Zenciler Birbirine Benzemez
“Kitap, ‘soğuk savaş’ın en belalı döneminde yazıldı, yayınlandı. Çok ikircikli bir sorunu tartışıyordum. Romanın kahramanı, İstanbul’daki ve Paris’teki ‘solcu’ çevrelerle düşüp kalkıyor, bunlarla ilişkilerini ve tartışmalarını anlatıyordu, her şeyi olduğu gibi yazmak, romanın yayınlanmasından vazgeçmekle eşitti. Bu bakımdan, içeriğine hafif flu bir hava verdim…
Hernandez, Marie-te, Hilde, Zevilla, Lale, Ecvet, Sabiha vb. kuşkusuz başka isimlerle, başka bir yaşama kesiti içinde tanıdığım kişilerdi. Mehmed-Ali, gerçekte varolan birkaç kişiden süzdüğüm bir bileşim; onun küçük burjuvadan çok, işçiye yakın toplumsal sınıfsal kökeni, sorunlara başka bir açıdan yaklaşmama fırsat verdi…”
Alıç Ağacının Gölgesinde Anadolu Bozkırları
Türkiye’de bitki sosyolojisi alanının kurucusu Prof. Dr. Hikmet A. Birand dünyada doğa koruma konularının henüz yeni tartışıldığı yıllarda, ülkesinde yaşayanlara hem bitkiler hakkında herkesin anlayacağı bir dille Alıç Ağacı ile Sohbetler kitabını hem de ülkemizin bazı önemli doğa parçalarını tanıtan Anadolu Manzaraları kitabını kaleme almıştır. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu eserler halkın, özellikle de gençlerin doğa koruma konularında daha da bilinçlenmesini sağlayacaktır.
Hikmet Birand’ın bilimsel değerini ve öğrencilerine doğa ve bitki sevgisini aşılamaktaki maharetini, eski öğrencilerinden Prof. Dr. Koray Haktanır şöyle anlatır: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü’ne geldiğim 1963 yılında Fizik, Kimya ve Botanik (FKB) derslerini Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde okuyorduk. Botanik derslerine gelen hocamız, amfinin kalabalıklığına, bizlerin gürültücü haline fazlaca kulak asmadan büyük bir ciddiyet ve özveriyle derslerini anlatırdı.
Bu kalabalık arasında onu daha iyi duyabilmek için ders olduğu günler çok erken kalkar, hazırlanır ve ön sıralarda yer kapmaya giderdim. Zaten sevdiğim bu bilim dalıyla ilgili bilgileri almak beni çok mutlu ederdi. Henüz yeni bir öğrenci olmama karşın bölüm laboratuvarlarında ders saatleri dışında da çok mutlu ve keyifli öğrenme ve çalışma saatleri geçirdiğimi hatırlıyorum. Bunları ve doğa tutkumu büyük ölçüde Birand Hocama borçluyum. Ruhu şad olsun. Saygıyla anıyorum.
Birand’ın açtığı yoldan yürüyen pek çok araştırmacının, onun sevdalısı olduğu Anadolu bozkırlarını doğal karakterleriyle incelediği yazıları Alıç Ağacının Gölgesinde Anadolu Bozkırları kitabında bir araya getirildi. Ülkemizin bozkır sahalarını botanik ve yakın dalları açısından tanımlayan ve pek çok yeni floristik çalışmaya yer verilen bu kitap, bitki severler ve uzmanlar kadar, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin de faydalanabileceği niteliktedir.
Kıvılcım Anı – Küçük Şeyler Nasıl Büyük Farklar Yaratır?
Neden bazı fikirler, davranışlar ya da ürünler yayılıyor da, bazıları yerinde sayıyor?
Kıvılcım ânı (tipping point) bir fikrin, bir trendin veya bir davranış biçiminin, herhangi bir nedenle bir eşiği aştıktan sonra hızla yayılmaya başladığı o büyülü noktadır. Tıpkı tek bir insanın bir grip salgınını başlatabilmesi gibi, belli belirsiz bir dokunuş da bir akımın önünü açabilir, bir ürünü çok popüler kılabilir veya toplumsal eğilimlerde ani bir sapmaya neden olabilir. Malcolm Gladwell 2002’de kaleme aldığı ve yayınlandığı ülkelerde hâlâ çok okunan bu kitabında kıvılcım ânı fenomenini, farklı coğrafyalardan ve farklı tarihlerden örneklerle gün ışığına çıkarıyor.
