• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

19. Yüzyılda Bir Aile Cinayeti

19. yüzyılda Normandiya’nın Calvados eyaletine bağlı küçük bir köyde yaşayan 20 yaşındaki Pierre Rivière, çocukluğundan beri garip davranışlarıyla tanınmaktadır. İnsanlardan, bilhassa kadınlardan kaçmakta, karamsar ve dengesiz kişilik özellikleri sergilemektedir. Oldum olası kafasını meşgul eden yücelik fikirleri, ailesinde yaşanan sorunlarla birleşince onu adım adım korkunç sona yaklaştırır. Babasını mutsuzluklarından kurtarmak gibi, ulvi olduğunu düşündüğü bir misyon üstlenerek, annesini ve iki kardeşini öldürür. Hapishanede kaleme aldığı hatıratı, hem kendi öznel durumunu hem de o dönem Fransa’sının genel profilini yansıtması açısından çok ilginçtir.

O dönemde Fransa, Cumhuriyetçiler ve Kralcıların iktidar mücadelesiyle çalkalanmakta, gizli dernekler mantar gibi bitmektedir. Kral Louis-Philippe’e suikast düzenleyen Fieschi’nin davası ile Rivière’in davası aşağı yukarı aynı zamana denk düşer. Kral tüm tebaanın babası olarak düşünüldüğünden, ebeveyn katliyle kral katli arasındaki geçişlilik, iki dava sürecinin birbirinden etkilenmesine yol açmıştır. Rivière’nin akıl hastası mı yoksa bir canavar mı olduğu konusunda bir türlü ortak karara varamayan tıp uzmanları ve adalet mekanizması ne yapacağını bilememektedir. Tıp bilimi hem kendi arasında bölünmüştür hem de adalet mekanizmasıyla uyuşmazlık yaşamaktadır. Kısacası, ortada bir yetki sorunu vardır.

Kim neye, ne kadar karar verebilecektir? Riviere ve hatıratı, Rivière vakası, yargıçlar ve doktorlar için tam bir bilmece olup çıkmıştır. Michel Foucault ve arkadaşları, psikiyatri ve suça yönelik adalet arasındaki ilişkilerin tarihi üzerine bir çalışma yapma amacıyla yola çıktıklarında Rivière olayıyla karşılaşır, hatırat ve dava dosyası karşısında derinden etkilenirler. Foucault’nun zayıfların ve kaybedenlerin, akıl hastalarının ve sapkınların hayatlarını anlamaya doğru çıktığı düşünsel yolculuğunun en önemli uğraklarından biri olur

Bir Aile Cinayeti.

Bir aile cinayetini konu alması bile tek başına eseri ilginç ve okunmaya değer kılmaktadır. Ama bu onu tek boyutlu değerlendirmek, eseri azımsamak olacaktır. Eğitimsiz, dini ve milli fikirlerle büyülenmiş, akıl sağlığı tartışmalı bir köylünün karşısında, tıp bilimiyle, psikiyatrisiyle, adalet mekanizmasıyla tüm bir toplum yer almaktadır.

Sömürgeci, yayılmacı siyaset nezdinde *vatan uğruna* cinayetlerin normal, meşru sayıldığı toplumda, ailesinin fertlerini katleden bir köylü nereye oturtulmalıdır? İşte Foucault ve arkadaşları buradan yola çıkarak, suç ve ceza, akıl sağlığı ve delilik kavramlarını sorgulamakta, ikiyüzlü toplumun *normallik* normlarını tartışmaya açmaktadır. Güç, hâkimiyet ve çatışkı ilişkileri üzerine bir kez daha düşünmemizi sağlayan bu sarsıcı metin, şiddetin her türüne sık sık tanık olan, *bebekleri katil yapan* yaşadığımız toprakları da anlamamıza yönelik çok önemli bir katkı.

