Anksiyete; kaygı veya başka bir deyişle endişe insanların deneyimlediği bir korku ve gerilim halidir. Bazı görüşlere göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazılarına göre ise öğrenilmiş davranışlardır. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında rahatsızlık olarak adlandırılır. Eskiden insanların ortalama ömürleri otuz beş yılken ve kendi küçücük dünyalarında yaşarken çoğu kez endişeli olmaya fırsatları olmazdı ve anksiyeteden söz edilmezdi. Oysa, globalleşmenin dünyayı adeta kocaman bir ülkeye dönüştürmesi , mobil teknolojilerin ve sosyal medyanın günbegün hayatımıza sirayeti, bilgisayarların gitgide insan gücünün yerini alması, rekabetin hızla artması, stresli yaşam koşulları ve tarihte hiç olmadığı kadar çok sayıda seçenek arasından karar verme mecburiyeti günümüzde anksiyeteyi en yaygın zihinsel rahatsızlık konumuna getirmiştir. Günümüzde sadece ABD’de yılda 40 milyon kişi anksiyete rahatsızlığından muzdarip olmakta, her dört kişiden biri ise hayatının bir noktasında onunla mücadele etmektedir.

Anksiyete Çağı’m adlı kitapta The Atlantic adlı derginin editörü olan yazar Scott Stossel, kendi yaşadığı ve hayatını etkileyen anksiyete sorununu keşfetmek üzere çıktığı cesur yolculuğu okurlarla paylaşmaktadır. Bu yolculukta Stossell, insanlara büyük ızdırap veren , ancak çoğu kez zayıflık olarak görülen bu illeti; arka planda yıllardan beri incelediği genetik ve sinirbilimi bulguları ve anksiyete tarihi olmak üzere kendisinin ve yakın aile bireylerinin şaşırtıcı hayat hikayesi eşliğinde esprili bir dille ve büyük bir içtenlikle anlatmaktadır. Kitapta ayrıca, anksiyete kıskacına sıkışmış dünyaca ünlü kişilere ve onların hikayelerine de yer verilmektedir. Siz de anksiyete sorununu daha yakından incelemek, yazarın kendi yaşadıklarını tüm çıplaklığıyla anlattığı ve bu kitabı yazarak mutlu sona ulaştığı etkileyici hikayesine tanıklık etmek istiyorsanız.