Abdullah Battal Taymas, bugünkü Tataristan topraklarında doğmuş Kazan’lı bir Türk münevveridir. Dünyayı derinden sarsan 1917 Bolşevik ihtilali, insanlığı yeni bir hercümerce sürükler. İnsanlar yeni bir maceranın eşiğinde hayallerinden bile geçmeyen olayların fırtınası içinde oradan oraya sürüklenip dururlar bir zaman. Bu fırtınada daha sonraki durulma esnasında ilkinden hiç te aşağıda kalmayan ihanetler çatışmalar korkaklıklar başlar. Pek tabi yiğitlik ve dostulklar da perçinlenir.

Abdullah Battal Taymas hatıralarında sadece kendi başından geçen fevkalede sürükleyici ihtilal yıllarının servenini değil bundan da ilginç olan Rusların Kazan Hanlığını yıkıp Türkistan’ın fetih tarihini, coğrafi yerleri etnolojisini ve topografyasını da anlatır. Bu uçsuz bucaksız Sibirya taygalarında müslüman ve hıristiyan ahalinin 1917 öncesi yapısını anlatırken okuyucuya pek çok etno-sosyolojik malzeme de sunar.

Rus İhtilali’nden Hatıralar’ın devamı niteliğinde “Ben Bir Işık Arıyordum”da, o dağdağlı dönem içinde kimileri bizim için meçhul kişi ve olayları, kimisi bildiğimiz ve tanıdığımızı sandığımız olay ve kişileri tarihin birinci dereceden tanığı olarak şahitlik eder.
Taymas “Ben Bir Işık Arıyordum” da, 1917 yıl ihtilalini hazırlayan Rus içtimai hayatı ile, Türk ve müslüman milletlerin siyasi çabalarıyla bu iyiniyetli çabaların ne denli basit, şahsi hesaplar yüzünden heba olup, Ruslara teslim olunduğunu açıklarken aslında 1990 sonrası yeni bir döneme giren Rusya Federasyonu ile Türk Dünyasının istikbaline dair meselere de ışık tutmuş olur.