Read More

Öklid’in Elemanları

Öklid, MÖ 300 yılları civarında İskenderiye’de yaşadığı düşünülen Antik Çağ matematikçisidir. Elemanlar adlı bu kitabında zamanının bilinen tüm matematiğini yalnızca beş belit ve beş genel kavramdan başlayarak sistematik bir şekilde yeniden kurgulamıştır. Öklid, on üç cilt olarak yazdığı bu temel geometri ve sayılar kuramı kitabında her yeni önermeyi yalnızca başta verdiği belitleri, genel kavramları ve daha önce kanıtlamış olduğu diğer önermeleri kullanarak kanıtlar. Bu yönüyle Elemanlar, yazıldığı günden itibaren Doğu ve Batı dünyasının düşünce yapısını derinden etkilemiş ve bugünkü bilim paradigmasının doğuşuna öncülük etmiştir. İki bin yıl boyunca her düşünen insanın baş ucu kitabı olmasının yanı sıra ders kitabı olarak da kullanılan Elemanlar’ın on üç cildinin tamamı ilk kez Türkçeye çevrildi. Bu çevirinin başında Öklid’in Elemanları ve çeviride izlenen yaklaşımlar üzerine ayrıntılı açıklamalar yapıldı. Bazen arka sayfada devam eden kanıtları şekil üzerinde takip etmeyi kolaylaştırmak için çift sayılı sayfaların sol üst köşesinde gereken şekil yeniden verildi. Bir kısmı toplu halde kitap başlarında, bir kısmı kitap ortalarında, bir kısmı ise önermelerin içinde verilen tanımlar için bir toplu tanımlar dizini oluşturuldu. Son olarak önemli önermeleri kitap içinde bulmayı kolaylaştırmak için Seçme Önermeler Dizini eklendi. Öklid’in Elemanları mantığın matematiğe uygulandığı bir başeserdir.

Read More

4 Saatte Süper İnsan

Daha Zayıf, Daha İri, Daha Hızlı, Daha Güçlü, DAHA MUTLU…
Bu kitap herhangi bir diyet ve egzersiz kitabı değildir.

4 SAATTE SÜPER İNSAN insan bedenini değiştirme konusunda on yıldan fazla süren takıntılı bir arayışın sonucudur. Yüzlerce seçkin sporcunun, onlarca doktorun, insanı hayretler içinde bırakan binlerce bireysel deneyin kolektif bilgeliğini içerir. Olimpiyat eğitim merkezlerinden yasadışı laboratuvarlara, Silikon Vadisi’nden Güney Afrika’ya kadar elden ele dolaşan bu kitap, yaşamı değiştirecek tek bir sorunun üzerine odaklanmıştır: Fiziksel açıdan en büyük sonuçları verecek en minik değişiklikler nelerdir?

Bu kitap kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı yanıtlar içeriyor.
Spor salonundan yatak odasına kadar hepsi burada ve hepsi işe yarıyor.

Her birini 30 dakikadan az bir sürede öğreneceksiniz:
• Son derece basit bir diyetle (egzersiz yapmadan) 30 günde nasıl 10 kilo verebilirsiniz?
• Bayramlarda, tatillerde, hafta sonlarında tıka basa yemek yerken yağ alımını nasıl önleyebilirsiniz?
• Birkaç torba buzla yağ kaybını %300 nasıl artırırsınız?
• İlaç kullanmadan 28 günde yalnızca toplam 4 saat spor yaparak nasıl 17 kilo yağsız kas kitlesi kazanırsınız?
• Günde 2 saat uykuyla kendinizi nasıl tamamen dinlenmiş hissedebilirsiniz?
• 15 dakika süren bir orgazma –kadınlar için– nasıl ulaşabilirsiniz?
• Testosteron düzeyini üçe, sperm sayısını ikiye nasıl katlarsınız?
• 12 haftada 5 kilometre koşmaktan 50 kilometre koşmaya nasıl ulaşabilirsiniz?
• “Kalıcı” yaraları nasıl iyileştirebilirsiniz?
• Kaldırdığınız ağırlığa 6 ayda nasıl 75 kilo ekleyebilirsiniz?
• 10 günde yüzmeyi nasıl öğrenirsiniz?
• Ve çok daha fazlası…

Read More

Bioenerji ile Şifa

“Bioenerji ile şifa bulacaksın”

Şifa, tam sağlık halidir. Yani bedensel zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı ve dengeli olmak demektir. İyileştirmeye ilk adım, bütün yöntemlerden önce verilmesi gereken ilk şifa bioenerji! Çünkü hasta olan beden, bu hastalığı iyileştirme gücüne sahiptir. Bu iyileştirme doğadaki enerji ile bedenin bir uyumudur.

Erol KONUK, Bioenerji ile bu gizemli iyileştirme gücünün kodlarını açıklıyor. Okurlarını “Bioenerji ve Şifa” mucizesi ile tanıştırırken hastalıkların iyileşme sürecine ışık tutacak “Bioenerji ile Şifa yöntemlerini” açıklamaktadır.

