Gladyo – Operasyon Türkiye
· Gladyo ya da Türkiye’de bilinen adıyla Kontrgerilla nedir?
· Kuruluş sürecinde neler yaşandı?
· Bu yapılanma hangi amaçla kuruldu?
· Nasıl bir sistematiği var?
· Hangi operasyonları hangi yöntemlerle gerçekleştiriyorlar?
· Türk devletinde Gladyo kuruluşları oldu mu?
· Türkiye’de hangi operasyonları hangi yöntemlerle gerçekleştiriyorlar?
· 6-7 Eylül olayları sırasında hangi üst düzey istihbaratçılar Türkiye’deydi?
· Dağlıca saldırısı sadece bir terör eylemi miydi?
Usta gazeteci Ceyhun Bozkurt, bu kitapta birçok soruda Gladyo’ya yanıt ararken geçmişte yazılanlardan farklı olarak Gladyo’nun eylem mantığını ve hedefini sorguluyor. Bozkurt, yaşanan bir veya birçok olaydan oluşan yapbozun parçalarından Gladyo’ya nasıl ulaşılacağının yöntemine kafa yoruyor.
Kelebek Etkisi Söyleşileri
Hem Türkiye’nin, hem de dünyanın ekseni sürekli değişirken bu krizlerin ortasından esasa, kaynaklara, kadim değerlere bakmak için çaba harcanması gerekiyor. Aksi takdirde dönüşüm hâlindeki dünyada yaşayakalmaya çalışan bizler için ülkemizin temel meselelerini, dünyanın gidişatını kavrayabilmek mümkün olmaz.
Olguların hakkını veren ve zihnin berraklaşması çağrısında bulunan Kelebek Etkisi Söyleşileri I, Alev Alatlı ile Ayşe Böhürler’in “Kelebek Etkisi” programındaki sohbetlerinden oluşuyor. Kitap Rusya, Amerika, neoconlar, paleoconlar, Amerika’nın sol ve sağ damarları, milenyum dinleri, paganizm ve panteizmin günümüzdeki görünümleri, küreselciler, ekolojik hareketler, Hollywood, Yehova Şahitleri, intihar kültleri, zihin kontrol sistemleri, insanların geçmişlerinden koparılıp robot hâline getirilmesi, paralı askerlerden paralı hapishanelere dünya sistemi gibi birçok başlığa temas ediyor. Elbette karamsarlığa kapılmadan ve hep yeni başlangıçları teşvik ederek…
Alev Alatlı’nın Türk düşünce tarihine kazandırdığı birçok kavramın da çetelesi niteliğindeki, Kelebek Etkisi Söyleşileri I, Türkiye ve dünya hakkında bilmeden konuşmanın yol açtığı çatlakların büyümesiyle ortaya çıkan durumları gözler önüne seriyor.
Göktürkçe Öğreniyorum
Türk alfabesinin, belgelenebilir 2500 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. En sağlam ürünlerini Göktürkler döneminde vermiştir; bunlar, günümüzde Orkun Yazıtları olarak anılır. Taşa yazılan bu yazılarla birlikte, kağıt üstüne yazılı ürünlerimiz de bulunmaktadır. Kitap biçiminde bir de Irk Bitig adlı yapıt günümüze ulaşmıştır. Uygurların Göktürkleri yıkmasından sonra işler değişti. Kendi yazı düzeneğimizi bir kıyıya koyup, Soğd kökenli alfabeyi işlekleştirmelerinden sonra, ulusumuzda kopukluklar yaşanmaya da başlamış oldu. Odur, budur biz bir daha ortak bir yazı düzeneği kullanmadık. Kiril kullanan Asya Türklerinde bile ortaklık yoktur. Birinde olan damga, bir başkasında bulunmaz. İşte! Böylesi bir dağınıklıkta bile, biz yeniden birleşebileceğimizi, sözlerimizi kendi yazı düzeneğimiz ile somutlaştırabileceğimizi, elle tutulur duruma getirebileceğimizi söylüyoruz. Bunun için çalışıyoruz; Türk alfabesi yeniden işleklik kazansın.
Kuantum Elektrodinamiği / KEDİ: Işık ve Maddenin Tuhaf Kuramı
“Fiziği yalınlıkla sunmaktla ünlü olan açıklama ustasından bir gövde gösterisi daha.”
John Roch, The Times, Yazın eki
“Konunun ana mimarlarından birisi olan Feynman 20. yüzyıl fiziğinin birkaç bağımsız zaferinden birini açıklamakta harikalar yaratıyor.”
The New York Times Kitap inceleme eki
“Kuantum elektrodinamiği ya da kısaca KEDİ, ışık ve elektronların nasıl etkileştiğini anlatan ‘tuhaf kuram’dır. Bu kuram Richard Feynman ve meslektaşları sayesinde aynı zamanda fiziğin kesinlikle bilinen ender kısımlarından birisi olmuş ve her türlü denemeden başarıyla çıkmıştır. Feynman’ın en çok satan anıları olan Eminim Şaka Yapıyorsunuz Bay Feynman, usta fizikçinin üstün bir yazar da olduğunu ortaya koymuştur. Güzelliği berraklığında olan bu konferans dizisinde de KEDİ’ye eksiksiz bir giriş yapmaktadır. Nobelli fizikçi Feynman özgün olmaktan kendisini alamamakta, bu canlı, hayranlık veren kitapta (oluşmasına belirli katkılarda bulunduğu) ışığın kuantum kutamını sıradan insanlara anlatmaktadır.”
