Lindstrom kitabında, pazarlama ve reklamcılık sektörünün uyguladığı hileleri, aynı zamanda bir tüketici oluşunun yarattığı gerilimle bizlere anlatıyor.

Hızla gelişen sosyal teknoloji çağında varolabilmek için tüm stratejilerini revize etmek ve sık sık güncellemek zorunda olan şirketler, aynı zamanda müşterileriyle de artık sosyal medya araçlarıyla etkileşime giriyor. Yatay bir etkileşimin hakim olduğu bu yeni mecra, şirketler için yeni bir iletişim dili ve biçimi yaratmayı da zorunlu kılıyor. Lindstrom, kişisel blogunda okurlarına sunduğu bir anket çalışmasıyla, bu yeni alanın sunduğu yeni olanakların marka imajı ve müşteri ilişkileri açısından doğru kullanımının reçetesini yazdı. İşte size 10 maddede sosyal medya çağında şirketler için yeni etik kurallar:

“Müşterilerinizi, markanızı satın almaya ikna etmek için kullanabileceğiniz iki yol vardır. Açık olup onlara dürüstçe yaklaşırsınız ya da entrikalarla örülmüş bir yol tercih edersiniz. Seçim sizin. Ancak unutmayın ki, müşterileriniz gerçeği eninde sonunda fark edecektir.