Audrey Hepburn (Küçük İnsanlar Büyük Hayaller)
Küçük İnsanlar, Büyük Düşler serisinde yeni olan bu ilham verici ve bilgilendirici küçük biyografi, ikonik aktris Audrey Hepburn’ün İkinci Dünya Savaşı sırasındaki erken yaşamından bale okuluna, oyunculuk kariyerine ve UNICEF çalışmalarına kadar renkli yaşamını takip ediyor. Arkasında şık ve ilginç çizimler ve ekstra gerçekler bulunan bu güçlendirici dizi, dünyanın harika kadınlarının önemli hayat hikayelerini kutluyor. Tasarımcılar ve sanatçılardan bilim insanlarına kadar hepsi inanılmaz şeyler başarmaya devam etti, ancak hepsi hayata küçük bir çocuk olarak bir hayalle başladı. Bu kitaplar, bu rol modellerin hayatlarını çocuklar için erişilebilir kılıyor ve dünyayı değiştirecek gelecek nesil seçkin insanlara ilham verecek güçlü bir mesaj sunuyor!
Junior Magazine: “Her çocuğun okuması gereken güçlendirici kitaplar.”
Frida Kahlo – Küçük İnsanlar Büyük Hayaller
Küçük İnsanlar Büyük Hayaller: Frida Kahlo
Eleştirmenlerce beğenilen Little People, BIG DREAMS serisinde dünyaca ünlü ressam Frida Kahlo’nun hayatını keşfedin.
Frida gençken, korkunç bir trafik kazası sonucunda hayatı değişti. Yürüyemediği için yatağından resim yapmaya başladı. Acısını ve kederini, aynı zamanda yaşama tutkusunu ve hayatta kalma içgüdüsünü gösteren otoportreleri onu yirminci yüzyılın en ünlü sanatçılarından biri haline getirdi. Bu hareketli kitap, arkada, tarihi fotoğraflarla biyografik bir zaman çizelgesi ve sanatçının yaşamının ayrıntılı bir profili de dahil olmak üzere şık ve ilginç çizimler ve ekstra gerçekler içeriyor.
Little People, BIG DREAMS, tasarımcılardan sanatçılara, bilim insanlarından aktivistlere kadar seçkin insanların hayatlarını keşfeden çok satan bir kitap ve eğitici oyun serisidir. Hepsi inanılmaz şeyler başardı, ancak her biri bir hayali olan bir çocuk olarak hayata başladı.
Bu güçlendirici seri, her yaştan çocuğa çeşitli biçimlerde ilham verici mesajlar sunuyor. Bebeklere ve küçük çocuklara yüksek sesle okumak için mükemmel olan basit cümlelerle anlatılıyor. Ciltli sürümler, yeni başlayan okuyucular için genişletilmiş hikayeler sunar. Küçük İnsanlar, BÜYÜK HAYALLER ile dünyayı değiştirecek gelecek nesil seçkin insanlara ilham verin!
İstif Çağı
İhtiyacımız olmayan eşyalarımız, giymediğimiz kıyafetlerimiz, oynamadığımız oyuncaklarımız var…
Ama istediğimiz her şeye sahip olmak bizi mutlu etmeye yetmiyor. Satın aldığımız eşyalar evlerimizde birikiyor, bizi strese sokuyor ve boğuluyormuşuz gibi hissetmemize neden oluyorlar hatta kimi zaman bizi öldürdükleri bile oluyor.
Trend tahmin uzmanı James Wallman bu kitabında, sahip olduğu her şeyi elinden çıkaran bir yöneticiden uzak bir dağ kulübesine taşınan hali vakti yerinde bir aileye, tüketim çılgınlığına sırtını dönen insanların hikâyelerini anlatıyor. Wallman’ın biriktirme çılgınlığına sunduğu çözüm ise çok basit ancak aynı ölçüde önemli. Değerlerimizi dönüştürmemiz lazım! Sahip olduğumuz şeylerden ziyade deneyimlerimize odaklanmalıyız. Yeni bir saat ya da yeni bir çift ayakkabı yerine dostlarımızla birlikte geçirdiğimiz zamana ya da paylaşabileceğimiz deneyimlere yatırım yapmalıyız.
Psikoloji, ekonomi ve kültür konularındaki ilginç içgörüleriyle İstif Çağı, değişim konusunda hayati bir manifesto niteliğinde. Daha mutlu ve sağlıklı olmak isteyenlere, daha azıyla daha mutluyum diyenlere ilham olacak bir kitap.
Masalın Aslı
Vasıf Öngören, Türk tiyatrosunun öncü epik yazar ve yönetmenlerindendir. Onun tek masal kitabı Masalın Aslı ise uygarlık ve üretim tarihini masallaştırışı ile benzersiz..
