Prenslere Dönüşen Kurbağalar – NLP
NLP, insanların yaşadıkları deneyimler ve kurdukları iletişimler hakkında apaçık ve etkili bir modeldir. NLP ilkelerinden yararlanarak, her insan faaliyetini, köklü ve kalıcı değişiklikleri çabucak ve kolayca gerçekleştirmenizi sağlayacak kadar ayrıntılı bir şekilde tanımlamak mümkündür. NLP ilkeleriyle başarmayı öğretebileceğiniz şeylerden birkaç özel örnek verelim: – Fobileri ve başka türdeki hoş olmayan duygusal tepkilerinizi bir saatten az bir sürede iyileştirmek; -“Öğrenme güçlükleri” (imla ve okuma problemleri, vb.) olan çocukların ve yetişkinlerin bu engellerini – genellikle bir saatten az bir sürede – aşmalarına katkıda bulunmak; – Sürdürmeyi kesinlikle istemediğiniz alışkanlıkları (sigara, içki, aşırı yemek, uykusuzluk, vb.) birkaç oturumda ortadan kaldırmak; – Çiftlerin, ailelerin ve kurumların iç ilişkileri ve karşılıklı etkileşimlerinde, daha doyurucu ve üretken olmayı sağlayacak değişiklikleri gerçekleştirmek; – Birçok fiziksel problemi (“psikosomatik” olarak kabul edilen ve edilmeyen bazı problemleri) birkaç oturumda iyileştirmek.
Yenilgiden Sonra – Doğu Batı ile Yaşamayı Nasıl Öğrendi
Türkiye, Japonya, Rusya: Coğrafi konumları, dilleri, dinleri, yüzölçümleri, güçleri, kültürleri birbirinden bu kadar farklı üç ülke neden aynı saplantılarla boğuşup durur? Bu üç ülkenin Batı denen şeye benzer tepkiler vermelerinin kuramsal açıdan tutarlı bir açıklaması var mıdır? Batı tarafından mağlup edilmiş bu imparatorluklar yenilgiyle nasıl başa çıkmışlardı? Konstrüktivizmin yanı sıra toplumsal kuramcıların ve düşünürlerin görüşlerinden yararlanan Yenilgiden Sonra, lekeli devletlerin statü kaygılarına karşı aşırı duyarlı hale geldiklerini ve dış siyasetlerini buna göre biçimlendirdiklerini savunuyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya ve Soğuk Savaş sonrası Rusya vakalarını derinlemesine inceliyor, karşılaştırıyor.
Narnia Günlükleri
Narnia Günlükleri, ister yaşlı olsun, ister genç ya da çocuk, birçok kuşaktan okuyucu bulmuş ve bugüne kadar o büyülü havasını kaybetmeden koruyabilmiş bir dizidir.
Lewis, 7 kitaplık dizisini yaratırken çok sevdiği kitaplardan etkilenmişti elbette. Örneğin Beatrix Potter’ın kitaplarındaki konuşan hayvanlar, Nesbit’in öykülerinde sıradan çocukların başından geçen büyülü serüvenler, Andersen masallarındaki kötü kalpli kraliçe, eski Alman efsanelerindeki cüceler, yürüyen ağaçlar, İrlanda masalları, Eski Yunan mitolojisindeki karakterler vb.
Bu ciltte 7 kitap birarada sunulmuştur.
