732, Poiters, İslam; 1521, Tenochtitlan, Aztekler; 1571, İnebahtı, Osmanlılar; 1879, Rorke`s Drift, Zulular; 1968, Tet, Vietnamlılar…
Batı ile `Öteki`nin karşı karşıya geldiği bu beş savaşla ilgili çözümlemelerinden yola çıkarak Batı`nın Doğu karşısında neden üstün geldiğini tartışan Victor Hanson`ın sonuç olarak söylediği şey şu: Batı`nın üstünlüğü daha fazla insan öldürme olanaklarına sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Batı, askeri bilim ve teknolojide daha ileri gitmiştir çünkü hangi dönemde olursa olsun, askeri çatışmalar esas olarak cephede değil toplumsal sistemin tümünde ya da bir başka deyişle cephe gerisinde kazanılır ya da kaybedilir. Savaşlar daima topyekün yapılır ve dolayısıyla karşısındakinden daha üstün, daha ileri bir toplumsal sistem askeri alanda da kazanan taraf olacaktır. Tek tek askerlerin cesareti veya komutanların yetenekleri bazı muharebelerin kazanılmasını veya kaybedilmesini getirebilir ama savaşın genel sonucunu belirlemez.

Aslında Hanson`ın görüşleri pek o kadar masum veya ideolojik bir arka plandan yoksun değil elbette. Her ne kadar Ben işin haklı/haksız, doğru/yanlış taraflarıyla ya da ahlaki yönleriyle ilgilenmiyorum, sadece Batı`nın neden kazandığını anlamaya çalışıyorum dese de, bu önemli askeri tarih çalışması tümüyle ideolojik bir çerçevede iş görüyor ve Batı`nın üstünlüğünü meşrulaştırmaya çalışırken, bazen açık bazen örtük olarak, haklı ve hatta ilerici olduğunu ima ediyor.