Petrol!
Pulitzer ödüllü yazar Upton Sinclair’in ABD tarihinde yaşanan en büyük finans skandallarından biri olan Teapot-Dome Skandalı bağlamında Güney California’dan sunduğu bu küçük kesit “Amerikan yüzyılı”nın başlangıcına işaret ediyor.
Rüşvet, yolsuzluk, medya manipülasyonu ve usulsüzlükle beslenip büyüyen kapitalist çarkın barındırdığı çelişkiler tüm sertliğiyle hicvedilirken, bu çarkı döndüren arazi sahiplerinin, tarikat liderlerinin, petrol baronlarının, senatörlerin ve Hollywood yıldızlarının resmigeçidi okuru baş döndürücü ve provoke edici bir politik serüvene sürüklüyor.
2008 yılında Kan Dökülecek adıyla sinemaya uyarlanarak izleyicilerin beğenisini kazanan, petrol endüstrisinin temelleri atılırken kitlesel tüketim politikasının ve açgözlülüğün yaşamın merkezine oturmaya başladığı erken dönem Amerikası’nın ayrıntılı tasvirleriyle örülü Petrol!, fırsatlar çağının büyüleyici atmosferi ardında gizlenen yozlaşmayı, sınıfsal çelişkileri ve insanın ne denli canileşebileceğini gözler önüne seren bir roman
Homeros’tan Yaşar Kemal’e Özlü Sözler ve Yaşam Öyküleri
Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır.”
– Johann Wolfgang von Goethe
Alman şair, roman ve oyun yazarı, doğa filozofu Goethe’nin yukarıdaki sözü, bu çalışmayı hazırlamam için en önemli esin kaynağım oldu. 2002 yılında başladığım bu çalışmanın sonucunda ise dünyayı, dünyanın kimlerle ve nasıl şekillendiğini daha iyi bilmemi ve görmemi sağladı.
Bu çalışmada yaklaşık üç bin yıllık tarihi süreç içerisinde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan din, felsefe, tarih, politika, sanat, edebiyat, bilim, teknoloji ve sosyal bilimler alanında öne çıkmış insanlar ele alındı. Bu insanların, yaşadığı tarihsel süreçlerde, doğum yerleri, aile durumları, kökenleri, eğitimleri, kendilerini var eden ortamın siyasal ve sosyal biçimleri, uzmanlık alanları, kimi etkiledikleri ve nasıl bir iz bıraktıkları çeşitli kaynaklardan derlenerek anlatılmaya çalışıldı. “Evrensel” olarak kabul edilebilecek bu çalışmaya, konu olan kişilerin sayısı (I. ve II. ciltte) toplam 413’tür.
Kitapta bu kişilerin yaşam öykülerinin yanında, motive edici, düşünmeye yönlendirici pek çok niteliği barındıran sözlere de yer verildi. Sözlerin kim tarafından söylendiğine özen gösterildi, daha çok kendi dillerinden çevriler yapılan aforizma kitaplarından yararlanıldı. Yazılı ve sözlü aktarımla günümüze dek ulaşan bu sözlerin (I. ve II. ciltte) toplamı 12.000’dir.
Çalışmada kişilerin yaşamları hakkındaki bilgilere temel kaynaklardan, kişinin kendi yazdığı otobiyografilerinden, başkalarının kişi hakkında yazdığı biyografik kitaplardan ulaşıldı. Bu kişilerin yaşamları, okuyucu ile çeşitli düşün, sanat ve bilim alanları arasında köprüler oluşturmak amacıyla incelendi. Biyografilerinin uzunluklarına kişinin genel olarak o tarihteki önemi, evrensel fikirlerle yeni değerler oluşturması, özel olarak da kendi alanına yaptığı katkılarıyla orantılı olarak yer verildi.
Sunuluş biçimi olarak tek tek biyografilerden oluşuyor olsa da, bu kaynak eserden yararlanma olanakları tek tek maddelerle sınırlı değildir. Değişik düzeylerde araştırma yapan okuyucular çalışmadan yararlanma olanağına sahip olacaktır.
Kapsam ve içerik bakımından oldukça geniş tutulan bu çalışma, tarihsel, evrensel ve bölgesel anlamda öne çıkmış ve bu nedenlerle kabul görmüş çok farklı kişilikleri ele almış olup, nesnelliğiyle, yazım tekniği, anlaşılır bir dil kullanılması ve ele alınış şekliyle, farklılık taşıyan, özgün bir çalışma olarak ortaya çıkmıştır.
– Cengiz YILDIRIM / Temmuz 2017 Ankara
Soykırım Yıllarında Çocuklar ve Oyun | Holokost’un Gölgesindeki Oyunlar
“Bu dokunaklı kitap, bilimsel holokost çalışmalarına belirgin bir katkı sunan, önemli bir başarıdır.”
Choice
“Holokost tarihçiliğinde yeni bir alan oluşturan, merak uyandırıcı bir çalışma.
