Tohum ve Gıdanın Geleceği Üzerine Manifestolar
Vandana Shiva Carlo Petrini, Prens Charles, Michael Pollan, Jamey Lionette’den makaleler Tohum ve Gıdanın Geleceğine İlişkin Uluslararası Komisyon Tarafından hazırlanmış Manifestolar
‘’Neden tohum özgürlüğüne ihtiyacımız var? Neden tohum özgürlüğü için harekete geçmeliyiz?
Çünkü tohumları köleleştirmeyi amaçlayan çeşitli yasal teknolojik yapılar yürürlüğe girmiş bulunuyor. Eskiden insanların insanları alıp sattığı, onlara kendi mülkleri gibi sahip oldukları kölelik sistemi vardı. Bazı insanlar bunun iğrenç ve gayrimeşru olduğunu düşündüler ve bunun durdurulması için bir hareket örgütlediler. Şimdi bizim yeni bir hareket örgütlemek için, dünya üzerindeki yaşamın tümüyle köleleştirilmesini durdurmak için, geleceğimizin, özgürlüğümüzün tohumları için birlikte eyleme geçmemiz gerekiyor. Beş büyük şirket şimdiden dünya tohum kaynaklarının yüzde 75’ini ele geçirmiş durumda. Herşeyi ele geçirmelerine izin veremeyiz.
Gecegezen Kızlar
“Düşe kan yürüdü. Gecegezen Kızlar uzaklarda bir balkonda,
kendini asmış bir adamın rüzgârda kımıldayan, usulca sallanan karaltısını seçti. Kilisede bir mezzosoprano ses, bir ağıt söylüyordu.” Yersiz ve adsız eski masal kahramanlarının
birer öykü bireyi olarak çağımıza dönüşüdür. Gecegezen Kızlar. Özgürlüğü arama tutkusunun mutluluğa erişmeye baskın çıkışının şarkısı, değişen özlemieriyle eski masal kahramanlarının
günümüzdeki düşleridir.
Üç Sami Vazı-ı Kanun (Üç Sami Kanun Koyucu)
Avram Galanti, birçok konuda ve özellikle çalışılmamış alanlarda eser vermiş bir münevverdir. Galanti’nin Sami dilleri ve kültürü hakkında telif ve tercüme yoluyla ortaya koyduğu eserler, Türkiye’de alanlarının ilk numuneleridir. Üç Sami Vazı-ı Kanun (Üç Sami Kanun Koyucu), Galanti’nin bu tür eserlerinden biridir. Galanti, bu eserinde Hamurabi Kanunu, Eski Ahid ve Kur’an’ın çeşitli konularla ilgili hükümlerini bir araya toplayarak karşılaştırmıştır.
Keşfedilmemiş Benlik
Keşfedilmemiş Benlik sorgulayan bir kitap. Onu okurken, kendinizi dünyanın en büyük psikiyatristlerinden birinin yanında oturuyor ve insanın en önemli sorunlarından birisi üzerine söyleşisini dinliyor gibi oluyorsunuz.
Eylül
Eylül, Mehmet Rauf’un ilk psikolojik roman olarak Türk tarihine geçen romanı. Ayrıca bireyin öznel yaşantısını doğrudan konu alan ilk roman olarak da bilinir.
Romanda, Suad, Süreyya ve Necib üçlüsü arasındaki aşk-sadakat-evlilik üçgeninde, bu insanların ruhsal çözümlemesi yapılmıştır. Evli bir kadınla, kocasının yakın arkadaşı olan bir adam arasında yaşanan yasak aşk ve bunlardan habersiz kocanın ruhsal durumları, kadının ve erkeğin toplumsal rolleri, dönemi itibariyle cesur bir dille anlatılmaktadır.
Barbarları Beklerken – Konstantinos Kavafis
BARBARLARI BEKLERKEN
Neyi bekliyoruz böyle toplanmış pazar yerine?
Bugün barbarlar geliyormuş buraya.
Neden hiç kıpırtı yok senatoda?
Senatörler neden yasa yapmadan oturuyorlar?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün.
Senatörler neden yasa yapsınlar?
Barbarlar geldi mi bir kez, yasaları onlar yapacaklar.
Neden öyle erken kalkmış imparatorumuz,
şehrin en büyük kapısında neden kurulmuş tahtına,
başında tacı, törene hazır?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onların başbuğunu karşılamaya çıkmış imparatorumuz.
Bir de koca ferman hazırlatmış
ona rütbeler, unvanlar bağışlayan.
İki konsülümüzle yargıçlarımız neden böyle
işlemeli, kırmızı kaftanlar giyinip gelmişler?
Neden böyle yakut bilezikler, parlak,
görkemli zümrüt yüzükler takınmışlar?
Ellerinde neden böyle altın,
gümüş kakmalı asalar var?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onların gözlerini kamaştırırmış böyle takılar.
Ünlü konuşmacılarımız nerde peki,
neden herzamanki gibi söylev çekmiyorlar?
