• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Gurur Dünyası

William Makepeace Thackeray (1811-1863), hiciv dolu akıcı üslubuyla toplumu eleştiren bir İngiliz yazarıdır. Thackeray’ın başyapıtı olan “Gurur Dünyası” (Vanity Fair) ilk kez 1847-1848 yılları arasında aylık bölümler halinde yayınlandı. Yazar bu romanında Napolyon Savaşları sırasındaki İngiliz toplumunun zengin ve gözkamaştırıcı öyküsünü anlatır.
Yazarın eserine verdiği ikinci ad “Kahramanı Olmayan Roman” olmakla birlikte romanın akışı sırasında, en çok iki kadın karakter ön plana çıkar. Bunlar : ahlak ölçüleri oldukça farklı olan Becky Sharp ile iyi kalpli Amelia Sedley’dir. Onların öyküsü “İngiliz edebiyatında bir dönüm noktası” olarak kabul edilir.

Read More

GAZAP ÜZÜMLERİ

John Steinbeck’in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri romanında yazar, Amerika’da 1930’lu yılların ekonomik kriz dönemlerini, insanlığın dramını etkileyici bir dille anlatmaktadır. Joad ailesinin özelinden, genele yansıyan bakış açısıyla emekçi insanları konu alan kitap, dünyanın önde gelen ve en çok okunan klasiklerinden biridir. 1939’da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen “Büyük Buhran” döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir.

Read More

Hint Astrolojisi – KETU

Tarihin bilinen tüm kehanet metotlarından günümüze kadar gelinen süreçte hiçbir kehanet metodu insanların üzerinde Astroloji kadar merak uyandırmamış ve aydınlatmamıştır. Vedic Astroloji bizleri ışığa ulaştıran en yalın, en net kehanet türüdür. Kim bilir belki de Yaratıcı kendisini anlayabilmemiz için bunca şifreyi insanoğluna bahşetmiştir. Ketu ışığında, güvensizliğin bilgeliğinde, hayatımın derin mana içeren dönüşümü ve yazılamaz olanları yazmanın cesareti ile huzurlarınızdayım. Işığı keşfettiğinizde kalp ve zihin bütünleşiyor. Evrenin analiz edilemeyecek en ufak parçasına kadar çözmeye çalıştıkça ben bir pencere buldum. Adı “cehalet” değildi. Çıkarlar ve duygular arasında dünyalar kadar fark vardır. Maddeyi bırakınca Ketu beni büyüttü. Kendi içimde yaşamıyorum, bir parçası oldum çevremdekilerin. Benim için Hint Astrolojisi bir duygudur.
AYŞEN TOK

Read More

Atatürk’ün Hatıra Defteri

Şükrü Tezer: Mustafa Kemal Paşa’nın yaverlerinden olup, 1916-1918 yıllan arasında Edirne’den itibaren Diyarbakır ve Doğu Suriye cephelerinde onun yanında ve emrinde olmuştur. Mustafa Kemal, bu dönemde yaşadıklannı not ettiği hatıra defterini kendisine vermiş, bu defter Atatürk’ün Hatıra Defteri adı ile ilk defa 1972’de Türk Tarih Kurumu tarafından Tezer’in hatıralan ve geniş açıklamalanyla birlikte yayımlanmıştır.

Read More

ÇALIKUŞU

Çalıkuşu ilk kez 1922 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmıştır. Beşinci baskısından sonra eser, 1939 yılında bizzat Reşat Nuri Güntekin tarafından tekrar yayımlanmıştır.

Romanda, İstanbul’da köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride’nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu’da şehir şehir dolaşması anlatılır.

ÇALIKUŞU, Reşat Nuri Güntekin”in en yaygın ününü kazandığı ilk romanı. Romanda, iyi öğrenim görmüş bir İstanbul kızının, Anadolu’nun çeşitli köy ve kasabalarında öğretmen olarak yaşadığı serüven anlatılır. Serüven yönü ağır basan bu romanda, kişilerin duygu dünyaları, ülke gerçeklerinden soyutlanmadan verilir. Çalıkuşu, her yaştan insanın rahatlıkla okuyup sevebileceği önemli romanlarımızdan biridir.

Read More

Oğlak Dönencesi

Sözünü sakınmayan dev bir yazardan, isyanla haykıran bir klasik: Oğlak Dönencesi. Henry Miller’ın yarı otobiyografik bir romanı.

Dünyaya biçili koordinatlara, medeniyet adı altında savaş, silah ve beton üreten düzene, insanı yok etmek pahasına köleleştiren sisteme karşı bir çığlık, gemlenemeyen bir ezgi ya da çağdaş yaşamın çarklarına atılan sert bir tekme… Henry Miller, Oğlak Dönencesi’nde rahimden mezara, kasıklardan zihne uzanıyor, benzersiz bir atlasın sayfalarını kendi renklerine boyayarak bambaşka bir dünya resmi ortaya koyuyor. Burada savaş saçma, yaşam beyhude; burada aşk siyah bir yıldızın gölgesinde ve ekmek aslanın ağzında… Burada kölelik özgürlüğü, yalanlar gerçekleri ve sürü bireyleri ezip geçiyor; burası Amerika, ama başka bir yer de olabilir; kitlelerin günbegün topluca cephelere veya işe yürüdüğü herhangi bir yer… Ve Henry Miller, akıntının tersine doğru gitmekte, kendi şarkısını haykırmakta kararlı.

