• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Seks Neden Keyiflidir? – İnsanın Cinsel Evrimi

Evrimsel biyolojinin önde gelen uzmanlarından ve UCLA Tip Okulu profesörü, 1998 Pulitzer Ödülü sahibi yazar,insanların cinsel davranışlarını, soyuna en yakın diğer hayvan türlerinden bile farklı kılan evrimsel güçleri, esprili bir dille anlatıyor ve insan olarak kendimize daha geniş bir perspektiften bakabilmemizi sağlıyor.

Read More

Kadın ve Mekan – Tutsaklık mı? Sultanlık mı?

Kadın ve Mekân, Yoktan Var Eden Kadınlar, Mekânların Sınırladığı Kadınlar ve Kadın Hallerinden Yansımalar olarak şekillenen üç ana başlık altında her biri alanında öne çıkmış yazarların aydınlatıcı makaleleriyle irdeliyor. Kadın ve mekân etkileşiminin ne kadar farklı ve renkli boyutları olabileceğini sergileyerek ufkumuzu genişletirken mekânsal öğeleri değerlendirme yetimize çok değişik bir bakış açısı kazandırıyor. Kitaba başlarken değerli mimar-yazar Aydın Boysan’ın zihin açıcı aforizmalarla dolu önsözü bizi, ‘hanımlar konusu’na ısındırıyor; ardından mimarlık tarihinin Türkiye’deki öncüsü Doğan Kuban’ın giriş yazısı konunun derinliklerine ilk adımlarımızı atmamızı sağlıyor.

Read More

Ebelik Staj Defteri

Hilal-i Ahmer,Türkiye’de ebe, hemşire ve hastabakıcı yetişmesinin ilk ve uzun yıllar boyunca tek çatısı olmuştur. Bu eğitimlerin kurumsallaşmasında başat rol oynayan Besim Ömer Paşa’nın emekleri ve gayretleriyle açılan ikinci kabile kursu mezunlarından Fatıma Şehîme Hanım, kurs kapsamında doğumhanede staj yapmış ve bu süreçte hazır bulunduğu doğum ve ameliyatları Kasım 1914-Nisan 1915 arasında tuttuğu iki cep defterine kaydetmiştir. Hilal-i Ahmer Cemiyetinde gönüllü hizmette bulunmuş olan Şehîme Hanım’ın defterlerinden doğumhanede hamile kadınlara verilen hizmetler takip edilebilmektedir. Fatıma Şehîme Hanım ile Hilal-i Ahmer sağlık çalışanı eğitimi faaliyetleri tarihçesi üzerine kaleme alınmış yetkin bir etütten sonra elimizde yegane örneği bulunan bu defterlerin özgün sayfa görselleri, transkript edilmiş ve sadeleştirilmiş metinleri eşliğinde sunulmuştur.

Read More

Kestim Kara Saçlarımı

Kadına biçilen iyi anne, iyi eş rolüne; bu rolle kadının hezeyanlarına hapsedilişine ilk isyandır “Kestim Kara Saçlarımı”.

Başkaldırı şairi Gülten Akın’ın şiir anlayışına göre:  “Şiir, dizelere sıkıştırılmış bir nükleer enerji. Şiir, parçalanacak, patlayacak olan şey. İşte düzeni, egemenleri korkutan şey. Şiir hem haz, hem derinlik, hem sonsuz bir bağımsızlık, bağsızlık, hem çok ince bir denge, bir iç düzen. Sabır ve coşku.” 

Çarşılarda erkek adları söylenir kadınlar gizli
Sana kim taktı bu sorumluluğu kadınsın
Nerden aldın“olmaz”ları o “geçilmez”leri
Bir yanından –senin değil öbür yanın– geçiyorum.