Kıvılcım Ânı’nı okuduğunuzda sigara bağımlılığının, intihar eğiliminin, isyanların, şehirde işlenen suçların, televizyon programlarının aldığı reytinglerin, ağızdan ağıza pazarlamanın doğasını daha iyi anlayacak; bireye ve topluma zarar veren salgınları önlemeye ve tam tersine yararlı akımları başlatma ve yönetmeye dair ufuk açıcı fikirler edineceksiniz.
Çevrenize şöyle bir bakın. Değişime kapalı, katı bir yer gibi görünebilir. Ama öyle değil. Doğru noktaya yapılacak en küçük bir dokunuşla bir kıvılcım çakabilir.
Çölün Kızı
Arkeolog, casus, Arap uzmanı, dil bilimci, yazar, şair, fotoğrafçı, dağcı ve ulus yaratıcı Gertrude Bell, 1868’de bolluk içindeki ayrıcalıklı bir dünyada doğmuş ancak bunlara Arap halkına olan tutkusu nedeniyle sırtını dönüp 1921’de ilk Irak kralı Faysal’ın tahta oturmasını görene dek Irak Krallığı’nın mimarı olmuştur.
Çölün Kızı, onun, çok titiz bir araştırmaya dayanan, etkileyici bir dille kaleme alınan ve Gertrude’un şimdiye kadar yayımlanmış ya da yayımlanmamış kendi el yazılarından bolca alıntılar içeren hikâyesidir. Bu kitap, kendi sınıf ve yaşının tüm sınırlamalarına rağmen çok dikkat çekici ve asla ölmeyen bir efsane yaratmayı başarmış bir kadının büyük saygı uyandıran bir portresidir.
“Oscar’lık bir çalışma. . . epik sahnelerle bireysel dramanın bileşimi Georgina Howell’ın bu destanını bir başarı hikâyesine dönüştürüyor.”
-Daily Express-
“Howel, Bell’in şimdiye kadar yazılmış hikâyelerinde olmayan renk ve duygusal geçişleri büyük başarıyla canlandırıyor . . . Sıradışı.”
-Sunday Times-
The Impressionists
Cezanne, Gauguin, Renoir ve diğerlerinin eserlerinin hareketine ve reprodüksiyonlarına genel bir bakış içeren İzlenimcilerin sanatına bir giriş,
100’den fazla resmin tam sayfa renkli reprodüksiyonları, bilgilendirici ve ilgi çekici açıklamalarla karşı karşıya: otuz sanatçının kısa biyografileri ve bir bibliyografya, bunu son derece faydalı bir referans çalışması ve aynı zamanda gezinmesi bir zevk haline getiriyor.
Sergilenen sanatçılar: Bazille • Bonnard • Boudin • Cassatt • Cézanne • Constable • Corot • Courbet • Daubigny • Degas • Fantin-Latour • Gauguin • Jongkind • Manet • Millet • Monet • Morisot • Pissarro • Renoir • Rousseau • Sargent • Seurat • Sickert • Signac • Sisley • Yönlendirme • Toulouse-Lautrec • Van Gogh • Vuillard • Whistler
İbn Rüşd ve St. Thomas Aquinas Felsefelerinin Karşılaştırılması
İçindekiler
1- Ortaçağ Batısında İslam Etkili İlk Yüksek Öğretim Kurumları İbn Rüşt ve T. Aquinas
2- Bilgi
3- Alemin Ezeliliği veya Yaratılmışlığı Problemi
4- Tanrının Kanıtları ve Nitelikleri
5- Ruh
6- Felsefe ile Din’in Uzlaştırılması
Şişman Şirket: Şirketler niçin ve nasıl şişmanlar ? tekrar forma girmesi ve sağlık kazanması için ne yapmak gerekir ?
Evet, daha iyi işleyen, daha yalın bir iş için gülebilirsiniz. Şişman Firması bunu kanıtlıyor. Ciddi iş, yönetim, pazarlama ve öğrenim uzmanlarının – ve bir dinamit karikatürcünün – yeteneklerini birleştiren bu kitap, size gerçek şirketlerin çalışma biçimleri hakkında unutulmaz eğlenceli dersler getiriyor. Fotokopilerinin çekilmesi ve her yerde ofis ilan panolarında yayınlanması hedeflenen bu kitaptaki karikatürler, şirket politikaları, uygulamaları ve süreçleriyle ilgili gerçeklere işaret ediyor. Daha da iyisi, The Fat Firm’daki sardalya fabrikasında çalışan deniz aslanları size daha üstün bir yol olduğunu gösteriyor! Şişman Firma, çalıştığı yeri önemseyen herkes için ciddi bir eğlencedir.