1) Büyücünün Yeğeni
2) Aslan, Dolap ve Cadı
3) At ve Çocuk
4) Prens Caspian
5) Şafak Yıldızının Yolculuğu
6) Gümüş Sandalye
7) Son Savaş
İsa’ya Göre İncil
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi José Saramago, tartışmalara yol açan romanı İsa’ya Göre İncil’de İsa’nın yaşamını ve Hıristiyanlığın hikâyesini kutsal kitaplardaki kronolojiye sadık kalarak, ancak farklı bir bakış açısıyla anlatıyor. Anne rahmine düşmesinden başlayarak bir çocuk, bir genç olarak zayıflıklarını, öfkelerini, heyecanlarını, kararsızlıklarını ve Mecdelli Meryem’le olan aşk ilişkisini romanına yansıtırken İsa’yı, Tanrı’nın oğlu ve bir peygamberden ziyade insan olarak gösteriyor. İsa’nın ve Tanrı’nın üzerindeki kutsallık örtüsünü kaldırıyor ve böylelikle soru sormanın, sorgulamanın önünü açıyor. Din ve inanç adına yapılan şiddet dolu eylemlerle karanlık bir mesel; şaşırtıcı zenginlikleriyle ve derinlikleriyle dünyevi bir İncil olan bu roman, Saramago’nun ülkesini terk etmesine yol açmıştı.
Kazanmayı Öğren
Daha önce yayınladığımız Borsada Tek Başına ve Borsayı Yenmek kitaplarının da yazarı Peter Lynch ve John Rotchild, lise çağı ve üzerindeki herkesi aydınlatacak bir ‘ilk’ ile yeni başlayanlar için bir yatırım ve işletme rehberi sunuyor. Büyük ölçekli portföylere sahip olanlar da dahil birçok kişi hisse senedi piyasasının nasıl çalıştığı konusunda çok az şey bilmektedir. Lynch ve Rotchild, bunun nedeninin ekonomik sistemin temel ilkelerinin ve hisse senedi piyasasının genel işleyişinin okullarda öğretilmemesi olduğunu söylüyor. Ne aradığını bilen, herkes için her yerde yatırım fırsatları vardır. Ortalama bir lise öğrencisi Nike, Reebok, Mc Donald’s ve Body Shop’u bilir. Amerika’da hemen her genç Coca Cola veya Pepsi içmekle beraber çok azının bu şirketlerden birinde hissesi vardır veya onların nasıl satın alınacağı konusunda bilgi sahibidir. Lynch ve Rotchild Kazanmayı Öğren’de günlük gazetelerdeki hisse senedi tablolarının nasıl okunacağını, bir şirketin yıllık raporunun nasıl yorumlanacağını ve hisse senedi piyasasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini yalın bir dille anlatıyorlar. Lynch ve Rotchild yalnızca yatırım yapma yollarını değil, ‘yatırımcı’ gibi düşünmeyi açıklıyorlar.
Tarihteki Garip Vakalar
Sabahattin Ali tarafından 1936’da çevrilerek önce Ulus gazetesinde tefrika edilip hemen ardından kitap olarak basılan Tarihteki Garip Vakalar, çevirmenin ününe nispetle ülkemizde yeterince tanınan bir metin değildir. Sansasyonel ve geri planda kalmış/bırakılmış bir tarihçi olarak nitelendirilebilecek Max Kemmerich’in yazdığı bu ilginç tarih kitabı, Orta Çağ Avrupa’sının gündelik hayatından çeşitli örnekler vererek insan davranışının bağnazlık altında nasıl akıl almaz aşırılıklara varabileceğini gösterir. Metin bir yönüyle sosyolojiktir; Avrupa toplumunun sürdürdüğü hayattan ve yapıp etmelerinden belirgin izler taşır. Diğer yönüyle okuması kolay ve hayli eğlencelidir. Bunda, yazarın örnek olarak seçtiği akıl dışı olaylara ironik bir tavırla yaklaşarak kurduğu akıcı dilin etkisi vardır.
Her ikisinin de sonu, başlı başına tarihteki birer garip vaka sayılabilecek olan Max Kemmerich ve Sabahattin Ali’yi buluşturan bu kitap, çevrilerek yayımlandığı ilk günden bu yana Dinçer Apaydın tarafından daha önceki baskılarda bulunmayan bir araştırma, kaynakça ve ilavelerle dördüncü kez yayına hazırlanıyor. Böylelikle hem hakkında pek az bilgi bulunan Max Kemmerich’e dair yeni bilgiler ortaya çıkıyor hem de kitap işlevselliği artırılarak günümüz okurunun dikkatine yeniden sunulmuş oluyor.