Yayımlandığı günden bu yana yasaklarla boğuşan Oğlak Dönencesi, bir açıdan Henry Miller’ın yaşam öyküsü… Rahme düşmesinden aşka yuvarlanmasına, sürüye katılmasından kendi yazgısını ele geçirmesine ve dünyanın başlangıcından geleceğin müziğine varan bir öykü. Yaşam adı verilen sonsuz döngünün her zerresine uzanan bir varoluş çığlığı bu ve şiddeti dünyayı yerinden sarsmaya yetiyor.
Tek başına duracak, kendi doğrularınca yaşayacak cesareti olanlar için.

Read More

Masumiyet Müzesi

“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor… Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor. “Pamuk, Doğu’nun da Batı’nın da sahiplenmekten şeref duyacağı temel ve kalıcı bir yazar…” New York Times

Read More

ELİFLİ – Oktay Rifat

Oktay Rıfat, Garip hareketi içinde Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday ile birlikte başladığı şiir serüveninde sonraları halk söyleyişlerinden yararlanan yeni duyarlıklarla örtülü lirik şiirler yazdı. 1950’lerde Türk şiiri yeni bir yenileşme hareketi içine girdiğinde Oktay Rıfat’ın da deneyici çalışmalar yaptığı görüldü. Ardından son derece sağlam yapılı, yoğun düşünce ve duyarlıklar taşıyan şiirleriyle çağdaş şiirimizin dorukları arasında yerini aldı. Bu kitapta şairin ilk basımı 1980 ile 1987 arasında yapılan Elifli, Denize Doğru Konuşma, Dilsiz ve Çıplak ve Koca Bir Yaz adlı kitapları yer almaktadır.

Read More

Sonrası Kalır I – II (Bütün Şiirleri)

Yapı Kredi Yayınları’ndan bugüne dek yayımlanmış en kapsamlı Edip Cansever külliyatı! Başta, Edip Cansever’in, “gençlik hatası” değerlendirmesiyle reddettiği ilk kitabı İkindi Üstü olmak üzere, kitaplarının sonraki basımlarına girmeyen şiirleri ve dergilerde kalmış birçok şiiri de günyüzüne çıkaran “toplu şiirleri”nin bu yeni basımı, Şair’in tüm şiirlerini “ilk kez” bir araya getiriyor.

Şöyle ki:
Martılardan bir tanesi yalnız yaşıyormuşçasına boşlukta
Dünyanın en heyecanlı çizgilerini çizdi
Ve bulutlar doldurdu bu kıvrımları yavaştan
Ve benim yarattığım tanrılar ki, geldiler
Bir inip bir çıktılar çocuklar gibi
Çığlık çığlığa..

Şair’in 58 yıl sonra ilk kez gün ışığına çıkan İkindi Üstü adlı kitabından dergilerde kalmış, unutulmuş bir dizi şiirine, bugüne kadar yayımlanmış en kapsamlı Edip Cansever külliyatı!.. ya da: İlk dizesinden son dizesine, “yalnız-yabancı-yerleşmeyen” bir yaşamak sevdalısının, tepeden tırnağa “aşk-tutku-umut” yüklü yolculuğunun tüm konakları…

Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da

Read More

Gariplerin Kitabı

 Ian Dallas (Abdülkadir Es-Sufi) 
İslam Garip Olarak Geldi Ve Yine Başladığı Gibi Olacaktır. O Halde Ne Mutlu Gariplere. (Hadis-i Şerif) 

Kalbe düşen ani bir sancıyla başlayan önce vahşi çöllere oradan da insanın iç âlemine doğru yönelen bir arayışın hikayesi. Bu yolculuk “bilginin merkezi olarak kabul edilen bir yerden vahşi çöllere doğru açılan ve bana hiç rahat yüzü göstermeyecek birçok yolculuklar zincirinin başlangıcı”dır.

Bayazîd-i Bestam’ın meşhur “Aramakla bulunmaz, ama bulanlar ancak arayanlardır’ sözünün peşinden çıkılan karşı konulmaz bir ruh yolculuğu ki, menzile ancak ‘gözler kapalıyken’ ulaşılabilir. 

“Her zaman aklıma güvenerek yaşadım. Şu an olduğum yerde olmamı sağlayan da o oldu, peki ya ölüm?” diye soran Abdülkadir es-Sufî’nin oto-biyografik romanında iç sesine kulak veren insan kendisine doğru yolculuğa çıkıyor. 

Read More