Tuhaf bir rastlantıyı; ani, şaşırtıcı bir sezgiyi; arada bir meydana gelen ve insanı hayrete düşüren bir içe doğuş anını yaşamamış olan var mıdır? Bu olaylar basit tesadüfler olarak değerlendirilerek kestirip atılabilir mi yoksa bizim için daha derin anlamlar mı barındırmaktadırlar?

Psikolojinin Tao’su, bu tür olaylarda gizlenen mesajları ortaya çıkarmak ve yaşamımızdaki anlamlarını bulmak için, Agatha Christie tarzı bir yaklaşım sunuyor, anlamlı tesadüfler ile evrendeki derin bir birliğin parçası olduğumuza dair önsezilerimiz arasındaki yakın ilişkiyi araştırıyor.Doğu felsefesinde “Tao”, Jungcu psikolojide ise “eşzamanlılık” adı verilen bu birleştirici ilkenin, mantık yürüterek açıklayamadığımız ama bizim için bir anlam barındıran “tesadüfler” aracılığıyla her gün nasıl karşımıza çıktığını açıklıyor.