Biz şimdi güzleri ayrı ayrı
Kuşları güzelsiz yüzlercesiz
Bir bakıma öldük açıkçası bu
Bir başka bakıma nedensiz evetsiz
Unutmaya yaşıyoruz günleri doğru mu

Read More

Sınırsız Zihin

Sınırsız Zihin, Savaşan Devletler Dönemi karmaşasının Tokugava Şogunluğu´nun göreli istikrarına açıldığı bir çağda Japonya´da yazıldı. Kitap Rinzai Zen ustası olan ve 1608´den itibaren de Daitokuji Manastırı´nın başrahibi olan Takuan S?h?´nun (1573-1645) Şogun´un resmi kılıç öğretmeni ve büyük Miyamoto Musaşi´nin rakibi olan Yagyu Munemori isimli öğrencisine yazdığı üç bölümden oluşur.Sınırsız Zihin içerisindeki bu üç bölümde sırasıyla, kılıç veya herhangi bir şey öğrenmenin zihinsel ile ruhsal yönleri, insanın doğası ve çatışmanın psikolojisi´nden bahsediliyor. Takuan S?h?´nun irdelediği bu üç temayı başka bir söylem ile ifade etmek istersek; doğru akla varabilmek için düşün-cenin durdurulamayacağını bilmek, iyi bir hareketin kötüsünden nasıl ayırt edileceği ve ölmenin ne zaman gerektiğini bilmek olarak da sıralayabiliriz.Değişik desenlerle ve kendine özgü sayfa düzeni ile metinlerin anlamının ve kitabın şekli yapısının bir bütünlük oluşturmasına çalıştık. Sınırsız Zihin yayımlayacağımız benzer çizgideki pek çok kitabın yayınlarımız arasında ilklerinden biri oluyor. Umuyoruz ki ruhsal anlamda ölümsüzlüğü yakalamış bu eser ve yazarı okurlarımızdan da gereken ilgiyi görecektir… …

Read More

Büyük Yatırımcılar (Usta Borsacılardan Yatırım Dersleri)

Bu kitap, çağımızın en başarılı yatırımcılarının zihinsel evrenine ve kullandıkları tekniklere ulaşabileceğiniz bir kapı açıyor; daha da önemlisi, hatalardan sakınmanın yolunu gösteriyor. Büyük Yatırımcılar çalışma masamda hep duracak bir kitap.” Marc Sheridan, Nomura International Yöneticisi

Warren Buffett, Benjamin Graham, Sir John Templeton, George Soros ve Anthony Bolton gibi dünyaca meşhur yatırımcıların, servet edinme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahip olduklarına inanılır.

– Peki, bu insanların başarısının sırrı nedir?
– Hangi stratejileri izlemişlerdir?
– Onların kullandıkları tekniklerden nasıl yararlanılabilir?
– Deneyimlerinden ne gibi dersler çıkartılabilir?

Glen Arnold bu kitapta, dünyanın Büyük Yatırımcılar ‘ının para, ekonomi, iş yönetimi ve yaşam felsefelerini kusursuz bir şekilde özetliyor. Kullandıkları taktiklerin ayrıntılarını, başarılarının sırlarını bizlerle paylaşırken kendi yatırım stratejimizde kullanabileceğimiz önemli fikirler de veriyor.

Read More

Kış Kralı / Savaş Lordu Yıllıkları: 1 – Bir Kral Arthur Romanı

KRAL ARTHUR…
Doğudan gri fırtına bulutları ile gelen Sakson istilacıların buzlanmış savaş baltaları Britanya’nın tam kalbine saplanırken, batının puslu topraklarında kan içen vahşi İrlanda kabileleri ayaklanmaya hazırlanıyor.
KISTIRILMIŞ…
Kehanetlerde ateş ve külle haber verilen Karanlık Çağ’ı önleyebilecek tek kişi, Britanya’nın son druidi Merlin kayıp.
KUŞATILMIŞ…
Tek kollu Kral Gorfyddyd ve Kuzey İttifakı, can düşmanları Arthur’u ezmek üzere o güne dek görülmüş en kudretli orduyla hücuma geçiyor.
Bu Kış, Britanya’nın sadece tek bir Kralı olacak
KILICI KAYADAN KOPARMAYA HAZIR OLUN…

Read More

Osmanlı İmparatorluğu’nda Sinema 1895-1923

Lumière Kardeşler’in 28 Aralık 1895’te Paris’te düzenledikleri gösterinin üzerinden henüz 1 yıl geçmeden, 12 Aralık 1896’da İstanbul Beyoğlu’nda Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk sinema gösterisi düzenlenmiş, devamında 1897 yılının şubat ayında Şehzadebaşı’ndaki Fevziye Kıraathanesi’nde düzenlenen gösteriler temaşanın bir parçası olarak ahaliyi sinemayla buluşturmaya devam etmişti.