Türkçe basılmadan önce Almancaya çevrilip basılan ve Merkezi AWMM adlı kuruluşun 1979 Kitap Ödülünü verdiği Masalın Aslı, eğlenerek uygarlık ve üretim tarihini öğrenmek isteyen her yaşta okur için uygun.
Masalın Aslı birbirini izleyen 10 masaldan oluşur. İlk 6 masalın yer aldığı 1.bölüm “Aydınlıktan Karanlığa” başlığını taşır. 4 masalın yer aldığı 2.bölüm ise “Karanlıktan Aydınlığa”.
Masalları bir çocuk anlatır. Anlatmadan önce de masalı dinleyebilmenin ilk koşulunu açıklar, masalı on kişi dinlemek zorundadır. İkinci koşulsa masalı her öğrenenin on çocuğa daha anlatmasıdır.
Şibumi (İlk Baskı)
İnanılmaz ölçüde karışık ve özgün bir roman kahramanı Nicholai Hel. Yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanı. Şanghay’da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş; bir Japon bilgesinden de “Go” oyunu öğrenmiş. Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyor. Plastik kartla ya da kurşun kalemle bir insanı rahatlıkla öldürebilecek ustalıkları da edinmiş. Üstün düzeydeki “yakın algılama ” yeteneği yüzünden fotoğrafı bile çekilemeyen bu profesyonel terörist avcısı, terörcü, korkusuz mağaracı, yenilmez savaşçı ve gerçek feylosof, günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzere….
Şibumi’nin oyun planı.
Bölüm I Fuseki − Oyunun açılış bölümüdür, üzerinde
oynanılan tahtanın tümü göz önüne alınır.
Bölüm II Sabaki − Güç bir durumdan çabuk ve esnek bir
manevrayla kurtulma çabasıdır.
Bölüm III Seki − Nötr bir durum olup taraflardan hiçbirinin
avantajı yoktur.
Bölüm IV Uttegae − Bir özveri hamlesidir. Rizikoludur.
Bölüm V Shicho − Hızlı bir saldırıdır.
Bölüm VI −Tsuru no Sugomori− «Taşların kendi
yuvalarına çekilmesi» dir. Rakip taşların zarif bir
manevrayla ele geçirilmesi demektir.
The Tales of Edgar Allan Poe
Amerikalı yazar Edgar Allan Poe’nun hayatı, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi edebiyaçılarından olmasına rağmen, dramatik bir dizi başarı ve başarısızlık, çöküş ve iyileşme, kişisel kazanç ve umutlarla karakterize edildi.
Şiirleri ve kısa kurgularıyla tanınan Poe, psikolojik gerilimi mükemmelleştirdi, dedektif hikayesini oluşturdu ve okuyucuyu kendi doğaüstü dünyasına taşımayı seçti. Ayrıca ölümünden sonra on dokuzuncu yüzyılın en iyi edebiyat eleştirmenlerinden biri olarak anıldı.
Edgar Allan Poe: Complete Tales and Poems hayranları, The Fall of the House of Usher, The Murders in Rue Morgue, The Tell-Tale Heart, Ligeia ve Ms. . Kuzgun, Ulalume, Annabel Lee, Tamerlane’in yanı sıra seçkin incelemeler ve anlatılar da dahil olmak üzere, erken dönem ve çeşitli şiirsel başyapıtlarının tamamı burada.
Küçük Prens ve Felsefe
Hiç düşündünüz mü?
Küçük Prens nasıl 20. yüzyılın en büyük felsefi öğretisi haline geldi?
Bir çocuk, bir pilot, gül, tilki, koyun ve yılandan oluşan kahramanlarıyla ilk başlarda bir çocuk edebiyatı yapıtı olarak nitelendirilen Küçük Prens’i filozoflar asla derinlemesine incelememişlerdi.
Küçük Prens, 100’den fazla dünya diline çevrildi, 70 yıldan fazla bir zaman içinde kutsal kitaplar kadar satıldı ve okundu. Bu kitabın evrenselliğinin sırrı neydi?
Ünlü Fransız felsefeci ve yazar Jean-Philippe Ravoux, Küçük Prens’in yüzlerce milyonu bulan okuruna bir varoluş anahtarı olarak sunmak için bu değerli kitabı kaleme aldı.
Küçük Prens’in derin felsefi gizli anlamları ilk bu kitapla aydınlanıyor.
J-P Ravoux, Küçük Prens’i ünlü Antik Çağ filozofu Platon ve “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözünün yaratıcısı Descartes’ın eserleriyle karşılaştırarak inceledi.
