İnsan acısını tarif edemediği gün ölür ya da öldürür!
 
“Öldürdüm onu” dedi. “Kimi?” dedim. “O işte, peşimi bırakmayan adamı” dedi. “Peki, nerde?” diye sordum. “Yukarıda, yatak odasında” dedi soğukkanlı bir şekilde. Hızlıca üst kata çıktım. Baktım yok. Bütün odaları dolaştım, indim aşağıya. “Bulamadın mı? Gömdüm onu…” dedi. Korku filmi sahnesini andıracak bir olaydı yaşadıklarım. Ama mezar benim çocukluğumun en büyük yarasıdır. Bir o kadar da cesaretlendirir beni. Çünkü annem ve babam bana hayvan katili gözüyle bakmasaydı, onlarla kalacak ve buralara hiç gelmeyecektim.
Ne yapacağı kestirilemeyen seri cinayetler ustasının şeytani fikir deryasında kulaç atmaya başlayabilirsiniz artık… Yusuf Öztürk yeni bir üslupla, “yeni nesil” bir seri katil tiplemesiyle, Şizofrenik Haller üçlemesinin ilk kitabı ile karşınızda!