• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Hayatını Değiştirmek İçin Düşüncelerini Değiştir

M.Ö. 500’lü yıllarda Lao-tzu adındaki Çinli bilge var oluşun doğası hakkında 81 şiir yazmıştır. Hepsine birden Tao Te Ching adı verilen bu metinler bizlere ahlak, maneviyat ve ruhsal denge konularında pek çok önemli ders verir.
Bu kitapta Dr. Wayne W. Dyer, Tao Te Ching’in çeşitli çevirilerinden yola çıkarak, Lao-tzu’nun bilgeliğini ve 81 öğretinin herbirini günümüz dünyasına nasıl uygulayacağımızı ayrı ayrı anlatıyor. Tao’ya uygun yaşamı anlatan 81 yazısında bizlere “Esnek Yaşamak”tan “Düşman Edinmeden Yaşama”ya, “Kendini Akışa Bırakıp Yaşama”ya kadar pek çok yol gösteriyor. Her bölümün sonunda ise, Tao odaklı bir hayat için o gün ne yapabileceğinize dair bir öneri bulunuyor.
Wayne W. Dyer tam bir yılını Lao-tzu’nun mesajlarını araştırıp onlar üzerinde düşünmeye adadı ve sonunda bu kitaptaki metinler ortaya çıktı. Bu metinlerden her gün birini okuyacaksınız. Sonunda doğa ve dünya ile daha uyumlu ve hiç olmadığı kadar huzurlu bir ruh haline kavuşacaksınız. Wayne W. Dyer, Tao Te Ching’in ona sunduğu bu fırsatı başkalarına da tanıyabildiğinden dolayı çok mutlu.

Read More

Kalbimin Kanıyla Yazdım

Haziran, 1778.  Dünya altüst olmuş halde. Yükselen bağımsızlık seslerinin arasında hayatta kalmaya çalışan Claire ve Jamie için hayat daha da zor. Kaybettikleri için yas tutsalar da birbirlerine tutunup yaşamaya devam etmeliler. Artık tek istedikleri eve, Tepe’nin huzurlu sessizliğine geri dönmek. Ancak evleriyle aralarında binlerce insanın hayatının değiştirecek kanlı bir iç savaş var. 

“Tarihi fantezi türü hayranlarının merakla beklediği tutku ve macera!”
People

Read More

Antikırılganlık

Siyah Kuğu’nun yazarı ve zamanımızın önde gelen düşünürlerinden biri olan Nassim Nicolas Taleb, belirsiz bir dünyada nasıl başarıya ulaşılacağını açıklıyor. Siyah Kuğu’da dünyamızla ilgili hemen her şeyin temelinde olasılıksız ve öngörülemeyen olayların yattığını gösteren Taleb, Antikırılganlık’ta belirsizliği arzu edilir, hatta gerekli kılarak baş tacı ediyor ve her şeyin antikırılgan olacak şekilde yapılmasını öneriyor. Antikırılganlık, Siyah Kuğu dünyasında yaşamak için bir şablon  sunuyor. Taleb’in bilgili, nükteli ve putkırıcı mesajı, devrim niteliğinde.  Sadece antikırılgan olan işin üstesinden gelecek.

Read More

Batı Felsefesi Tarihi 

Avrupa siyasal düşüncesine bugüne kadarki en açık seçik giriş.
–The Times
 
Batı felsefesini bağlamı içinde öyle bir kapsayıcılık ve keskinlikte işliyor ki. Zamanımızın Sokrates’inden entelektüel enerjiyle kotarılmış bir başyapıt.
–A.L. Rowse
 
Zamanımızın en değerli kitaplarından birisi.
–G.M. Trevelyan
  
Pythagoras, Herakleitos, Parmenides, Empedokles, Anaksagoras Atomcular, Protagoras, Sokrates, Platon, Aristoteles, Stoacılık

Read More

Modern Sanatta Amerikan Mucizesi

Amerikan soyut resmi ve sanatçılarının sıklıkla bahsedildiği bir sanat ortamına sahip olan Türkiye’de, bu dönem hakkında yeterli yayın ne yazık ki mevcut değil. Zafer Kalfa’nın “Modern Sanatta Amerikan Mucizesi” kitabı, bu bağlamda çok büyük bir boşluğu dolduruyor.

Bu yayını hazırlarken, Soyut Dışavurumculuğa olan tutkusu Kalfa’yı defalarca New York’a ta-şıdı. Genç araştırmacı sayısız belgeyi inceledi, muhatap olduğu kurumların güvenini kazandı, okumalarını derinleştirdi ve nihayet titizlikle hazırlanmış bu bilgi dolu kitabı size ulaştırmayı başardı.

Amerikan resminin kökenlerinden Avrupa sanatı ile ilişkilerine, Soyut Dışavurumculuğun hızlı yükselişinden Pop Art’ın doğumuna kadar sayısız konuyu sade ancak zengin üslubu ile aktaran Kalfa, sanat tarihinin 20. yüzyıla dair bazı çok önemli sayfalarının nihayet ülkemizde de mer-cek altına alınmasını sağlayacak. Picasso, Cézanne, Munch veya Diego Rivera gibi dünya efsane-lerinden, Pollock, de Kooning, Helen Frankenthaler veya Franz Kline gibi Amerikan yıldızlarına kadar, 20. yüzyıl sanat dünyasının soy ağacını oluşturacak ilişkilerin adım adım nasıl şekillendi-ğini “Modern Sanatta Amerikan Mucizesi” kitabında yakından izleyeceksiniz.