Sağlık, bir insanın en büyük sermayesidir. Bedenin hastalığı ruha, ruhun hastalığı bedene sirayet eder. Bu da insanın hayatı sağlıklı yaşamasına ve sahip olduğu potansiyelini ortaya çıkarmasının önündeki en büyük engeldir.

Bioenerji ile şifa gerçek bioenerji uzmanından ruh, zihin ve bedenimizdeki iyileşme yöntemlerini keşfederken aynı zamanda sağlıklı bir yaşam enerjisi kazanmanızı, hayatınızı iyi yönetmenizi sağlayacak farklı bir başvuru kitabı…

“Bu kitapta Türkiye’nin en birikimli, en tecrübeli Bioenerji Uzmanı ve Eğitmeni Erol Konuk, 33 yıllık deneyimleri ve başarılı çalışmalarını Bioenerjiyle vücudu nasıl iyileştirdiğini şifa sistemini yalın ve anlaşılabilir bir dille ifade ediyor.

Erol Konuk’u bioenerji tedavilerini diğer yöntemlerle nasıl entegre edildiğini detaylandıran çalışmalarını takdir ediyorum. Bioenerji ile Şifa kitabında okuyucuya hem pratik hem teorik bilgiler veriyor. Bioenerji seansı ve eğitimleri ile ilgilenen herkes için okumaya değer bir kitap.”

Read More

Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın

“Zaman doldurarak ve birilerinin size talimatlar vermesini bekleyerek karamsar bir yaşam sürdürmenin kolay bir şey olduğunu biliyorum. Ama kolay olması öyle yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Ayşe Birsel’in daha iyi bir fikri var.”
SETH GODIN, Mor İnek ve Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır kitaplarının yazarı
Hiçbir kitap rafında hayatınızı ciddi, eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde gözden geçirmenizi sağlayacak başka bir kitap bulamazsınız. Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın ürün tasarımlarıyla pek çok ödül kazanmış Ayşe Birsel’in meslek yaşamında geliştirdiği ilkeleri ve yaratıcı süreci daha anlamlı bir hayat oluşturmaya uyguladığı benzersiz bir kişisel gelişim/yaşam kültürü kitabı.
Kitap klasik kişisel gelişim kitaplarındaki gibi talimatlar içermiyor; tam tersine çeşitli faaliyet ve alıştırmalarla okuru yaşamını iyileştirme yolunda esinlendiriyor. Kendi el yazısı ve çizimleriyle yazar bizleri hayatımızdaki huzur, anlam ve ilham arayışı gibi karmaşık konularda kendi çözümlerimizi geliştirmeye teşvik ediyor.

Read More

Veronika Ölmek İstiyor

“Paulo Coelho’nun ustalığı, herkese seslenebilmesinden kaynaklanıyor. Sevecen, ama etkili bir öğretmen. Kitapları tüm dünyada 100 milyon satmış olan Coelho’nun şaşırtıcı çekiciliğinin nedeni de bu olsa gerek.”

Veronika, her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın, mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Başarısız bir intihar girişiminin ardından, kendine geldiği zaman bir akıl hastanesindedir. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte, başka dünyaların insanlarını tanırken kendisini de keşfetmeye başlar…

Paulo Coelho’nun ülkemize yakın bir coğrafyada, Bosna ve Slovenya’da geçen Veronika Ölmek İstiyor adlı romanı, var oluşumuzun her dakikasına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalan insanları anlatıyor.

Read More

Diyarbakır : Müze Şehir

Anlatmaksa bir insanı anlatmak… İnsan ne kadar açığa vursa da kendini, küçük bazı kırıntılar saklar içinde, küçük gizler… Şehirler de öyle; açıkta, ortada duruşları yanıltır bakanları, şaşırtır.

Read More

Aksak İstanbul Hikayeleri – Ev Kakofonik Bir Oyun – Noter (3 Oyun Birarada)

Aksak İstanbul Hikayeleri
Ara sıra her şeyin bir çeşit nedeni olduğunu düşünürüm. Her şey sanki tılsımlı bir değnekle bir yerlere yerleşir. Hayatlar kesişir, bölünür, parçalanır, biter, gider ve ardından bir başkası gelir.
 
Ev–Kakofonik Bir Oyun
Sıcak ekmek, zeytinyağlılar, tarhana çorbaları, saat üçte içilen çaylar. Her gün utanmadan serilen bembeyaz çarşaflar, cicianneannenin ördüğü dantelli masa örtüleri ve tığ işi yastık yüzleri… Sabah saat yedide kahvaltı, gül reçeli, yine sıcak ekmek, cicianneannenin damarlı elleri, koltuğunun üzerinde dün gece bıraktığı tığ işi, çekmecelerde kavanozlarda sakladığı lokumlar, öğlen on iki buçuk yemek vakti, bahçede domatesler.
 