Çünkü barbarlar geliyormuş bugün,
onlar pek aldırmazlarmış güzel sözlere.
Neden bu beklenmedik şaşkınlık, bu kargaşa?
(Nasıl da asıldı yüzü herkesin!)
Neden böyle hızla boşalıyor sokaklarla alanlar,
neden herkes dalgın dönüyor evine?
Çünkü hava karardı, barbarlar gelmedi.
ve sınır boyundan dönen habercilere göre,
barbarlar diye kimseler yokmuş artık.
Peki, biz ne yapacağız şimdi barbarlar olmadan?
Bir çeşit çözümdü onlar sorunlarımıza.
Constantino KAVAFİS
Çeviri:
Cevat ÇAPAN
İşte Bu Fikir Tutar
Ne tutar?
İster bir CEO ister bir anne olun, aktarmak zorunda olduğunuz fikirleriniz vardır; pazara sürülecek yeni bir ürün, patronunuza kabul ettirmek istediğiniz bir strateji, çocuklarınıza kazandırmak istediğiniz değerler… Ancak insanların düşünce ve davranışlarını değiştirmek çok zor bir iş.
Bu kitapta, rağbet gören fikirlerin altı temel özelliğini keşfedeceksiniz:
Sadelik: Fikrinizi anlamsız bir slogana çevirmeden, onun özünü nasıl ifade edebilirsiniz? Bakın, ordu komutanları çatışma planlarına nasıl sadelik kazandırıyor.
Şaşırtıcılık: İnsanların dikkatini nasıl ele geçirecek ve nasıl elinizde tutacaksınız? Bakın, Nordstrom yöneticileri, yüksek müşteri hizmeti standartlarını yeni elemanlarına kabul ettirmek için şok faktörünü nasıl kullanıyor.
Somutluk: İnsanların fikrinizi anlamasını ve uzun zaman sonra bile hatırlamasını nasıl kolaylaştırırsınız? Bakın, bir ilkokul öğretmeni, öğrencilerinin ırksal önyargılarını nasıl ortadan kaldırdı.
İnandırıcılık: İnsanların fikrinize inanmasını nasıl sağlarsınız? Bakın, NBA koçları, AIDS riskini oyuncuları için daha elle tutulur hâle getirmek adına nasıl bir deneyim tasarladı.
Duygusallık: İnsanların fikrinizi benimsemesini nasıl sağlarsınız? Bakın, Teksas eyaleti, kamyon sürücüsü genç erkekleri çevreyi kirletmemeye nasıl razı etti.
Öyküler: İnsanların fikrinizi hayata geçirmesini nasıl sağlarsınız? Bakın, Subway’in Jared kampanyası, şirketin üst düzey pazarlamacılarının muhalefetine rağmen nasıl büyük bir başarıya dönüştü.
Mikrokozmik Yörünge Meditasyonu
Berrak anlaşılması kolay bir dille yazılmış, güçlü enerji akışını ayrıntılı bir şekilde gösteren pek çok çizimle desteklenmiş bu kitap, içsel enerjinin kullanımı konusunda en önemli kaynak eserlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Tekamül – Ergün Arıkdal
“İnsan evrensel bir gezgindir. Her enkarnasyon devrinde öğrendiklerine yeni bilinmezlikler ekleyerek yolunda ilerler. Bilinmediklerin sayıca çokluğu önünde, bildiklerinin çok sayılı oluşuna bakarak ümitsizliğe kapılanlar için “Ebedi Tekamül” Kanunu Kesin Bir Güvencedir.”
Ergün Arıkdal
Küresel Dünya
Küresel Dünya, birçok bakımdan ilkleri temsil ediyor: Küresel dünyayı tüm boyutlarıyla ele alıyor olmasıyla bir ilk. Böylesine geniş ve derin bir olguyu akademik nosyonundan ödün vermeden ama güncel örneklerle zenginleştirerek, bu denli anlaşılır ve akıcı bir dille anlatması bakımından bir ilk. Gezegenimiz çapındaki akımları, yapıları ve hareketleri bir bütünlük içinde tanımlaması ve kavramasıyla da bir ilk. Böylesi ilklere de ancak sosyal bilimlere Mcdonaldlaştırma teorisi başta olmak üzere birçok katkı sağlayan George Ritzer imza atabilirdi.
Yaşadığımız dünyanın anlaşılmasında anahtar kavramlar olan emperyalizm, imparatorluk, Amerikalılaş(tır)ma, anti-Amerikancılık, neo-liberalizm ve ayrıca neo-Marksist alternatifler çerçevesinde küreselleşme olgusu; kültür teorileri, küreselleşme tarihi, göç, çevre, kirlilik, medya, eşitsizlik, açlık sorunları bu kitabın konuları arasında. Küresel Dünya bu anlamda, çoğu kez ekonomik boyutuyla ele alınan küreselleşmenin çokboyutluluğuna vurgu yapan, kapsamlı ve cesaret isteyen bir çalışma.