Tarihteki Garip Vakalar, çoğunlukla acı deneyimlerin birikimiyle ilerleyen medeniyet kavramının Batı’da geçirdiği evreleri görmek için her kesimden okuyucuya şaşırtıcı, öğretici ve eğlenceli bir okuma deneyimi vadeden bir tarih kitabı.
Doktor Hasta Olunca
Bir doktorun muhakkak okuması gereken akıcı bir başyapıt. Hastalanmış bir doktorun hislerini ve hastalara ve hastalığa bakış açısını soluksuz okuyacaksınız.
Hastalığından dolayı acı çekmenin bir doktoru hastalarıyla daha yakın, daha merhametli bağ kurmaya yöneltmesi. “Seneca’nın ünlü sözünde belirttiği gibi: ‘Yaralanmış doktor en iyi şifa verendir’.
Robert Klitzman’ın çok güzel bir şekilde araştırılmış ve samimi kitabı da bu fikri inceliyor. Bir hekim ve hasta olarak kendi deneyimini rahatsızlanmış doktorlarla yaptığı görüşmelerle birleştiriyor. Doktorların hastalıklarının ölümlü oluşunun getirdiği endişelerden dolayı dezavantajlı hale gelseler de tıbbi denklemin iki yanını da bildiklerinde kendilerini geliştirip duruma uyum sağlayabildiklerini gözlüyor.
Tütün ve Kültür
Colombus’un “keşfettiği” tütünün tarihini okurken bazen çok zevklenecek, bazen de şaşırıp hüzünleneceksiniz. Tütünün okuma ve yazma, düşünme ve düş kurma üzerindeki etkisi bu mucizevi bitkiye neredeyse ilahi bir anlam yüklüyor. Bir zamanlar devrimin, özgürlüğün, isyanın simgesi olan pipo, puro, sigara tarihte hayli duman savurmuş. Edebiyatla tarih arasındaki o görkemli köprüyü kuran bu kitap kültür tarihinin nadide bir incisi. George Sand, Charles Baudelaire, Honore de Balzac, Albert Einstein, Thomas Mann, Friedrich Dürrenmatt, Paul Auster ve daha pek çok ünlü bu kitaba eser ve portreleriyle katkıda bulundu.
Yüksek Şato’daki Adam
PKD’nin en tanınmış romanı 1963’te Hugo ödülünü kazanan Yüksek Şato’daki Adam, Amerika’nın İkinci Dünya Savaşını kaybettiği Almanya ve Japonya’nın savaştan galip çıktığı alternatif bir evrende geçiyor. 1962’lerin Amerika’sında tepetaklak olmuş bir dünyanın, kimliklerini kaybetmiş insanların ve kehanet kitabı I Ching’in başrolde olduğu bir roman. Philip K. Dick’in kaybolmuş karakterleri aracılığıyla zamanın, tarihin ve gerçekliğin doğası nedir sorusunu ele aldığı felsefi ve bir o kadar da hüzünlü metin.
Gerçek dediğimiz şey nedir ki?
Psikodrama ve Kadim Bilgelik
“Her şey çocukken oynadığım ritüel bir oyunun hafızama kazınmasından sonra başladı. Dinlediğim masalların, masal olarak anlatılmaya başlamasından önce aslında mitolojik bir destan olduğunu öğrenmem zihnimde onlarca soru oluşturdu. Bu kitapta anlatılacak olan ritüel oyunlar, mitolojik bağlantıların, ritüel ve mitolojinin yüzlerce yıl içinde bir terapi yöntemi haline dönüştürmesinin hikâyesidir.”
Psikolojik Danışman ve Psikoterapist Hatice Subaşı, bir terapi yöntemi olan psikodramanın kökenine inip bizi kadim zamanlara götürüyor. Büyü, ritüel ve mitolojinin aslında şimdiyi etkileyen ve günümüzde uygulanan birçok tedavinin, oynanan oyunların kaynağı olduğunu geçmişte adım adım ilerleyerek ele alıyor.