Noter
 
Kısaca ‘memur bey’ diyebilirsiniz bana. Sohbet? Bazen edebiliriz. Havadan sudan. Bazen kavga da edebiliriz. Nadiren bir yerlere gider bir şeyler içeriz. Her akşam saat 5 gibi Gaziosmanpaşa’daki evimden çıkar buraya gelirim. Aynı minibüse biner, aynı yoldan gelirim. Yolda minibüste ölebileceğimi düşünürüm. Gaziosmanpaşa’nın minibüs şoförleri ünlüdür! Buraya girmeden evvel bir sigara yakarım. Geceye merhabamdır sigaram. Masamın çekmecesinde iki resim saklarım. Biri nişanlımın diğeri de anamın. İşte böyle. Ne demiştik? Evet, işte gece ilerliyor. Kim bilir başka nelere gebe… Noterimizin damgaları tıngır takır, sıra sıra imzalar, burada her şey aslı gibidir. Ben dahil!

Read More

Gnostik Teoloji ve Kelamî Aklın Karşılaşması

Gnostik inançlar dinlerin içine nüfuz etmiş, halk inanışlarını etkilemiş, mistik tasavvurlarla buluşmuş, hatta felsefi fikirlerde içselleştirilmiştir. İzlerine bugün de komplolardan Hollywood’a kadar her yerde rastlamaya devam ediyoruz.
İslam vahyi sesini duyurmaya ve hızla İran, Irak ve Orta Asya’nın içlerine doğru yayılmaya başladığında Müslümanlar Gnostik düşüncenin temsilcileriyle karşılaştılar. “Mecusilik, Marsinyonculuk, Deysaniyye ve Maniheizm” gibi akımlar bu karşılaşmanın, Kelam ve Gnostik teoloji arasındaki mücadelenin şahitleridir. “Seneviye” olarak adlandırılan bu akımlara karşı Kelamcılar ilk karşılaşmayla birlikte birçok reddiye kaleme almışlardır.

Gnostik Teoloji ve Kelamî Aklın Karşılaşması adlı eserde yazar “kozmos” (alem) merkezli tartışılan pek çok konuya değiniyor. Bȃtınî-Gnostik düşünceye karşı aklı savunan Kelȃmi geleneğin temsilcilerinin bu mücadeleden nasıl başarıyla çıktığını ve bu iki modelin karşılaşmasındaki entelektüel birikimi anlamak için oldukça ciddi bir çaba ortaya koyuyor. Bugün bile bir çok izlerini bulacağınız Gnostik düşünceyi takip etmek ve Matüridilik gibi Kelami Aklın özgünlüğünü keşfetmek istiyorsanız kitap sizi bekliyor.

Read More

Karşı Konulmaz – Bağımlılık Yapıcı Teknolojinin Yükselişi ve Bizim Ona Esir Edilişimiz

Davranışsal bağımlılık çağına hoş geldiniz. E-postalarımız, Instagram’da aldığımız beğeniler ve Facebook paylaşımları konusunda saplantılıyız; dizilerin birkaç bölümünü arka arkaya izliyoruz; üst üste YouTube videoları seyrediyoruz; çalışma saatlerimiz her yıl uzuyor; her gün ortalama üç saatimizi akıllı telefonlarımızla bir şeyler yaparak geçiriyoruz. Yarımız telefonunun kırılmasındansa bir kemiğinin kırılmasını yeğler durumda ve Milenyum çocukları ekran önünde o kadar çok vakit geçiriyorlar ki gerçek, canlı insanlarla etkileşim kurmakta zorlanıyorlar.
 
New York Üniversitesi’nde psikoloji ve pazarlama alanlarında eğitim veren Adam Alter, devrim yaratan bu kitabında davranışsal bağımlılığın yükselişini inceliyor ve günümüzün ürünlerinin büyük bir kısmının neden karşı konulmaz olduğunu açıklıyor. Bu mucizevi ürünler dünyanın her yerine dağılmış insanlar arasındaki kilometrelerce mesafeyi yok etmelerine rağmen, olağanüstü ve kimi zaman zararlı cazibeleri kazayla oluşmuyor. Bu ürünleri tasarlayan şirketler, neredeyse karşı konulmaz hâle gelene kadar onlar üzerinde ince ayarlamalar yapıyorlar.

Read More