculuk yapacak ve daha önce keşfettiklerinizden fazlasını bulacaksınız.

Read More

Andersen Masalları

Andersen Masalları Cilt: 1
Romandan seyahat güncesine, tiyatro oyunundan şiire kadar birçok farklı türde eserler vermiş olan Hans Christian Andersen’i dünya çapında üne kavuşturan masal ve hikâyeleri olmuştur. Toplamda 156 adet olan bu masal ve hikâyeler ilkin 1835’te Çocuklar için Masallar adıyla basılmış ve 1842’ye kadar altı cilde ulaşmıştır; bu eseri Yeni Masallar adında yeni bir seri takip etmiştir Bu durum günümüzde çocuk edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak sayılan Andersen’in yerini ve önemini anlamak adına dikkat etmemiz gereken bir noktadır. Zira Andersen kendisinden önce gelenler gibi sözlü geleneğe ait olan halk masallarını tarihsel ve antropolojik çalışmalar adına derleyip yazılı olarak kayıtlara geçirmek yerine masal ve hikâyeleri kendi yazmıştır.

Andersen Masalları Cilt: 2 
Çocukken kendisine anlatılan masallar en büyük esin kaynağı olsa da, onun yazdığı masal ve hikâyelerde gerçekçilik ağır basmaktadır. Günlük yaşama dair yaptığı gözlemler, yaşanmış olaylara yaptığı göndermeler, gerek mekân gerekse karakter seçimi ile gerçekçiliği hiç elden bırakmamış ve bunu kuğuya dönüşen prens ve prensesler, canlanan oyuncaklar, denizkızları gibi fantastik öğelerle mükemmel bir şekilde harmanlamıştır. Hiciv, ironi ve mizah ile bezenen, kimi zaman bir romanı andıran, kimi zaman ise masalın içinde masal anlatan bu eserler hikâyeciliğe evrensel bir biçim kazandırmış ve edebiyatla iç içe geçirdiği bu türü zenginleştirmiştir. Kullandığı basit dil, yalın anlatım, doğrudan hitap tarzı, kısa ve özlü cümleler ile okurla samimi bir ilişki yakalayan Andersen tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve kalıcı bir başarı elde etmiştir.

Andersen Masalları Cilt: 3 
Bazı masal ve hikâyelerinin otobiyografik öğeler taşıdığı da bilinmektedir. Örneğin Kibritçi Kız, küçüklüğünde dilendirilmeye zorlanan ve kimi zaman yiyecek yemeği bile olmadan sokaklara terk edilen büyükannesinin çektiği sefalete bir ağıt niteliğindedir. Çirkin Ördek Yavrusu’nun ise küçükken gerek görünüşü gerekse başarısızlıkları yüzünden dışlanan Andersen’in geç kabul gören dehasına bir gönderme olduğu kabul edilir. Masal ve hikâyelerin eğitici ve öğretici bir yanı da vardır. İda’nın Çiçekleri’nde doğa, Cennet Bahçesi’nde coğrafya, birçok yerde adı geçen Danimarkalı Holgar gibi kahramanlarla tarih, Holberg gibi yazarlarla edebiyat Knidos Afroditi gibi eserlerle sanat ve kültür hakkında çocukları bilgilendirmeyi amaçlamıştır. Kadın, çocuk, engelli, yoksul gibi ana karakterler üzerinden Andersen, Kilise hiyerarşisiyle, bürokratik açmazlarla, soylulukla, servet sahibi olmakla alay edip onları yermiş ve kadın-erkek ilişkileri, sınıf farkları, toplumsal dışlanma gibi güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan sorunlara eğilerek mevcut düzeni eleştirmiştir. Yüzden fazla dile çevrilmiş olan, tiyatroya, müzikal komedilere, çizgi filmlere uyarlanan, dünya çocuk edebiyatının bu vazgeçilmez eserini eksiksiz olarak sizlere sunmaktan gurur duyarız.

Read More

Kaygılarımız Korkularımız. Nelerdir? Nasıl Baş Edilir?

Bu kitapta, ruhsal rahatsızlıklardan depresyon rahatsızlığından sonra en sık görülen rahatsızlıklar olan ve psikiyatri bilim dalında kaygı bozuklukları başlığı altında sınıflandırılan panik bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu (yaygın anksiyete bozukluğu), takıntı-zorlantı bozukluğu (obsesif-kompulsif bozukluk), toplumsal kaygı bozukluğu (sosyal fobi) ve özgül fobi rahatsızlıkları hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız. Ayrıca bu tür rahatsızlıklardan kurtulmak için uygulanan başlıca psikoterapi yaklaşımı olan bilişsel-davranışçı tedavi yaklaşımı hakkında bilgi edineceksiniz. Dolayısıyla bu kitap, hem söz konusu kaygı ve korku bozukluklarını tanımanıza, hem de bu rahatsızlıklardan kurtulmak için yardımcı olacak bilişsel-davranışçı yaklaşımları öğrenmenize yardımcı olacaktır.