Kitabın uzun süre görmezden gelinen konusu hem trajik, hem etkileyici; ayrıca
Eisen’ın tarihi, psikolojiyi ve antropolojiyi bütünleştiren disiplinler arası yöntemi
kitaptaki bilimsel yaklaşımın etkisini daha da güçlendiriyor.
Journal of HolocaustandGenocideStudies (Holokost ve Soykırım Çalışmaları Dergisi)
“Bu çocukların hayalleri ve ebeveynlerinin gerçekleşemeyen rüyaları, kitabı bıraktığınızdan çok sonra dahi gözlerinizin önünde süzülmeye devam edecek.”
Newsletter, Association ofJewsih Libraries (Yahudi Kütüphaneleri Derneği Bülteni)
“Yazar, Yahudi topluluklarının bir akıl unsuru olarak oyunu, yıkımın ortasındaki çocukların hayatları için kullanmayı denediklerini ve çocukların içine sürüklendikleri yeni dünyaya oyun etkinlikleriyle uyum sağladıklarını ifade ediyor… Okuyucunun birçok farklı alanda yeni sorular ve zorluklarla karşılaşmasını sağlayan bir çalışma.”
Canadian Journal of theHistory ofSport (Kanada Spor Tarihi Dergisi)
“Bu eşsiz bir kitap. Holokostun hikâyesi her farklı açıdan yeniden ve yeniden anlatılmalı ve eğer anlatanlar George Eisen kadar yetenekli olurlarsa hiçbir şeyi unutmamalıyız.”
Journal ofSportHistory (Spor Tarihi Dergisi)
George Eisen, II. Dünya Savaşı sonrasında Macaristan’da doğdu, bir süre İsrail’de bulunduktan sonra ABD’ye yerleşti. Antropoloji ve tarih üzerine lisans ve yüksek lisans eğitimi aldı. Biri sosyoloji, diğeri sosyal psikoloji olmak üzere iki doktora çalışmasını tamamladı.
Eisen’ın yayınları arasında 6 kitap ve 50’den fazla akademik makale bulunmaktadır. “Holokost Yıllarında Çocuklar ve Oyun” İngilizce, Almanca ve Fransızca olarak yayınlanmış, The American Library Association (Amerikalı Kütüphaneciler Derneği) tarafından 1990 yılında “Eni İyi Akademik Kitap” ödülüne layık görülmüştür.
Mitolojik Astroloji ve Psikoloji
Bu kitap, Babil, Sümer, Mısır, Yunan ve Roma mitolojilerinin geniş çaplı araştırmaları sonucunda oluşturulmuştur. Burçlar ve gezegenlerin, mitoloji ve psikoloji ışığında ele alınarak değerlendirilmesinin yanı sıra, psikolojik çözümlemeler için Sigmund Freud, Carl Gustav Jung ve takipçileri Erich Neuman, Joseph Campbell’a başvurulmuştur. Burçların ve gezegenlerin özelliklerinin arkasında yatan mitoslar gün yüzüne nasıl çıkıyor? Bunların psikolojik açılımları nelerdir? Burçlarla ilintili arketipler nasıl tezahür eder ve haritalarımızda nasıl bir yol göstericidir? Bu ve daha birçok sorunun cevabını bulmak için 120’nin üzerinde kaynaktan yararlanılarak yazılan, astroloji, mitoloji ve psikolojiyi harmanlayan bu kitap, kendini keşfetmek isteyenlere farklı bir bakış açısı sunmayı hedeflemiştir.
Türk Sinemasının Kilometre Taşları
Türk sineması, ilk Türk filminin çekildiği tarihten günümüze kadar altı dönemden geçmiştir.
• İlk yıllar (1914-1922)
• Tiyatrocular dönemi (1922-1939)
• Geçiş dönemi (1939-1950)
• Sinemacılar dönemi (1950-1970)
• Karşıtlıklar dönemi (1970-1980)
• Darbe dönemi (1980-2010)
Elinizdeki kitapta bu dönemler, dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ve kültürel koşullarla birlikte değerlendirilerek; ayrıca, sinemamızın beş ustası, Muhsin Ertuğrul,
Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Metin Erksan ve Yılmaz Güney öne çıkarılarak işlenmiştir…
ABD Tarihi
ABD tarihi son iki yüzyılda dünya tarihine damgasını vurmuştur. Kıtanın gerçek sahibi Kızılderililer’in yerinden edilişinden itibaren dünya hâkimiyetine uzanan bir imparatorluğun ilginç hikâyesi…Yankeeler… Kızılderililer…Zenciler…Köleler…İşçiler…Yalnızca güç ve başarı peşinde koşan fırsat avcıları…Başta Britanya’dan olmak üzere dünyanın her tarafından gelip bu bakir topraklara yerleşen göçmenler…Bir yandan demokrasinin, liberal değerlerin görkemli yükselişi, diğer yandan dev sermayelerin gölgesi altında kapitalizmin vahşi ve acımasız yüzü…
Dünyadaki uygarlıkların binlerce yıldan bu yana ürettiği bilgiyi ve teknolojiyi sanki başka bir gezegene ayak basan dünyalılar gibi büyük bir açgözlülük, ihtiras ve şiddetle bu topraklarda uygulamaya koyuldular. Ve Amerikan gülü, bütün görkemi ve güzel kokusuyla ancak etrafında büyüyen ilk tomurcukların feda edilmesiyle yetiştirilebilir’di.
