Monthly Archives: Nisan

Rorschach, eğitimini verdiğim öğrencilerime de söylediğim gibi, psikopatoloji teorileri geliştikçe ve klinik tecrübeler arttıkça zenginleşen ve klinisyeni düşünmeye yönelten bir testtir. Zenginliğini hep sürdürmesi ve her an güncel kalabilmesinin temel nedeni ise kendisini teorilerden beslemesidir. Dünyada aktif olarak Rorschac`yı da sadece ölçüm aleti ve standart hale getirmek isteyen yaklaşımlar devam etmesine rağmen bu test bizleri hala şaşırtmaya devam etmektedir. İnsanın gizi, hangi psikopatoloji sınıflamasında yer alırsa alsın, hiç bir kimsenin diğerine benzememesi nedeniyle Rorschach testi sırtını sadece rakamlara dayamamakta ve 75 yıldır da güncelliğini korumaktadır.

Tuhaf, esrarengiz, mucizevi, olağanüstü olayların, yerlerin ve kişilerin bir koleksiyonudur. Burada tarihin en şaşırtıcı olaylarından en dehşetengiz anlarına kadar insanlığı duraklatan, şaşırtan bir sürü şeye tanık olacaksınız.

Elinizdeki kitap doğaüstü, şaşırtıcı olayları canlı ayrıntılarıyla, işin içinde olan insanların canlı tanıklarıyla, yapılan en son bilimsel araştırmalarla birlikte anlatıyor. Hemen her bölüm resimlerle ve fotoğraflarla destekleniyor.

Dünyanın 99 Büyük Gizemi her sayfada sizi bir şaşkınlıktan ötekine sürükleyecek, kitabı bitirdiğinizde dünyanın bilinen en önemli gizemlerini ayrıntılarıyla öğrenmiş olacaksınız.

Osmanlı haritacılığının bütün dönemlerini kapsayan, el yapımı ya da basılmış haritaların örneklerinin yer aldığı bir eser. Her ne kadar “Haritacılık Tarihi” adını taşıyan bazı kitaplar yayımlanmışsa da, bunlar öğretim amacıyla hazırlanmış olup, teknik alandaki gelişmeler üzerine bilgiler vermektedir. Kitapta, Osmanlı haritaları tarihçesinin yanı sıra, hemen her döneme ait, yukarıda sözü edilen ve edilmeyen atlas ve haritaların örnekleri geniş açıklamalarıyla birlikte yer almaktadır. Söz konusu haritaların dia’ları İstanbul ve Ankara’daki koleksiyon, kütüphane ve müzelerin yanı sıra, Paris Bibliotheque Nationale’i ile yurt dışındaki müzelerden sağlanmıştır. 

Her bilimin insan doğasıyla az çok bir ilişkisi vardır; her ne kadar bazısı insanoğlundan çok uzaklarda gibi dursa da, bir yerde, bir geçitte mutlaka insan doğasına dönüş yapar. Matematik, Doğa Felsefesi ve Doğal Din bile bir ölçüde İnsan’ın bilimine bağlıdır; çünkü hepsinin yolu insanı tanımaktan geçer ve hepsi insanın güçleri ve yetileri ölçüsünde değerlendirilir… Öyleyse Matematik, Doğa Felsefesi ve Doğal Din insanı bilmeye bu şekilde bağımlıysa, insan doğasıyla daha yakınve sıkı ilişkileri olan diğer bilimlerden ne beklemeliyiz? Mantığın biricik amacı akıl yürütme yetimizin ilke ve işlemlerini ve tasarımlarımızın doğasını açıklamaktadır; ahlak ve eleştiri zevk ve duygularımızı değerlendirir; siyaset ise insanları toplumda birlik içinde ve birbirine bağımlı kabul eder. Bu dört bilimde, Mantık, Ahlak, Eleştiri ve Siyaset’te, insan aklını tanımamızı sağlayan veya bize insan aklının gelişimi ve donanımını veren hemen her şey kavranır.