Read More

Midilli’de Söğüdün Gölgesinde

“Göç ediyoruz.” dedi kaptan; şivesinden Rum olduğu anlaşılıyordu. Sigarasından bir nefes aldıktan sonra bu sefer o sordu:
“Siz kimlerdensiniz, nereye gidiyorsunuz?”

“Biz Midilli’nin Ağra Köyü’ndeniz, biz de göç ediyoruz,
Anadolu’ya.” dedi babam.

“Kader.” dedi kaptan. Kendi teknesinin içine doğru, soğuktan birbirlerine sokulmuş, bitkin ve üzgün oldukları belli olan kadın ve çocuklara acıyan gözlerle baktı. Derin bir iç çekip ekledi:

“Biz Ayvalık’tan Midilli’ye, siz Midilli’den Ayvalık’a…”

Sigarasından tüm ciğerlerini dolduracak kadar güçlü bir nefes daha çekti ve konuşmasına devam etti:

“Duymadınız daha galiba. Smyrni dün sabah düştü.”

Read More

Melamet Uyanmaktır

Melâmet, kınamak, ayıplamak ve kötülemek anlamına gelen bir kavramdır. Tasavvufta kınayanların kınamasına aldırmadan doğru yolda yürümektir. İhlasa önem vererek riyadan kaçınmak, hayrı izhâr, şerri izmâr etmemektir. Yani iyiliklerin açığa çıkıp duyulmasından hoşlanmamak, kötülüklerin açığa çıkmasından ise rahatsız olmamaktır. Hak nezdinde “Sıddık” olmak için halkın gözünde “zındık” olmaktan korkmamaktır. Şekil, suret, taç ve hırkaya değer vermemek, adet ve an’anelere karşı çıkmak, bu konuda halktan gelecek tepkiye aldırmamaktır. Dindarlık ve takvayı gizlemek, hatta zikri bile gizli yapmaktır.

Melâmet, hem tekke ve tasavvuf şairlerince, hem de divan şairlerince kullanılmış olan tasavvufî bir kavramdır. Tasavvufî düşünceden şiirlerine derinlik ve zenginlik katmak amacıyla faydalanmış olan divan şairi Fuzûlî de şair melâmeti, aşk yolunda ilerleyen âşığın davranışlarına, tutumuna gösterilen toplumsal bir tepki ve dışlama, âşıklık göstergesi, övünç vesilesi şeklinde ele aldığı görülmüştür.

Read More

İnsanın Gerçeği “Kendini Bilmek”

Kendini bilmek ya da tanımak, insanın değişmesi zorunluluğunun doğal bir uzantısıdır. Değişmek, uyanmak, şuurlanmak için fazlalıkları terk etmek, içsel bir mücadeleye girişmek, özdeşleşmeyi kolaylaştıran bağımlılıklardan soyunmak şarttır. Üstün çaba gösterilmeden, kendi üzerinde çalışmadan değişmek, uyanmak, şuurlanmak mümkün değildir. Bütün inisiyatik öğretilerin temeli TERK’e dayanır.
Felsefelerin, dinlerin, doğu ve batı ezoterik çalışmaların ortak amacı “kendini bilmek”te yoğunlaşır. Eser uykuda olan insanın, önce uykuda olduğunu fark edebilmesi açısından klasikleşmiş ve ekolleşmiş Gurdjieff öğretilerini sunmaktadır.

Read More

Kinyas ve Kayra

“Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandist ameliyatımın izi. Ve sırtımı çok, hızlı yaşlandım! Ancak hayattayım. Kayra, bir gün bana ‘Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun’ demişti.”

Read More

Kıbrıs’ın Acı Limonları

“Osmanlı yönetiminde halkın temsilcileri oy çoğunluğuna sahipti. İngiliz yönetiminde halkın temsilcileri yönetimden tamamıyla dışlandı. Türkler burada üç yüz yıl kaldı, İngilizler yetmiş yedi. … Venedik için bir kalyon olan ada şimdi bizim için bir uçak gemisi, savaş gemisi. Elimizde tutabilir miyiz? … Kurnazca yönetmelisiniz. … Her Yunan köylüsü kendini öyle hissetmeliydi ki Enosis ateşi devam edebilsin. Gerçeklerin desteklemediği şeyi, uydurmalara dayanan duygular başarabilirdi…”

Kıbrıs’ın Acı Limonları, yüzlerce yıl barış içinde bir arada yaşamış iki halkın nasıl karşı karşıya getirildiğini, 1950’lerin sonlarına doğru körüklenen yangının bugün hâlâ çözülemeyen Kıbrıs sorununu nasıl yarattığını gözler önüne seren gözlemlerle dolu. İskenderiye Dörtlüsü ile Avignon Beşlisi’nin usta romancısı Lawrence Durrell, 1952’den 1956’ya kadar yaşadığı cennet güzeli Kıbrıs’ın nasıl bir cehennem adasına döndüğünü anlatıyor.

Read More