Dünyada ilk sinema salonu açıldıktan yaklaşık 1 yıl sonra 30 Ocak 1908’de İstanbul Tepebaşı’nda Osmanlı’daki ilk sinema salonu açılmıştı. Bu döneme kadar; kıraathane, belediye bahçeleri, lokanta ve tiyatro salonları gibi yerlerde düzensiz bir şekilde köşe başlarında adeta bir sığıntı gibi yaşayan sinema, böylelikle gerçek mekânına kavuşmuştu.

Sonraki yıllarda ise;
19 Mart 1914’te Suriçi Şehzadebaşı’nda açılan Millî Sinema…
İstanbul Anadolu yakasında açılan salonlar…
İzmir, Konya, Bursa, Samsun, Trabzon ve Giresun gibi Anadolu’da açılan salonlar…
Manastır, Selanik, Sofya, İskenderiye, Kahire, Şam, Filistin, Trablus, Beyrut ve Bağdat gibi Osmanlı topraklarında açılan salonlar…

Ve…
14 Kasım 1914’te çekilen “Ayastefanos’taki Rus Abidesi’nin Yıkılışı” adlı belge-film ile yapılmaya başlayan filmler…

Gösteriler, geleneksel sanatların yoğun bir şekilde icra edildiği bu dönemde, Osmanlı topraklarında çok büyük ilgi görmüştü.

Read More

Bizans’ın Damak Tadı

Hakkında çok az şey bildiğimiz Bizans İmparatorluğunun mutfağı yüzyıllar boyunca Batıyı büyüledi. İşte Andrew Dalby’nin Bizans’ın Damak Tadı ilk defa, hem de olağanüstü ayrıntılı bilgilerle bu bilgisizliğimize son veriyor ve Doğu Roma İmparatorluğunda ne yenildiğini ve nasıl pişirildiğini gözler önüne seriyor.

Roma’nın baharatlarını deniz ürünleriyle ve Ege ile Yunan dünyasının basit yerel yiyecekleriyle birleştiren Bizans mutfağı benzersiz bir tat oluşturmayı başarmıştı. Bu tatların çoğu modern Türkiye ve Yunanistan’da iz bırakmıştır.

Dalby bu yok olmuş mutfağa hayat verirken Konstantinopolis’in kokularını, yaşam alanlarını, pazarlarını anlatıyor; tarifleri ve gelenekleri anlatırken sağlıkla, mevsimlerle, aşk ve tıpla da ilişkisini kuruyor. Kısacası Bizans dünyasında günlük hayatı olanca zenginliğiyle resmediyor.

“Müthiş bir kitap. Bir imparatorluğun merkezi ancak bu kadar parıltılı anlatılabilir.”

-Charles Perry, Cornucopia

Read More

Ölü Deniz Parşömenleri

1947 ve 1956 yılları arasında Yahuda Çölü’nde keşfedilen Ölü Deniz Parşömenleri, bütün zamanların en büyük arkeolojik buluşlarından biriydi. Bu sıra dışı elyazmaları, İsa’dan önce ve İsa’nın döneminde yaşamış bir Yahudi tarikatı olan Esseniler tarafından Kumran mağaralarına gizlenmişti. İbranice, Aramca ve Grekçe yazılı parşömenler; İbranice Kutsal Kitap, erken Musevilik ve Hıristiyanlığın kökenleri hakkındaki fikirlerimizi değiştirdi.Elinizdeki kitap, dünyanın en saygın Ölü Deniz Parşömenleri akademisyen araştırmacılarından Geza Vermes’in klasik çevirisinin gözden geçirilmiş baskısıdır. Önceden basılmamış malzemelerle ve yeni bir önsözle desteklenen bu baskı aynı zamanda bir parşömen kataloğu ve Kumran metinlerinin listesini içeriyor.

Read More