New Yorker
Beni Öp Sonra Doğur Beni
BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ
Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.
Ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.
Taşarak evlerden taraçalardan
gelip sesime yerleşiyor.
Sesimin esnek baldıranı
sesimin alaca baldıranı.
Ve kuşlara doğru
fildişi: rüzgarın tavrı.
Dağ: güneş iskeleti.
Tahta heykeller arasında
denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
uykusuzluğun sütlü inciri –
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.
CEMAL SÜREYA
İki Gözüm Marika’m Rebetiko
Kızın adı Marika’ydı…Rum’du, İzmirliydi, göçmendi…Aşık oldu kanatlandı yüreği; aldatıldı, yenik düştü hayata ve rebetikolar onun çığlığı oldu ve çıkış yolu…
1922 Küçük Asya Felaketi sonrası, pek çok Rum yerini yurdunu terk ederek, Yunanistan’da gurbetçi oldu. Oranın egemenleri tarafından da kabul görmeyip dışlanınca marjinelleşen, açlık ve mutsuzluk sonucu esrara sarılan, barakalarda yaşayıp hayatlarını yasadışı yollardan kazanmaya çalışan ve üstüne bir de Türk tohumu, diye çağrılan bu insanlar, çaresizliklerini, özlemlerini, acıyla yoğrulmuş halk şarkılarıyla, rebetikolarla dile getirdiler.
Onlardan biriydi…Sesiyle varolmaya çalışan, acılarını rebetikoyla haykıran diğer kadınlar, rakibesi Roza, annesi Adriana gibi aşka, göçmenliğe, yoksulluğa ve kadınlığına yenik düşmüştü. Marika…Hangisi daha çok acıttı yüreğini bilinmez; ama dilinden bir rebetikonun şu dizeleri hiç düşmezdi.
Bu adaletsiz dünyaya-Bu yaşadığımız dünyaya
Sormadı kimse bize-Acaba gelmek ister miyiz diye?
Osmanlı Hayatından Kesitler – Emin Efendi
19. yüzyıl alimlerinden Kethudazade’nin devlet işlerine, toplumsal olaylara, tekke ve medreselerdeki dini hayata, eğitim öğretim sistemine, toplumun din ve devlet anlayışına bakışını, bazen öğrencilerin sorduğu sorulara zekice verdiği cevapları, nükteli ifadeleri çok miktarda içeren bu menakıb kitabı tarihi olayları nakletmesi sebebiyle kısmen bir tarih kitabı, yine içerisindeki Arapça, Farsça, Türkçe şiirler ve hikayeler sebebiyle de kısmen bir edebiyat kitabı olarak değerlendirilebilir.
Önceki Günün Adası
Önceki Günün Adası, batan bir gemiden kurtulup bir başka gemiyle “karaya” çıkan Roberto de la Grive’nin öyküsü. On yedinci yüzyılda geçen bu öykü, Roberto’nun sevdiği kadına yazdığı mektuplar ve gemide tuttuğu notlarla ulaşıyor bugüne. Roberto’nun ıssız gemide geçirdiği günler boyunca eski yaşantısıyla ilgili anımsamaları, bir dönemin siyaset, sevgi, bilim, toplum hayatını yeniden kurarak tarih, toplum, insan ilişkilerini değerlendiriyor. Üç aşamalı bir anlatı piramidiyle (Yazar/Roberto/Roberto’nun mektuplarını yorumlayan Anlatıcı) şekillenen öykü, bir yandan gizemli izler bırakarak sürekli Roberto’dan kaçan bir Davetsiz Konuk’un varlığıyla gerilim kazanırken, bir yandan da hem birinci elden tarihsel anlara ve mekânlara ulaşabiliyor hem de Anlatıcı kanalıyla on yedinci yüzyıl ile yirminci yüzyıl arasında karşılıklı bakış açıları oluşturuyor. Umberto Eco’nun her zamanki ustalığıyla yarattığı dünyaları değerlendirmek, tadına doyulmaz bir okuma zevki.
Masallar ve Eğitimsel İşlevleri
Bu araştırma çocuk-yetişkin ayrımı gözetmeksizin masalların halk eğitimi konusundaki işlevi ile dilin öğretilmesine ve gelişmesine katkısını göstermeyi amaçlamaktadır. Bu konuda toplam 90 masal üzerinde çalışılmıştır. Masalların Türkiye’nin her bölgesinden alınmasına özellikle dikkat edilmiştir. Tamamı derleme ürünü olan ve ilk kez yazıya geçirilen masallar bu yönüyle de özgündür.
Yoga Anatomy’nin ikinci baskısı, daha fazla asana, vinyasa, tam renkli anatomik çizimler ve derinlemesine bilgilerle, size her hareketin ve yoganın kendisinin altında yatan yapılar ve ilkeler hakkında daha derin bir anlayış sunuyor. Nefes almaktan ters dönmelere ve ayakta durma pozlarına kadar, belirli kasların eklem hareketlerine nasıl tepki verdiğini görün; bir pozdaki değişikliklerin etkinliği nasıl artırabileceği veya azaltabileceği; ve omurga, nefes alma ve vücut pozisyonunun temel olarak nasıl bağlantılı olduğunu. İster yolculuğunuza yeni başlıyor olun, ister yıllardır yoga yapıyor olun, Yoga Anatomisi her hareketi tamamen yeni bir ışıkta görmenizi sağlayan paha biçilmez bir kaynak olacaktır.