• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

İşrakiliğe Giriş – Sühreverdi Felsefesinde Akıl ve Sezgi

İşrâkîliğin kurucusu olan Sühreverdî, İslam düşünce tarihinde belirgin bir yeri olan filozoftur. Sühreverdî’nin kendisinden sonraki filozoflar üzerindeki tesir ve nüfuzu asla inkâr edilemez. Bu İşrâkî filozofun mantık ve felsefe alanında Farsça ve Arapça kaleme aldığı ve geriye bıraktığı eserler, kısa ömrüne kıyasla çok hayret vericidir. Fikirlerini eserlerinde sistematik olarak ve sembolik bir dille kaleme almıştır. İslâm düşünce tarihinde felsefî-mistik geleneği inşa eden Sühreverdî, Meşşâî felsefenin karşısında yer alan İşrâkîliğin kurucusu olduğundan dolayı Şeyhu’l-İşrâk olarak da adlandırılır.
Yaşayan en saygın ilim ve düşünce adamlarından biri olan Dînânî, kendi ifadesiyle İslam filozoflarının eserlerine çok güçlü bir ilgi duymaktadır ve Sühreverdî’nin fikirlerini inceleyerek elden geldiğince filozofun düşünce yapısını aydınlığa kavuşturma amacı taşımaktadır. Bu sebeple, Sühreverdî’nin önemli eserlerini tetkik etmiş ve pek çok temel meseleyi genel okuyucunun anlayacağı şekilde, Sühreverdî’nin kapalı ve sembolik dilinin aksine, açık ve kolay okunabilir bir tarzda, dolambaçlı cümleler kullanmadan kaleme almıştır.

Read More

Bebeğinizin Olağanüstü Zihni

Kocaman gözlerini size dikmiş bakan yeni doğmuş bebeğinizde ne görüyorsunuz? Sizce onun gerçek bir kişiliği var mı? Sizce, düşünebiliyor mu, hissedebiliyor mu? O yaygaraları koparırken aslında gerçekten de bir şey söylüyor olabilir mi? Çok uzun yıllar boyunca yeni doğan bebekler hakkında bildiklerimiz, boyutları, ağırlıkları ve kas güçleriyle sınırlıydı. Ağlamalarının gelişigüzel sesler olduğunu; gülümsemelerinin sadece gaz çıkarmak olduğunu ve acı çektiklerine dair ifadelerininse refleksten ibaret olduğunu sanıyorduk. Bu yanıltıcı bilgiler ebeveynliği zorlaştırdı, bebek olmayı da sefalete çevirdi. Ama artık bebeklerin, tecrübelerinden en az bizler kadar faydalandıklarını biliyoruz.

Doğumdan sonra birkaç dakika gördükleri annelerinin yüzünü, fotoğraf albümünden seçebiliyorlar. Diğer bebeklerin cinsiyetini, üzerlerinde giysi olsa dahi biliyorlar. Annelerinin sesini, kokusunu diğer yetişkinlerden ayırt ediyorlar. Yetişkinlere has birçok yeteneğin daha doğuştan var olduğu gerçeği araştırmacıları şaşırttı, teorileri çürüttü. Bilim, yeni doğan bebeklerin, ilişki kuran, kendilerini etkili bir biçimde ifade edebilen, tercihler yapan ve ilk karşılaştıkları günden itibaren insanlarla etkileşimde olan sosyal varlıklar olduklarını doğruluyor. Dahası, nörologlarla biyokimyacıların açtığı pencere, bebeğinizin doğumdan çok önce zekâ pırıltıları gösterdiğini kanıtlıyor. Bebeğinizle ilişki kurmak için doğumu beklemeyin. Bebeğiniz sizin sandığınızdan çok daha zeki; onunla iletişim kurmanın sırrı, içeride olanlar hakkında bilgi edinmenizde saklı.

Read More

Aynalar (Eduardo Galeano)

“Ben hatırlama takıntısı olan bir insanım,” diyor Eduardo Galeano, tarihçi olarak anılmasına itiraz ederek. “Her şeyden çok da Amerika’nın, unutkanlıktan mustarip Latin Amerika’nın geçmişini hatırlama takıntım var.” 
  
Ancak bu kez dünyanın bütün coğrafyalarını dolaşarak, fiziki olduğu kadar zihinlerdeki sınırların da ötesine geçerek, unutulmuş ya da öğretilmemiş bambaşka
bir tarihi  hatırlatıyor Galeano. Her şeyin özüne inmeye çalışan minimalist ve nüktedan diliyle, fazladan tek bir kelime kullanmayarak; eski çağlardan günümüze
tarihi, edebi, politik anekdotlarla ve başka bir bakış açısıyla “Neredeyse Evrensel Bir Tarih”. 

Read More

Depresyonun Uyarlamalı Bilişsel Terapisi

Bu kitap depresyonun bilişsel terapisini bütün yönleriyle ele alıyor. Kitabın bölümlerinde yazarlar, farklı depresyon tezahürlerine Bilişsel Terapiyi uyarlamada bütüncül bir rehber sunarken klinik, kuramsal ve deneysel gelişmeleri entegre etmektedirler. Kitabın odağını, günlük klinik uygulamalarda yaygın olarak karşılaşılan ve muhtemelen zor ve tedaviyi tehdit edici dahası standart BT’yi modifiye etmeyi gerektiren depresyon sunumları oluşturmaktadır.