Derin ve ışıklı bir kitap. Aynı zamanda yeni bir hayat felsefesi.
Masalın Biçimbilimi: Olağanüstü Masalların Yapısı
Bu kitap halkbilim, etnoloji ve anlatı çözümleme alanlarındaki iki önemli bilim adamının üç ayrı çalışmasını bir araya getiriyor:
V. Propp (1895-1970) olağanüstü masalların kaynaklandığı temel yapıyı ortaya çıkaran ve masal incelemeleri için bir çözümleme modeli oluşturan Masalın Biçimbilimi adlı dünyaca ünlü yapıtıyla ve “Olağanüstü Masalların Dönüşümleri” başlıklı incelemesiyle kitapta yer alıyor.
E. M. Meletinski (1918-2005) ise “Masalın Yapısal ve Tipolojik İncelemesi”yle hem V. Propp’un masal inceleme yöntemi açısından katkısını ve etkisini yorumluyor hem de dünyanın çeşitli ülkelerinde sürdürülen masal, mit incelemeleri alanındaki çalışmaları değerlendiriyor.
Bu kitap, gerek masal üstüne araştırma yapmak isteyenlere gerekse her türlü anlatıyı çözümleyici bir yaklaşımla ele almak isteyenlere sesleniyor.
A Modern History of the Kurds
Kürt halkının Irak, Türkiye, Suriye ve İran’dan oluşan modern ulus devletler arasında bölünmesi ve ulusal haklar için mücadeleleri, yakın Ortadoğu tarihinin değişmez temaları olmuştur.
Kürt toprakları yüzyıllardır tartışmalı bir bölge: ticaret kervanlarının ve ordularının geçmek zorunda kaldığı tehlikeli bir dağ yolu, düşman güçlere karşı bir siper ve devlet otoritesine karşı bir meydan okuma kaynağı. On altıncı yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla kadar Osmanlı İmparatorluğu ve İran, aşiret liderleri sırayla devletin tanınması için rekabet edecek olan Kürtleri kontrol etmek için yarıştı. Ancak yirminci yüzyıl boyunca, bir yanda İran, Irak ve Türk hükümetlerinin, diğer yanda Türk milliyetçilerinin hızlı siyasi ve ekonomik geçişi , Kürt hakları için mücadelenin gerçekleştiği koşulları kökten değiştirmiştir.
Akif Emre – Portreler / Kitaplar ve Dergiler
Portreler, Âkif Emre’nin belli temadaki gazete ve dergi yazılarını bir araya getiriyor. Portre kelimesi genel olarak güzel sanatların çeşitli kolları için kullanılmakta ve “resim, fotoğraf, heykel ve benzeri sanat türlerinde bir kişinin yüzünün ve yüz ifadesinin betimlenmesi ile oluşturulan eser” olarak tanımlanmaktadır. Bu eserlerin amacı, kişinin görünüşü yanında, kişiliğini ve ruh hâlini de yansıtmaktır. Âkif Emre bu genelgeçer tanımdan farklı olarak Portreler’ini kelimelerle çizmiş. Güzel sanatlarda yüzün ve yüz ifadesinin nasıl ki sanatçının kullandığı malzemeye dayanarak betimlenmesi ya da yorumlanması söz konusuysa; Âkif Emre’nin Portreler’i de bunu izlenimler, çağrışımlar, metaforlar eşliğinde kelimelerle gerçekleştirmektedir. O, insan yüzünün gerisindeki zihniyetleri, düşünme biçimlerini, tutum ve davranışları, toplumsal rolleri, kişi ve toplum bazında olayların ve kişilerin −aydın, sanatçı, siyasetçi, simitçi, saat ustası… mülteci, muhacir, göçmen…− zihin dünyalarındaki silik ya da derin izlerini araştırıyor, sorguluyor ama en doğru ifadeyle analiz ediyor. Onlardan aldığı izlenimleri, şahitlikleri; yaptıkları çağrışımlar ve metaforlar eşliğinde bir tablo gibi görünür hale getiriyor. Bu esere daha genel anlamda kişiler, olaylar ve olgular üzerinden hepsi birbiriyle rabıta halinde, içiçe bir siyasi, toplumsal ve kültürel tarih çalışması da diyebiliriz.
Portreler’de iki dünya saklı. Biri inandığı değerler, ait olduğu kültür ve medeniyet birikimiyle Âkif Emre’nin kendi dünyası; ikincisi de kimiyle yolları kesişmiş, kimiyle aynı cemiyetin havasını teneffüs etmiş, kimini okumuş, kimine de bir süreç içerisinde şahit olmuş aydın, âlim, siyasetçi, Uygur anası, simitçi… mülteci, muhacir, göçmen… dünyaları.