Alaçatı’nın Lezzetleri
Alaçatı’nın Lezzetleri Kitabı 2017 yılında, Alaçatı’nın ünlü 16 işletmesinin bir araya gelerek çıkardığı bir kitaptır.
Alaçatı Turizm Derneği, bünyesinde yer alan 16 restoranın üçer yemek tarifinin yer aldığı bir kitap yayınlayarak, Alaçatı’nın gastronomi turizmindeki farklılığını sergiledi.
Minyatür – Osmanlı Tasvir Sanatları 1
2008 yılında yitirdiğimiz Metin And’ın, Türk tiyatro tarihi ve geleneksel gösterim sanatları, şenlikler ve illüzyon sanatı yanında Osmanlı miyatürünün tarihi, konuları ve ustaları bakımından dünyaya tanıtılmasında da elli yılı aşkın bir süre konferans, bildiri, seminer çalışması, makale ve kitaplarıyla hizmet ve katkıları büyük olmuştur. “Kırk Gün Kırk Gece” (1959) ile başlayıp “Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür” (2002) ile son bulanTürkçe ve değişik dillerde yayımlanmış on kadar kitabı vardır. Bir saray sanatı olan minyatürün gerçeklerden kopuk bir sanat dalı değil kişiler, şehirler, yapılar ve gündelik hayat bakımından oldukça gerçekçi bir uygulama olduğunun anlaşılmasında onun çalışmalarının da payı büyük olmuştur.
Esas itibariyle yazma eserlerin süslenmesinde, yani eski kitap sanatlarından biri olarak ele alındığında da “Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür”de ayrıntılı bir biçimde ortaya konulduğu gibi asıl muhatap padişah ya da önemli devlet adamlarıdır. Her bakımdan yüksek maliyetlerle ortaya konulan minyatürlü yazmalar, Hazine’de korunan, savaş sırasında ganimet olarak gele geçtiğinde padişahlarca, kumandanlarca ilgilenilen olağanüstü eserlerdir. Yazma kitapların ilgili sayfalarını süsleyen minyatürlerin gerçek hayattan kopuk resimler olmadığını çok önceden fark eden Metin And, tarih ve kültür araştırmalarının kaynağı olarak bu malzemeden de yararlanılacağının güzel örneklerini vermiştir: “16. Yüzyılda İstanbul. Kent-Saray-Günlük Yaşam” (1994), “Minyatürlerle Osmanlı-İslâm Mitologyası” (1998), “40 Gün 40 Gece. Osmanlı Düğünleri-Şenlikleri-Geçit Alayları” (2000) ve “Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür” (2002).
Okunacak, bakılacak, kaynak olarak kullanılacak bir eser olan “Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür”, bu sanatın Osmanlılarda geçirdiği evreleri; bir saray sanatı oluşunun mekân, teknik ve yöntem bakımından değerlendirilmesi; portreler, padişah yaşamları, Saray, şenlikler, edebî eserler, dinsel konular, doğa ve kent görünümleri, bilimsel ve ansiklopedik konular, kuşlar – hayvanlar – yaratıklar ve bitkiler dünyası, kadınlarla erkekler gibi başlıklar altında hazırlanmış ayrıntılı bir Albüm’den oluşuyor. Ayrı bir cilt olarak yayımlandığında “Çarşı Ressamları”yla tamamlanacak bir görsel şölen…
Gecenin Atları
Ali Teoman’ın ölümünden iki ay önce bitirip YKY’ye teslim ettiği son romanı Gecenin Atları yayımlandı. Böylece Uykuda Çocuk Ölümleri ve Karadelik Güncesi’yle birlikte Teoman’ın kurduğu “Konstantiniyye Üçlemesi” tamamlanmış oldu.
