Resme Başlarken
“Bedri Rahmi şiiriyle, resmiyle, öğretmenliğiyle, mozaik, gravür, seramik, cam, mine, yazma, serigrafi, litografi, linolyum baskı, taş boyama ve balmumundan, ytong’dan heykelleriyle bir bütündür ve bu bütünün tümü de mis kokmaktadır. Bedri Rahmi’den kaynaklanan güzellikleri herkes kendi olanaklarına göre özümleyecek, herkes ondan en çok ihtiyacı olan gıdayı bulup çıkaracaktır. İşte tam da bu noktada yaptığım işe güvenimin sonsuz olduğunu belirterek Bedri Rahmi arşivini ileriki kuşakların kullanımına amade kıldım.”
Mehmet Eyüboğlu
“1913’te Karadeniz kıyısındaki Görele’de doğmuşum. Ben kardeşlerimin ikincisiyim. Babam Görele kaymakamıymış. Daha sonra Orta Anadolu’da çeşitli ilçelerde kaymakamlık yapmış. İstiklal Savaşı’nda Kütahya ve Artvin mutasarrıfı olmuş, daha sonra da Trabzon milletvekili olan Rahmi Eyüboğlu edebiyatseverdi. Beş kardeşi bir araya toplayıp bize Victor Hugo’dan Moliere’den tercümeler yapardı. Bu edebiyat sevgisini anamızın Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan’dan boyuna tekrarladığı türküler, ninniler, ilahiler beslerdi. Lisenin 10. sınıfına kadar resmin R’sinden haberim yoktu. Resim ödevlerimi lisede iki yaş büyüğüm Sabahattin Eyüboğlu yapardı. 10 numara aldığım tek ders Türkçe ve edebiyat olmuştur. Eğer edebiyat fakültesi liseyi bitiremeyenlere gel deseydi, kuşkusuz o tarafa yönelirdim. Akademi’ye girmeden önce aylık dergilerden birinde şiirim, günlük gazetelerden birinde hikâyem yayımlanmıştı. Akademi’de önce Nazmi Ziya atölyesinde, ikinci yılda Çallı atölyesinde çalıştım. Büyük bir tesadüf babamla Çallı’yı karşılaştırıyor. Çallı babama:– Ne yap yap oğlunu bir an evvel Avrupa’ya gönder, diyor, o benden alacağını aldı.”