Her bir bölüm, kısa bir genel açıklamayla başlar ve klinik değerlendirme yöntemlerinin tartışılması yanında, bölümdeki depresyon türünün ortaya çıkışına dair genel bir kavramsallaştırmayı içerir. Bununla birlikte her bir bölüm, ilaç kullanımı ve depresyonun standart BT’sinin önerilen uyarlamaları da dâhil olmak üzere tedavi stratejilerinin detaylı ve pratik tartışmasını temin etmek üzerine vurgu yapar. Yine her bir bölüm, yaklaşımın çekirdek yönlerini daha iyi örneklemek üzere bir vaka incelemesi sunar. Nihai olarak ta her bir bölüm, kendisiyle ilgili depresyon tezahürlerinin tedavisindeki etkililik hakkındaki deneysel bulguların bir özetiyle sona erer.

Bir bütün olarak dikkate alındığında bu kitap, okuyuculara klinik uygulamalarda yaygın bir şekilde karşılaşılan depresyonun, kavramlaştırma, değerlendirme ve tedavisi için sunulan detaylı ve pratik öneriler ortaya koyar. Bölümlerden her biri özel depresyon tezahürlerinin bir kompakt tedavi kılavuzu olarak okunabilir.

Read More

Yaşam Boyu Anaokulu

Hayal gücü, tutku, paylaşım ve yenilik!
Kalıpları yıkan yeni bir eğitim anlayışı…
“Bu beklediğim kitap. Yaşam Boyu Anaokulu, hayal gücümüzü harekete geçiren tetikleyici ve incelikli örnekler üzerinden hayat bulan, 21. yüzyılda öğrenmenin nasıl olması gerektiğine dair düşüncelerle –cevherlerle dolu. Çoğumuz bu konuda bir şeyler yapmaya çalıştı, ancak hiçbirimiz bu konuya Mitchel Resnick kadar iyi ışık tutamamıştı.”


ohn Seely Brown, Xerox Eski Baş Mühendisi ve Palo Alto Araştırma Merkezi (PARC) Direktörü
“İster ebeveyn, ister eğitimci, ister akademik araştırmacı olun, bu kitaptan çok keyif alacaksınız. MIT’nin Yaşam Boyu Anaokulu araştırma grubunun kurucusu ve Scratch programlama dilinin yaratıcısı olan Mitchel Resnick sadece yaratıcı düşünmeye ilişkin zengin bilgi geçmişini aydınlatmakla kalmıyor, ayrıca dünyanın dört bir yanından genç bireylerin deneyimleri ve uygulamaları üzerinden hayat bulmasını sağlama konusunda da başarılı oluyor.”
Margaret Honey, Başkan ve CEO, New York Hall of Science
“Mitchel Resnick, aramızda yenilikçi düşünmenin köklerini araştıranlara uzun zamandır ilham veriyor. Yaşam Boyu Anaokulu, sadece 21. yüzyıla uygun sınıf içi beceriler edinmeye çalışan eğitmenlerin okuması gereken bir kitap olmakla kalmayıp, çalışırken ve oyun oynarken yaratıcı düşünce kullanımıyla ilgilenen herkes (ebeveynler, girişimciler, sanatçılar) için de önemli bir kaynak.”

Read More

Paris Günleri – Demir Özlü

Paris Günleri, Demir Özlü’nün birbiriyle bağlantılı iki kitabından oluşuyor: Paris Güncesi ve Balkur’da Akşam Yemeği. Bu iki kitabın sonuna bir de bugüne kadar yayımlanmamış yahut dergilerde kalmış metinler “Sonrakiler” başlığıyla eklendi.
 
Genç bir yazarın ilgileri, düşünceleri, duyarlıkları, hayat ve kitaplar arasında kurduğu bağlar, varoluş sancıları, tutkunu olduğu nihilist ve romantik yazarların etkileri, düşlerin ve özlemlerin kenti Paris’te dile geliyor.
Ferit Edgü’nün, “Kendisine sözcüklerden, imgelerden, duygu ve düşüncelerden oluşan bir dünya kurmaya girişmiş bir yazar seslenmektedir bize” dediği bir kitap Paris Günleri.
 
Kafamda uğuldayan Paris’i yalnız görmeliyim. Yalnızlık ne kadar sıkıntı verecek olursa olsun. Nereye savrulursam savrulayım, kendi yalnızlığım gerekli bana. Buna kendi yalnızlığım da diyemem. Her yanım açık, sadece Paris’te gördüklerimi yükleniyorum.

