Davranışsal bağımlılık çağına hoş geldiniz. E-postalarımız, Instagram’da aldığımız beğeniler ve Facebook paylaşımları konusunda saplantılıyız; dizilerin birkaç bölümünü arka arkaya izliyoruz; üst üste YouTube videoları seyrediyoruz; çalışma saatlerimiz her yıl uzuyor; her gün ortalama üç saatimizi akıllı telefonlarımızla bir şeyler yaparak geçiriyoruz. Yarımız telefonunun kırılmasındansa bir kemiğinin kırılmasını yeğler durumda ve Milenyum çocukları ekran önünde o kadar çok vakit geçiriyorlar ki gerçek, canlı insanlarla etkileşim kurmakta zorlanıyorlar.
 
New York Üniversitesi’nde psikoloji ve pazarlama alanlarında eğitim veren Adam Alter, devrim yaratan bu kitabında davranışsal bağımlılığın yükselişini inceliyor ve günümüzün ürünlerinin büyük bir kısmının neden karşı konulmaz olduğunu açıklıyor. Bu mucizevi ürünler dünyanın her yerine dağılmış insanlar arasındaki kilometrelerce mesafeyi yok etmelerine rağmen, olağanüstü ve kimi zaman zararlı cazibeleri kazayla oluşmuyor. Bu ürünleri tasarlayan şirketler, neredeyse karşı konulmaz hâle gelene kadar onlar üzerinde ince ayarlamalar yapıyorlar.