Yazar “Konstantiniyye Üçlemesi” ile ilgili olarak şu notu bırakmıştı: “Bu romanlar farklı karakterlerin öykülerini anlattıkları için birbirlerinin devamı sayılamazlar, ama aynı gerçeküstü, fantastik, grotesk atmosfere, zaman ötesi bir İstanbul’a konumlanmış olmaları nedeniyle, olayların üzerinde geçtiği benzer bir artalan oluştururlar. Bu İstanbul hem altın ve gümüş paralarla alışveriş edilen, hem bilgisayar kullanılan, hem hamamlara gidilen, hem çelik strüktürlü gökdelenlerde çalışılan, hem atlı kupa arabalarına binilen, hem girift bir metro ağıyla kaplı, değişik dönemler, yapılar, buluşlar ve olayların iç içe geçtiği tuhaf bir İstanbul’dur. Bir romandaki karakter ve öyküler, diğerinde arka planda görünebilir. Üçlemeyi oluşturan romanların her biri aynı konuya odaklanmakla birlikte, sanki aynı nesneye değişik bir yönden yaklaşmaktadır.”
Gecenin Atları işte böyle zamanötesi bir İstanbul’daki Konstantiniyye Üniversitesi’nde geçen ve okurunu “PSİKA profesörü Bahtiyar Bahtıkara” karakteri üzerinden şaşırtıcı, dramatik, trajikomik olaylarla dolu, düpedüz grotesk ve fantastik bir dünyaya çeken bir roman.
Bilim-din, mutluluk-mutsuzluk, hastalık-sağlık, kaza-kader, zaman ve ölümsüzlük gibi can alıcı konularla hesaplaşmalar türlü dil oyunlarıyla, ironik tanımlamalar ve betimlemelerle, karamizah yüklü adlandırmalarla, sivri metaforlar ve çarpıtmalarla, kısacası görkemli bir dil büyüsüyle adeta şenliğe dönüşüyor.
Ali Teoman’dan coşkulu ve atak bir son roman: Gecenin Atları.
Uykuda Çocuk Ölümleri
“İşte! ‘ diye atıldım heyecanla, ‘Benim üzerinde çalışmakta olduğum konu da bu: UÇÖLÜM, yani Uykuda Çocuk Ölümleri. Size rastlamam ne büyük şans! Bana yardım edebilirsiniz belki. Bu bilgileri nereden edindiniz?”
“İniş ne kadar sürdü, bilemiyorum. Kemerime sokuşturmuş olduğum yedek paftaları birbiri ardına tutuşturuyordum. Merdiven gitgide daha dikleşiyor, dehliz bir kuyuyu andıran dikey bir boruya dönüşüyordu. Bastığım yere çok dikkat etmem gerekiyordu ayağım kayıp aşağıya yuvarlanmamak için. Yatsı ezanını okuduktan sonra minareden inmekte olan bir müezzin gibi hissediyordum kendimi.”
İnsansız Konağın İkonu ve Pervaneler adlı öykü kitaplarıyla tanıdığımız Ali Teoman’dan Arzın Merkezi’ne seyahat etmek isteyenlere ansiklopedik bir kılavuz, dev bir labirent roman.
Yalın Düşünce
Operasyon mükemmelliğini değere dayalı stratejilerle birleştiren Yalın Model çok çeşitli ekonomik koşullarda ve bütün sektörlerde sürekli büyüme sağlar. Bugün açık arayla dünyanın en büyük otomobil imalatçısı haline gelmiş olan Toyota’nın üretim sisteminin analizinden çıkarılan Yalın Model her düzeyden iş liderlerine ışık tutuyor.
Yalın Düşünce sizi şu soruları yanıtlamaya yöneltir:
· Müşterinin gerçekten talep ettiği değer nedir?
· Değer yaratan faaliyetler hangileridir?
· Değer yaratmayanları nasıl tasfiye edersiniz?
· Akışı müşterinin çekmesine göre nasıl düzenleyebilirsiniz?
· İyileştirme çevrimini nasıl harekete geçirirsiniz?
· Ve bütün bu soruların yanıtlarını kendi işletmenizde nasıl hayata geçirebilirsiniz?
50 Spiritüalizm Klasiği
Kişisel gelişim ve başarının klasiklerini tüm dünyanın okumasını sağlayan öncü yazar, başarılı spiritüalizm eserlerinden oluşan yeni muhteşem derlemesini doğruca modern hayatlarımızın ortasına yerleştiriyor. 50 SPİRİTÜALİZM KLASİĞİ, Chuang Tzu’nun Kitabı’ndan, Kabbala’nın modern öğretilerine, Halil Cibran’ın Ermiş’inden, Eckhart Tolle’ün Şimdi’nin Gücü’ne kadar pek çok başarılı eserle okuru tanıştırıyor.