İngiliz edebiyatının Oliver Twist ve David Copperfield gibi kültleşmiş kahramanlarının yaratıcısı Charles Dickens, Martin Chuzzlewit büyük bir aile içinde mirastan pay kapmak uğruna dönen entrikaları anlatırken gerilimi tırmandırarak heyecanlı bir roman sunuyor okurlarına. Çıkar çatışmaları sonucu insan ilişkilerinin ne kadar çirkinleştiğini, aile içi gerilimlerin ne boyutlara ulaştığını gördüğümüz Martin Chuzzlewit’te. Amerika seyahatinin yer aldığı bölümlerdeyse yazar, Amerikan yaşam tarzını, geleneklerini ve siyasi düşüncesini nükteli bir üslupla eleştiriyor.

İngiliz edebiyatının bu önemli eserini Murat Belge’nin çevirisi ve G.K. Chesterton’ın dönemi ve eseri inceleyen sonsözüyle sunuyoruz. 

“İnsanlar neşelenmek istediklerinde ve tutkunun acınası çekişmelerinden yorularak en silik şeylerde bile şiirin gizemli müziğini aradıklarında, Dickens hep unutulduğu yerden çıkıp gelecektir.”

STEFAN ZWEIG

Bireysel gelişim ve kendini tanıma yolculuğunda olanlar için bir “bestseller” klasiği Sevdiğim ve sevildiğim bir ilişki… değerimin bilinmesi… ekonomik açıdan rahat bir yaşam… saygı duyulan ve sevilen biri olmak… bu nitelikler her insanın sahip olmak istediği
özellikler… ve bunlara ne kadar sahip olduğumuz da değerlilik duygumuzun gelişkinliği ile doğrudan bağlantılı.

Sharon Wegscheider-Cruse’in 250 bin satan ve artık bir klasik olan KIYMETİNİZİ BİLİNKendiniSevmeyi Öğrenmek kitabı çocukluk döneminde örselenmiş değerlilik duygusunu yeniden nasıl kazanabileceğimiz konusunda bize rehberlik eden çarpıcı ve yüzleştirici bir kitap.

Değersizlik duygusu, kendimizi sevmeye, mutluluğa ve sevilmeye layık olmadığımızı hissetmemize, kendimizi ilişkilerde, iş yaşamında, sağlığımızda sabote etmemize, olumsuz bir bakış açısına sahip olmamıza neden oluyor. Özdeğerimiz geliştikçe özsaygımız ve özgüvenimiz de artıyor. Yaşam yolculuğundan alınan keyif de…

Büyüleyici doğal güzelliklere sahip bir coğrafyada yeralan Türkiye’nin doğal Orkide türlerinin kimliği niteliğindeki bu kitapla, doğanın ve onun engin güzelliklerinin dostları ve koruyucuları olan doğaseverlere, bugüne kadar belirlenmiş Orkide türleri kapsamlı bir şekilde sunulmuştur. Kitabın okunması ve zengin içerikli fotoğrafların incelenmesiyle Orkide dostlarının ve ilgililerin, Orkidelerin inanılmaz güzellikteki yetişme ortamlarını en kısa zamanda keşfetme istekleri kamçılanmış olacaktır.
20 yıllık yoğun emeğin ve bilimsel birikimlerin bir ürünü olan bu eserin hazırlanabilmesi için, yaklaşık 75 000 km kat edilerek Türkiye’de yetişen ve ulaşılabilen Orkide türleri ortalama 70 000 diya (slayt) ile belgelemiştir.

Bu eserin, doğaseverlere, botanikçilere, çevre konusunda etkili politikacılara ve bizzat doğanın korunmasıyla yükümlü yetkililere Orkidelerin olağanüstü güzelliklerini ve muhteşem doğasını yakından tanıtacağı ve onlara hem doğaya hem de bu bitkiye karşı daha bilinçli değer yargıları ve farklı bakış açıları kazandıracağı açıktır. Sunulan eser, Türkiye’de Orkideler için “alarm zilleri”nin eskiden beri çalmakta olduğuna dikkatleri çekmekte, çok ince uyarıları ile bizleri ve tüm yetkilileri göreve çağırmaktadır. Salep, dondurma, vb. ürünlerde kullanılmak üzere Türkiye’de her yıl yaklaşık 120 milyon Orkide yumrusu toplanmakta, dolayısıyla tahmini 120 milyon Orkide çiçeğinin kökü kurutulmaktadır. Geçmişten beri süregelen aşırı ve bilinçsiz faydalanmalar nedeniyle pek çok Orkide topluluğu yetişme ortamlarından bir bir uzaklaşmaktadır. Oysa etkileyici güzelliklere sahip bu bitkilerin bazıları öylesine enderdir ki, dünyada yalnızca Anadolu’daki tek bir alanda ve sadece birkaç öbek halinde yaşamaktadır. Ne yazık ki çoğumuz Türkiye’de yetişen doğal Orkidelerin ve onların hazine değeri taşıdığının farkında olmaktan uzağız. Bu endemik türleri tanımak, onlara sahip çıkmak ve korumak, kanımızca Türkiye’yi seven tüm insanların en temel görevlerinden biri olmalıdır.

