Felsefeye ilişkin Arapça ve Fransızca bazı eserleri mütalaa ettiğim sırada felsefi terimlerin bu iki dilde tesadüf ettiğim karşılıklarını bir mecmuaya kaydetmiştim. Bunların perişan bir halde kalmasına ve sarfettiğim emeğin bu şekilde heder olmasına gönlüm razı olmadı. Gerçekten de bu konuda sarfedilen mesai öyle pek kolay feda edilecek bir şey değildi. Çünkü bu işe en evvel, felsefeyi İbn Bâcce’nin en seçkin öğrencilerinden tahsil etmiş olan meşhur Mûsevî hakîm Ebû İmrân Musa bin Meymun’un Delâletü’l-Hâirîn başlıklı eserinden başlamış idim. Bu kitap İbrani harfleriyle, Arap dili üzere yazılmış olduğundan felsefeye ait fasıllarının Fransızca tercümesiyle tatbikinde pek ziyade güçlük çekmiş idim. Bu eser Avrupa’da Guide des Égarés başlığıyla tanınıp, mütekellimlerin mezhebi hakkında en önemli bilgi kaynağı sayılmıştır.