Read More

Fuat Balkan’ın Hatıraları

“Komitacılık, bazılarının sandığı gibi soygunculuk, çapulculuk değildir. Aksine, vatanseverliğin en müfritine komitacılık denir. Ve komitacı, vatan davası karşısında her şeyini, hatta canını bile feda eden, gözünü budaktan sakınmayan adamdır! Memleket ve milleti için, gerekirse, acımadan yakar, yıkar, öldürür! Biz de, gerektikçe, böyle hareket ettik!”
Diyen Fuat Balkan, Türkiye’nin bir numaralı komitacısıdır. 1908-1923 yılları arasında aralıksız olarak, en önemli ve gizli görevlerde bulunmuş, imparatorluk zamanında Makedonya’da komitacılık yapmış, daha sonra Büyük Millet Meclisi tarafından Yunanistan içlerine sokulmuştur. Fuat Balkan’ın buradaki görevi, Anadolu’ya geçmeye hazırlanan Yunan kuvvetlerini Yunanistan’da karışıklık çıkararak alıkoymaktı. Bunun için kendisine sınırsız yetkiler verilmişti.

Read More

Yıldızlararası Bilimi 

İzleyiciler tarafından büyük beğeni toplayan Yıldızlararası (Irıterstellar) filmi gerek içeriği, gerekse görsel yapısı ve bilime yaptığı katkılarla ses getirdi. Filmin bilim danışmam ünlü fizikçi Kip Thorne bu kitapta filmdeki hemen her bir sahnenin bilimsel arka planını açıklıyor. Kip Thorne solucandeliği fikrini bilimkurguya kazandırmasıyla tanınıyor. 1984’te Cari Sagan’a Mesaj romanı için verdiği solucandeliği fikri o günden bu yana bilimkurgunun vazgeçilmez unsuru olmuştur. Gerek diğer bilimkurgu romanlarında ve filmlerinde gerekse Yıldızlararasında ışıktan hızlı seyahat etmek için solucandeliği kullanılmakta. Yıldızlararası filmi baştan sona bilimsel kuramlara dayanmakta. Kip Thorne bilimsel kuramları üçe ayırıyor: Kanıtlanmışlar ve kanıtlanabilecek gibi gözü­kenler ve üçüncü tür bilimsel kuramlar. Diğer bilimsel kuramlarla çelişmeyen, ancak henüz kanıtlanmamış üçüncü tür kuramların en bilinenleri: sicim kuramları, 5 veya 11 boyutlu uzay zamandır. Bu kuramların doğrulanacağına dair bir kanıt yok elimizde. Ancak diğer kuramlarla uyum içinde oldukların­dan dolayı bunlara fantezi veya hayal ürünü olarak bakamayız. Belki ilerde yanlışlanacaklar ve yerlerini başka kuramlara bırakacaklar, ama şu anda bun­ları kullanarak evrene ilişkin bazı olguları açıklamaya çalışmakta bir sakınca yok. Kip Thorne hem filmde hem de kitapta bunu çok iyi yapıyor.

Read More

Dağınık Zihinler 

Çocuklarımızı sevgi dolu bir güven ortamında yetiştirmek için elimizden geleni yapan ebeveynler olarak halihazırda hissettiğimizden daha suçlu hissetmemizin hiç lüzumu yok. İhtiyacımız olan şey daha az suçluluk. Bir de ebeveynçocuk ilişkisindeki kalitenin çocuklarımızın gelişimi için nasıl kullanılabileceğine dair farkındalığımızın artması. Dağınık Zihinler bu tür bir farkındalığı cesaretlendirmek için yazıldı.
 
Modern psikoterapi deyince dünyada akla gelen ilk isimlerden biri olan Gabor Maté, bu defa dikkat eksikliği bozukluğunu (DEB) odağına alıyor. Kendisi de dikkat eksikliği bozukluğu teşhisi konmuş biri olarak bu konuyu çevreleyen mitin doğrularını ve yanlışlarını ortaya koyuyor. Çocuk gelişiminde ilişki ve güven temelli bir yaklaşımın inceliklerini anlatarak sadece DEB’li çocuğu olan ebeveynlerin ve DEB’li yetişkinlerin değil, her ebeveynin faydalanacağı bir rehber sunuyor.

Read More

Amsterdam’da Düello

İki eski dost, sarsıcı bir kayıp, tuhaf bir anlaşma: Güç, keder, aşk, kuşku ve politikanın keskin uçlarını dolanan, sonunda kaçınılmaz bir şekilde “düello”ya dönüşen hayatlar… Ülkenin en başarılı bestecilerinden Clive ve saygın bir gazetenin genel yayın yönetmenliğini yürüten Yernon, eski âşıkları Molly Lane’in cenaze
töreninde bir araya gelir. Molly’nin muhafazakâr eğilimli Dışişleri Bakanı’yla kurduğu ilişkinin sırrı, politik hamlelerin ve kariyer kaygılarının arasında, Clive ve Yernon’un dostluğunu sınayan bir krize dönüşecektir.
lan McEwan, Man Booker Ödüllü Amsterdam’da Düello’da,hem ilkeleri, erdemleri ve meslek ahlâkını sorguluyor hem de insanın varoluşuna dair çelişkileri incelikle ortaya koyuyor. Dile gelmeyeni söze dökmeden sezdiren usta bir yazardan, insan ruhunun yumuşak karnında dolaşan unutulmayacak bir roman.

Read More