Satış başarısının sırrı nedir? Büyük hacimli satışlarda nasıl başarılı olunur? Küçük çaplı satışlarda işe yarayan teknikler, büyük satışlarda neden işe yaramaz? Neden bazı satışçılar büyük satışlar kapatarak sükse yaparken, ötekiler nal toplar?

Bu kitap, bu soruların ve çok daha fazlasının yanıtlarını içeriyor. Huthwaite şirketi tarafından yürütülen ve bir milyon dolara mal olan 12 yıllık bir araştırmanın verilerine dayanan bu kitap, şirketin başkanı Neil Rackman tarafından akıcı ve esprili bir dille kaleme alındı. 35 binden fazla satış görüşmesinden oluşan dünyanın en geniş satış veritabanından beslenen Rackman, dört aşamalı bir satış stratejisi geliştirdi. SPIN SELLING…

Kilise ve devlet ayrımının daha önce hiç olmadığı kadar saldırı altında olduğu bir zamanda, Freethinkers, Amerikalılara dünyada dinin otoritesi üzerine değil, insan aklının temelleri üzerine kurulmuş ilk hükümeti veren laik mirasın güçlü bir savunmasını sunuyor. Ünlü yazar Susan Jacoby, tutkulu ve zarif bir anlatımla, Tanrı’nın Anayasa’dan çıkarılması konusundaki şiddetli tartışmadan başlayarak iki yüz yılı aşkın seküler aktivizmin izini sürüyor. Ondokuzuncu yüzyıldaki kölelik karşıtı ve kadın oy hakkını kullanma mücadelesinden yirminci yüzyılın sivil özgürlükler, sivil haklar ve feminist hareketler yoluyla hareket eden Freethinkers, hoşgörülü inananlarla ittifak halinde, geçmişte ve bugün reform mücadelesine liderlik etmiş laiklerin ihmal edilmiş başarılarına ışık tutuyor.

Yirminci yüzyılda hem edebiyata hem de felsefeye büyük katkılar sağlayan, başta Cesur Yeni Dünya, Algının Kapıları ve Ada olmak üzere yazdığı elli kadar kitapla yalnızca çağını değil çağdaşlarını da derinden etkileyen, döneminin en önemli entelektüellerden İngiliz yazar Aldous Huxley, yedi kez de Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi. Başyapıtı Cesur Yeni Dünya’nın güncelliğini sorgulayan ve panoramasını çıkaran Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret, Huxley’nin kaynak eserinin bir sağlaması niteliğinde.
Cesur Yeni Dünya’dan yaklaşık otuz sene sonra yayımlanan eser, romandaki kehanetlerin ne ölçüde gerçekleştiğini mercek altına alıyor. Romanı yazarkenki öngörülerinin izini süren Huxley, dünyanın, tasavvur ettiği distopyaya çok daha büyük bir hızla dönüştüğü sonucuna varıyor.
Nüfus artışından uyuşturucu kullanımına kadar pek çok konuda fikirlerini belirten Huxley, bu kitabıyla birlikte Cesur Yeni Dünya’yı yeniden ele alırken bir diğer romanı Ada için de köprüler kuruyor.
 
“Huxley’nin uzak bir geleceğe dair satirik öngörülerinin bu kadar kısa sürede gerçeğe dönüştüğünü keşfetmek dehşet verici.”
-New York TImes