Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi | 1660 – 1783
Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi, uluslararası alanda denizcilik üzerine şimdiye kadar yazılmış en önemli eser olarak kabul ediliyor.
Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi, önce ABD Deniz Harp Okulu’nda (Annapolis) ders notları olarak hazırlanmış, daha sonra kitap haline getirilmiştir. Fakat sadece denizcilik çevrelerinde değil, askeri ve politik çevrelerde de büyük ilgi çekmiş ve hemen hemen bütün dillere çevrilmiştir. Mahan’ın kitapları özellikle İngiltere ve İmparatorluk Almanya’sında etkili olmuş ve derinlemesine incelenerek bu ülkelerin Birinci Dünya Savaşı yapılanmalarını etkilemiştir.
Amerikan İç Savaşı’na da katılan ve Deniz Kuvvetlerinden albay rütbesiyle emekli olan Alfred Thayer Mahan, emekli olduktan sonra Parlamento kararıyla amiralliğe yükseltilmiş, Oxford, Cambridge, Harvard, Yale, Columbia gibi birçok üniversitenin onur üyesi olmuştur.
Kendisi “Orta Doğu” (Middle East) tabirini ilk kullanan kişidir. Mahan, 17. yüzyılın ortalarından 18. yüzyılın sonlarına kadar olan dönemi kapsayan bu kitabında, özellikle Batı Avrupalı büyük deniz güçlerinin dünya tarihi üzerindeki etkisini çok çarpıcı örneklerle anlatır.
Kitabın kapsadığı dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama ve gerileme devirleridir. O zamanlar Yunanistan ve Mısır gibi Levant (Doğu Akdeniz) ülkelerini de bünyesinde bulunduran Osmanlı İmparatorluğu, denizdeki parlak yıllarını geride bırakmıştır. Kitap ilgili çevrelerce Osmanlıların denizde hâkim oldukları dönemle mukayese edildiğinde, yazarın ortaya koyduğu doktrin ve tezlerin doğruluğu net bir şekilde ortaya çıkar.
Bizim için ilginç sayılabilecek bir nokta da, yazarın Osmanlı İmparatorluğu’ndan “Türk İmparatorluğu” olarak bahsetmesidir. Kaldı ki, o dönem için biz bile Türk Devleti değil Osmanlı Devleti deyimini kullanırız.
“Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi” 14 bölümden oluşmaktadır. Her bir bölüm kapsadığı dönemin önemli siyasi ve askeri olaylarını çok renkli anekdotlarla ve zengin referans kaynaklarıyla nakleder ve alınması gereken dersleri berrak bir şekilde sıralar. Dolayısıyla bu kitap, sadece sivil ve asker denizciler için değil, tarihe ilgi duyan herkes, ama özellikle bu ülkenin deniz politikasının eksikliğini ve yanlışlığını görenler için bir başucu kitabıdır.