Krishnamurti, Yogananda, Chögyam Trungpa ve Shunryu Suzuki’nin de aralarında bulunduğu Doğulu filozoflar, Assisili Aziz Francesco, Hermann Hesse ve Simone Weil gibi Batılı aziz ve mistikler ile Gandhi, Malcolm X, Kara Geyik gibi önemli figürlerin kişisel anıları ve ilgi çekici biyografilerinin özgün bir koleksiyonu olan 50 SPİRİTÜALİZM KLASİĞİ, spiritüel yazının en iyilerini ilk kez bir arada buluşturuyor.
Eckhart Tolle, Neale Donald Walsch ve James Redfield gibi isimlerin literatüre yeni bir soluk getirmesiyle son on beş yirmi yıl kişisel spiritüel uyanış kitaplarının altın çağı oldu. Klasikleşmiş geleneksel eserlerin yanı sıra uzun yıllar varlığını koruyacak yeni eserlerin yer aldığı 50 SPİRİTÜALİZM KLASİĞİ insanlığın spiritüel deneyimlerini evrensel kılıyor ve spiritüalizm arayışı içindekilere kendi maceralarına atılmaları için ilham veriyor.
Astrolojide Kompozit Haritalar
Hiçbir aşkta, hiçbir ilişkide, bir bir daha iki etmez, bir eder. Kompozit harita, işte o “bir”in haritasıdır. “Bir”in haritasında ilişkinin kaderi saklıdır.
“Aşk iki kişiliktir” derler. Öyle ya, bir insan bir insana aşık olur; toplarsanız, bir bir daha iki eder. Toplama çıkarma yapmayı öğrenmiş herkes bu hesabı böyle yapar. Fakat gel gör ki aşkın hesabı başkadır. Karşı konulmaz bir çekimle aşıkları kenetleyen aşk tanrısı, matematik tanrısına dil çıkarıp o iki insanı “bir” yapar. 1 + 1 = 1 eder. Astrolojide kullanılan “kompozit” haritalar, işte o “bir”in haritasıdır.
Astrolojide sadece bireylerin doğum haritası yoktur. İlişkilerin de bir haritası vardır. İster aşk ilişkisi olsun, ister iş ilişkisi, insanların kurduğu her tür ilişkinin bir haritası vardır. Çünkü bizzat ilişkinin kendisi, o ilişkiyi kuran kişilerden bağımsız “üçüncü bir varlık”tır. Ve her ilişkinin kaderi işte o “üçüncü varlık”ın haritasında gizlidir.
Astrolog Öner Döşer, Astrolojide Kompozit Haritalar’da, kompozit haritaları kullanarak ilişkinin kaderini okumayı gösteriyor. İş, aşk, ebeveyn–çocuk, patron–çalışan gibi akla gelebilecek her tür ilişki için çıkartılabilen kompozit haritalar, ilişkilerin potansiyellerini görebilmek ve geleceğini anlayabilmek için paha biçilmez bir araç sunuyor.
AstroPsikoloji
Astrolojiyi kendinizi keşfetmek ve dönüştürmek için kullanmak istiyorsanız, bu kitap tam size göre. Astrolojinin bir dalı olan AstroPsikoloji, astroloji ile modern psikolojiyi birleştiren, spiritüel gelişime iyimser ve öz-olumlama içeren bir yaklaşımdır.
Glenn Perry tarafından kaleme alınan bu kitap, hem başlangıç seviyesindeki astroloji öğrencilerine, hem de deneyimli astrologlara hitap ediyor ve astroloji, psikoloji ve spiritüalizm ile ilgili birçok farklı öğretiyi bir araya getirerek kuramlar arası bir sentez sunuyor. AstroPsikoloji, geniş odağı ve sistematik hassasiyeti nedeniyle, astroloji ile psikolojiyi entegre etmeye yönelik önceki çalışmalardan farklılık gösteren bir sentezdir. Sonuç, mevcut kişilik kuramlarının üzerine çıkan, bilincin bir astrolojik modelidir.