Read More

Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Savaşı

Osmanlı İmparatorluğu, Dünya Savaşı’na nasıl girdi, niçin katıldı? Savaş sonrasındaki buhranda Bab-ı Âlî’nin iflası nasıl gerçekleşti? İngiliz siyasetinin Yakın Doğu siyaseti içinde Türkiye faaliyetleri nasıl bir yer tutuyordu? İngiliz siyasetinde işlenen hatalar nelerdi?
1864’de Kahire’de doğan ve 1921’de Roma’da şehid edilen Said Halim Paşa, Osmanlı İmparatorluğu 1914’te Almanya’nın müttefiki olarak Birinci Dünya Savaşı’na girdiğinde, Hariciye Nazırı ve Sadrazamdı. İmparatorluğun savaşa girişini belgeleyen 2 Ağustos 1914 tarihli muahede, Said Halim Paşa’yla Alman İmparatorluğu’nun büyükelçisi Baron von Wangenheim tarafından paşanın Yeniköy’deki yalısında imzalanmıştı. İşte bu kitap, Bâb-ı Âlî’nin son dönemini yaşamış ve bu dönemin en önemli şahsiyetlerinden birisi olmuş paşanın kaleminden imparatorluğun savaşa girişini ve yıkılışını anlatmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girişinden itibaren dış siyaset, Hilafet, Düvel-i Muazzama Yakın Doğu’daki emelleri gibi konulara dair tüm kritik meselelerin Said Halim Paşa tarafından tafsilatıyla ele alındığı kitabın en önemli bölümlerinden biri devrin yükselen aktörlerinin başında gelen Mustafa Kemal Paşa hakkında yazılanlardır. Burada Said Halim Paşa, Mustafa Kemal Paşa’nın geçmişi, şahsiyeti, dış görünüşü, kılık kıyafeti, askerî ve siyasî görüşleri üzerinde durmakta; Anadolu’ya ne şartlarda geçtiğini ve oradaki faaliyetlerini anlatırken, dikkatini çeken bazı insanî taraflarını da ele almak suretiyle, vatanın bağımsızlığını her şeyin önünde tutmasından ve askerî kahramanlığından bahsetmektedir.

Fransızca orijinalinden çevrilen Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Savaşı, devrinin diğer şahsiyetleri ve devlet adamları arasında oldukça iyi derecede yetişmiş bir devlet adamı olan Said Halim Paşa’nın kaleminden Osmanlı İmparatorluğu’nun son birkaç senesini teferruatıyla anlatan mühim bir kaynak kitap…

Read More

Melceüt-Tabbahin – Aşçıların Sığınağı

İlk basılı yemek kitabı olan Melceü’t Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı) ilk olarak 1844 yılında Tanzimat Fermanı’ndan beş yıl sonra yayımlandı.

Çorba çeşitlerinden kebap ve külbastılara, yahniden pilakiye, börek çeşitlerinden sebze yemeklerine ve salatalara, dolmadan hoşaf ve şerbetlere varıncaya kadar 284 yiyecek ve içeceğin tarifinin yer aldığı on iki bölümden oluşan Melceü’t Tabbâhîn’de zengin bir yemek kültürünün izlerini sürmek mümkün. Kitaptaki bazı yemekler bire bir tarifine uygun olarak yapıldı ve fotoğrafları çekilerek okurlara sunuldu. Melceü’t Tabbâhîn’i okurken geçmişten bugüne değişen ya da özelliklerini koruyan yemek kültürümüze tanıklık edeceksiniz. Kitapta ayrıca orijinal metinlere de yer veriliyor.

Mehmet Kâmil, eserinin önsözünde, “Düzenlenen ve anlatılan yemeklerden yiyip zevk alanlara teşekkür ettikten sonra bu âcizi hayırla anmaları ve sevindirmeleri rica edilir” diye yazmış. Yemek kültürümüze unutulmaz katkılar sunan Mehmet Kâmil’i anmanın belki de en anlamlı yolunun, kitabını yeni kuşaklara aktarmak olduğuna şüphe yok. Aşçıların olduğu kadar yemeğe ve yemek kültürüne meraklı herkesin sığınacağı bir kaynak, Melceü’t Tabbahîn.

Read More

Tehlikeli Oyunlar

Okurlarıyla ilk olarak 1973 yılında buluşan Tehlikeli Oyunlar, Atay’ın Türk edebiyatındaki sınırları ikinci kez yıkması bakımından büyük bir önem taşıyor. Postmodernist roman akımının Türkiye’deki artçı gücü olan eser, kendisinden sonra verilecek pek çok başarılı eserin de ilham kaynağını oluşturuyor.

Tehlikeli Oyunlar’da, postmodernist roman akımının dünyadaki öncüleri sayılan James Joyce ve Vladimir Nabokov gibi güçlü yazarların etkisi de hissediliyor. Bu bağlamda roman, edebiyattaki çağdaş yaklaşımları Türkçe’ye son derece başarılı bir şekilde taşıyor. Aynı zamanda modern Türk toplum yaşamını ve bireyin iç dünyasını da özgün bir şekilde yansıtıyor. Oğuz Atay’ın gizli otobiyografisi olması ise romanın özgün anlatımını destekleyen bir diğer unsuru oluşturuyor.  

Tehlikeli Oyunlar, Hikmet Benol adlı “tutunamayan” bir adamın yaşamını konu alıyor. Okurun karşısına yeni boşanmış ve mutsuz bir adam olarak çıkan Hikmet Benol, hayatına düşünceleri ve yalnızlığı ile devam ediyor. Dostlarıyla geçirdiği zamanlar da onu düşüncelerinden sıyırmak için yeterli olmuyor.

Benliğinin içinde birden fazla yaşamı ve karakteri bir arada taşıyan Hikmet, düşüncelerinin karanlığında sürekli boğulduğu hissine kapılıyor. Bu sıkıntıları da aklından oyunlar yazarak ve o oyunların içinde yaşayarak bastırıyor. Yaşamakta olduğu hayatın da kendi yazdığı bir oyun olup olmadığı konusunda sürekli düşünen Hikmet, en sonunda tüm bu düşüncelerden kurtulmaya karar veriyor.

Read More