Bu göçmenler, çoğunlukla kendi ülkelerinden dışlanmış, hor görülmüş, sürülmüş ya da ezilmiş kişilerdi. Yepyeni bir hayat macerasına atılmak için burada zorlu bir mücadeleye giriştiler. Dünyadaki uygarlığı miras aldılar fakat bunu bir kültüre dönüştüremediler. Bu durum belki de bu ülkenin kuruluşunda ve sonrasında oluşan koşulların doğal bir sonucuydu.
İşte bir roman tadında okuyacağınız bu kitabın, arşiv çalışmalarının önemini her fırsatta vurgulayan değerli tarihçimiz Halil İnalcık tarafından çevrilmiş olması da kültür-uygarlık problematiği bakımından ayrıca anlamlıdır.
BÜYÜK SIRLAR – Kadim Geçmiş Yakın Gelecek
5G , CERN, Salgınlar ve Karantina.
Krizleri Kimler Yönetiyor?
Yaşananların ve Yaşanacakların
Ardındaki Kadim Gerçekler!
İNSANOĞLUNA KURULAN BÜYÜK TUZAK!
Oedipus | Psikanalizin En Önemli Kavramı
Psikanaliz alanında klasikleşen birçok eserin yazarı olan psikiyatr ve psikanalist J.-D. Nasio, Oedipus’ta, psikanalizin temel taşlarından biri olarak kabul edilen Oedipus Kompleksi’ni hem erkek hem de kız çocuk açısından ele alıyor.
“”Sizlere bahsedeceğim Oedipus, kadın ve erkek (cinsel) kimliklerimizin ve buna bağlı olarak da nevrotik sıkıntılarımızın temelini açıklayan bir efsanedir. Bu efsane, yaşadığı aile klasik, tek ebeveynli, yeniden oluşmuş ve hatta eşcinsel ebeveynli bir aile olabilir; terk edilmiş, yetim veya evlat edinilmiş bir çocuk olabilir, tüm çocukları kapsar. Hiçbir çocuk Oedipus’tan kaçamaz! Neden? Çünkü, erkek veya kız fark etmez, dört yaşındaki hiçbir çocuk kendi içinde yükselen erotik itkilerin fırtınasından kaçamaz ve yakın çevresindeki hiçbir yetişkin onun itkilerinin merkezinde olmaktan ve bunlara set çekmek durumunda kalmaktan kurtulamaz.”
J.-D. Nasio
Doğu’ya Yolculuk
Kendinden sonraki tüm bir sanat ve edebiyat dünyasını etkileyen hatta belirleyen, romantizmin ve sürrealizmin öncüsü olarak nitelenen ve genç yaşta, tutulduğu bir melankoli nöbeti sonrası kendini asan Nerval’in “Doğu’ya Yolculuk” isimli ünlü seyahatnamesi, ilk kez ‘tam metin’ olarak çevriliyor Türkçe’ye…
Yer yer gazeteci diliyle yer yer de sanatçı üslubuyla kaleme alınmış bu ünlü seyahatname, hem yazarı hem de gezdiği coğrafyaları tanımak isteyenler için bulunmaz bir kaynak.
Tanpınar’dan Yahya Kemal’e ve Orhan Pamuk’a dek pek çok yazar ve sanatçıyı etkileyen “Doğu’ya Yolculuk”, başka dünyalara ve başka kültürlere uzanan ve geçmişi bugüne taşıyan görkemli bir kapı…
Gildersleeve’s Latin Grammar
1867’den beri Latince öğrencileri ve öğretmenleri, dilbilgisi ve kullanım eğitimi için bu ünlü kılavuza başvurdu. Altmış yıl boyunca klasikler öğreten seçkin bir profesörün eseri, anlaşılır ve kapsamlı tedavisiyle ünlüdür. Metnin ilk üçte biri, öz ve sıfatın çekimlerini keşfederek etimolojiye odaklanır; zarflar, sayılar ve zamirler; fiilin bükülmesi; ve kelimelerin oluşumu. Sonraki bölümler, basit ve bileşik cümleleri inceleyerek sözdizimine ilerler; kelimelerin ve cümlelerin düzenlenmesi; sözdizimi ve retorik figürleri; ve sözdiziminin temel kuralları. Metin, Latince mısraların uzlaşımlarını tartışan ve örnekleyen, prozodi üzerine genişletilmiş bir bölümle sona ermektedir. Yararlı dizinler, takvim, ağırlıklar ve ölçüler, para ve isimlerle ilgili açıklamalar da dahil olmak üzere günlük Roma yaşamı hakkında bilgiler içerir. Sınıf ve bağımsız çalışma için eşit derecede yararlı olan bu cilt olmadan hiçbir Latin referans koleksiyonu tamamlanmış sayılmaz.