Kitabın ana konusu, astroloji haritasının, art arda daha yüksek bir bütünlük seviyesinde yaşanabilen bir yaşam senaryosu resmediyor oluşudur. Doğum haritasının her öğesi hem içsel hem de dışsal bir gerçekliği, ruhun gelişim sürecini besleyen etkileşimleri simgeler. Kişi, AstroPsikoloji sayesinde, kendi kişisel miti hakkında fikir sahibi olmak için astroloji haritasını kullanarak kendi evrimine bilinçli katkıda bulunabilir.
Glenn Perry, ABD’nin Connecticut eyaletinde yaşayan bir astrolog ve psikoterapisttir. İnternet üzerinden eğitim veren AstroPsikoloji Akademisi’nin kurucusu ve yöneticisi olan Glenn Perry, astroloji ve psikolojinin entegrasyonu konusunda öncü bir isimdir. Connecticut Lisansüstü Enstitüsü’nün Arketipik Kozmoloji ve Bilinçli Evrim programında direktör olarak görev yapan Perry, Astropsikoloji başta olmak üzere bugüne kadar sekiz kitap yazmıştır. Türkiye de dahil olmak üzere, astrolojinin danışmanlık ve psikoterapi alanlarında kullanımına dair çeşitli ülkelerde seminerler vermektedir.
Atatürk’le 30 Yıl
İbrahim Süreyya Yiğit, Mustafa Kemal’in Selanik’ten beri hep yanında olmuş bir Kurtuluş Savaşı kahramanıdır.
Onun, İstanbul’dan kaçış, Anadolu direnişi ve Cumhuriyet’in kuruluşu sürecinde yaşadığı ve tanık olduğu kimi olaylar, bilinmeyen insan yüzleriyle ilk kez bu kitapta öne çıkıyor.
Atatürk’le Otuz Yıl, başta Mustafa Kemal olmak üzere Yunus Nadi’den Rauf Orbay’a, Kılıç Ali’den İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’dan Ahmet Ağaoğlu’na dönemin tüm öncülerini, insan ilişkileri sıcaklığında ele alıyor.
Yakın tarihimiz, bu yapıtta yepyeni bilgilerle bir anı-roman anlatımına kavuşuyor.
İbrahim Süreyya Yiğit’in oğlu olan Nuyan Yiğit, deneyimli bir gazeteci olarak böylece tarihsel bir görevi yerine getiriyor.
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları
Althusser’in yayımlanır yayımlanmaz dünyada büyük yankılar uyandıran ünlü makalesini, bu makalenin ilk versiyonunu ve burada dile getirdiği fikirlere yönelik eleştirilere daha sonra verdiği cevapları içeren bir derleme olan İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, onun belki de en etkili eseri.
Başarısızlığa uğrayan 68 devriminin ardından zihinlere yerleşen bir soru vardı: Eşitlik-özgürlük ideallerine bunca bağlı olunmasına karşın eşitsizlik ve tahakküm ilişkileri bunca geniş ölçekte nasıl yeniden üretiliyordu? O zamana dek bu sorunun cevabı genellikle yanlış bilinç, kitlesel yanılsama veya çarpıtılmış iletişim çerçevesinde aranmıştı. Fakat Althusser ideoloji mefhumunu baştan aşağı yeniden ele almış ve onu kimsenin dışında olmadığı, maddi süreç ve aygıtlarla üretilen bir sistem olarak kavramsallaştırmıştı. Öte yandan sadece ideolojiyi değil, özne oluşumu ve devlet kavramını da yeni bir mercek altına almıştı.
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, bugün kültür ve edebiyat teorisinde kalem oynatan hiç kimsenin göz ardı edemediği Althusser’i, radikal özgürlükçü siyaset alanına esin vermeye devam eden bu büyük filozofu okumaya başlamak için en uygun metinlerden biri.
“Althusser’i heyecanla okuyor insan. Onun zeki gençlere ilham verme yeteneğinden sual olunmaz.” —Eric Hobsbawm