Fakir Gencin Hikayesi – Cüneyt Arkın
“İşte bu yüzden ben hep dargın bakan bir çocuktum…”
Filmlerimde zalimin karşısında ezilen yoksulun,
hakkı yenenin yanındaydım hep…
Güçlü, yiğit, cesurdum.
Emeğin, alın terinin yanındaydım.
Başıma gelecek belaları umursamadan, durmadan horlanan, hakkını arayamayan halkımın acılarını paylaşıyor, yenilmez görünen büyük, acımasız güçlerle ölümü göze alarak savaşıyordum.
Cömerttim, insan âşığıydım….
Yılmaz, cesur bir savaşçıydım.
Ordular bozuyor, kaleler fethediyordum.
Peki filmlerimde böyleydim de, özel hayatımda aynı doğrucu, halkını,
yurdunu seven insan mıydım?
Halkıma ne kadar dürüst davrandım?
Hayatım boyunca, kendime bunları sordum, kendimle hesaplaşıp durdum.
Puslu Kıtalar Atlası
İhsan Oktay Anar’ın unutulmayan ilk romanı Puslu Kıtalar Atlası, bu defa İlban Ertem’in masalsı çizgileriyle çizgi roman olarak karşımızda.
Karanlığın, yılankavi sokakların, demkeşlerin, paranın hüküm sürdüğü Galata’nın, karın deşip boğaz kesen, husye burup göz çıkartan hikâyelerin, zagon üzerine öttürenlerin, bahtsızların, yolcuların, rüya görenlerin, maceracıların şehrindeyiz. Uzun İhsan Efendi’nin yedi iklimde, dört bucakta, yeraltında ve yerüstünde gezinen dünya atlasında…
İhsan Oktay Anar’ın unutulmayan ilk romanı Puslu Kıtalar Atlası, bu defa İlban Ertem’in masalsı çizgileriyle çizgi roman olarak karşımızda. Beş yıl süren, kolay anlatılamayacak bir emek, tutkuyla dolu bir sadakat, civa gibi bir sayfadan diğerine akıp giden ustalık… İlban Ertem, Türkçe edebiyatta eşi benzeri olmayan bir uyarlamayla magnum opus’unu gün yüzüne çıkarıyor.
Oyunbaz ve zifiri… Büyük bir “resimli roman”.
İnsan ve Hayvanlarda Beden Dili
‘Neden omuzlarımızı silkeriz? Köpekler neden kuyruklarını sallar? Kızınca neden kaşlarımızı çatar ve üzülünce yüzümüzü asarız da aksini yapmayız. Suçluluk ve utanç duygularının farkı nedir? Yalnızca bu soruların cevabını veriyor ve 1872 yılında duygularla ilgili benzer soruları değerlendiriyor olsa bile, olağanüstü bir kitap. Ama Expression, yalnızca insan bedeninin değil, aynı zamanda insan zihninin de evrimin ürünü olduğunu kanıtlıyor. Bilimsel ırkçılık zirvedeyken, insanlık ırklarının birbirinin aynısı olduğunu gösteriyor ve çocuk gelişimi, psikopatoloji, etnografi, etoloji, anlamaya yönelik bilimler ve nöropsikoloji gibi 20.yüzyıl davranış bilimlerinin yolunu açıyor. Fotoğrafçılığa dayalı ilk bilimsel çalışma. Expression, etkileyici bir eser… Darwin, savlarını, bir çok etkileyici gözleme, sempatik ve insancıl yaklaşımlarıyla zenginleştirmiş. Ölüm cezasına götürülmekte olan bir adamın yaşadığı dehşette ve gezinin sona ereceğini fark eden köpeğin komik hüznünde bunu görüyoruz… Bu baskı, müzelik bir eser gibi değil, ufak eklemelerle yeni ufuklar açabilecek gibi ele alınmalı. 125 yıl öncesi kadar taze ve kışkırtıcı.’ (Steven Pihmer, SCIENCE)