• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

Milletin Tarihinden Ulusun Tarihine

Bu çalışmada esas olarak, İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e geçiş sürecindeki kurumsal tarihçilik faaliyetleri incelenmekte olup genel olarak tarihçiliğin bu süreç içindeki yeri sorgulanmaktadır. Türkiye’de kurumsal tarihçiliğin ilk adımı olan ve İkinci Meşrutiyet döneminde kurulan Tarih-i Osmani Encümeni’nden Cumhuriyet idaresinin kurduğu Türk Tarih Kurumu’na geçiş süreci, diğer tarih çalışmaları ile birlikte incelenmektedir. Ayrıca döneme damgasını vurmuş tarihçilerin, bu kurumlar dışındaki faaliyetleri mümkün olduğunca dönemin siyasal omurgası içine oturtularak takip edilmeye çalışılmıştır. Bu eser,dönem ve muhteva olarak, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri kurumsal tarihçiliğini bütünsel bir süreç içinde incelemeye çalışan kamsaplı ilk çalışma özelliği taşımaktadır.

Read More

Kişilik ve Psikoterapi Yazıları 

Bu kitap, İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Sosyal Psikiyatri Servisi’nin kişilik ve psikoterapi ile ilgili olarak düzenlediği Salı Toplantıları’nda sunulan bildirilerden oluşuyor. Toplantıların, dolayısıyla da kitabın ana teması, kişilik ve kişiliğin oluşması süreçleri ile kişilik sorunlarının psikoterapisi olarak ifade edilebilir.

Toplantıların gündemindeki konu başlıkları bu alanın kendi sorunlarını, teori, yöntem, psikoterapi vb. düzleminde tartışılmasının bir vesilesi oluyor. Bir yanıyla, bu “içe dönük” işlevini yerine getiren bu metinler, bir yanlarıyla da dışa dönük olarak geniş bir okur ve meraklı kitlesine seslenebiliyor. Çünkü gündelik hayatımızda Althusser örneğindeki gibi kişilik bozukluklarının en güç örnekleriyle olduğu kadar, en masum tezahürleri ile karşılaşıp durmaktayız. Elbette okur, bu metinlerin rehberliğinde ne kendisinin ne de çevresinin ruhsal onarımına girişmeyecektir, ama tek tek metinleri okuma sırasında ortaya çıkabilecek muhtemel dirençleri kırabilirse bu bozuklukların en azından farkında olabilecektir ki, bu da kitabı dışa dönük boyutuyla daha da önemli kılmaktadır.

Read More

Çözüm Odaklı Koçluk

Koçluk kavramı, sorunlarınızı çözmede size rehberlik etmek ve yardımcı olmak anlamına gelir. Bin yıllık Anadolu kültürüne baktığınızda her biri birer “irşad” edici, aydınlatıcı, yol gösterici mevkiinde olan gönül erenleri mevcuttur.
Onlar sayesinde huzurlu bir toplumun öğretileri yaygınlaşmış ve itibar gördükleri sürece etki alanlarındakiler mutlu ve huzurlu yaşamayı başarmışlardır.

İnsanlara sevgiden başka bir şey öğütlemeyen; Mevlâna, Yunus, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli ve benzerleri bir ömür bunun mücadelesini vermişlerdir. Günümüzde onların bilgeliğine, koçluğuna ne kadar muhtacız varın siz düşünün.
Bu kitapta, çözüm odaklı olma yöntemlerinin yanında, kendi kendine harekete geçmenizi sağlayacak Anadolu bilgelerinin pratik ve dâhiyane çözümlerini keşfedeceksiniz.

Çözüm odaklı koç, bin yıldan günümüze Anadolu’da kulaktan kulağa anlatılan kısaların günümüz Anadolusuna uyarlanmasıdır. İnsanla ilgili bilimsel verilerin kaynağı olarak batının işaret edilmesi anlamlı görünse de batıyı da etkileyen asıl kaynakların bizim kendi öz kültürümüzün değerleri olduğunu yeniden keşfetmeye her zamankinde daha fazla muhtacız.
Bu kitapla; içinde bulunduğumuz kültürümüzün bilgeleri ışında, kendinizi keşfedeceğinize inanıyor, keyifli okumalar diliyoruz.

Read More

Ben Bir Celaliyim

Kitabın adı “Ben Bir Celaliyim” gerçeğin ifadesidir. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu tarihinde en büyük Celali isyanı başlatan Abdülhalim Karayazıcı ‘nın yaşayan en büyük torunuyum. 469 yıllık soyağacımızın kayıtları da mevcuttur.
Elimizdeki belgelere göre, Osmanlı tarihinin bir bölümü bu kitap yayınlandıktan sonra değişmek durumunda kalacaktır. Basit bir, iki örnek vermem gerekirse, ilk kez bu kitapta Celali isyanlarını tetikleyen olayların gerçek nedenleri ortaya konmuştur. Abdülhalim Bey’in kökeni ilk kez açıklanmaktadır.

Read More

Mübadele Öncesinde Şile’de Yaşam

“Büyük felaket Şile’den de geçti. Şile artık bizler için sadece tatlı bir anı olarak kaldı. Yunanistan’da yaşayan Şilelilerin her şeyleri var, ama kalplerinin bir parçası, felakete uğrayan, mahvolan bomboş vatanlarında, atalarının teselli bulamayan, yangın dumanları arasında kapkara tepelerde dolaşan ruhlarına yoldaşlık etmek üzere ebediyen Şile’de kalacak.”
“Şile’nin panayırları bitti gitti. Kemanlar şakımıyor, zurnalar çalmıyor. İhtiyar çınar ağacı şaşkın, soruyor. Güzel kızlar, genç delikanlılar nereye gitti. Sevinçler gülüşmeler şarkılar nerede, Laternalar neden sustu”

Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında yapılan nüfus mübadelesi nedeniyle yurtlarını terk etmek zorunda kalmış iki eski komşumuzun, Natalia Adamantidu ile Yeoryios Papastatos’un anılarını bir araya getiren bu kitap, Işık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ekrem Ekinci’nin inisiyatifiyle yayına hazırlandı.

Çok sevecen bir dille yazılmış, ilginç bilgiler içeren bu anılar; Yunanistan’daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi arşivinde bulunan, 1939’dan beri mübadillerle yapılan sözlü tarih çalışmalarının da bir parçası. Şile’de yaşamı anlatırken duygularını, Şile sevgilerini de bizlere aktarıyorlar.

Read More

Çernobil 01.23.40

Alexander Akimov, Çernobil’in 4 numaralı reaktörü Ünite 4’te son çare olarak acil durum butonuna bastı. Bu karar, bütün bir şehrin kalıcı olarak tahliye edilmesine ve binlerce insanın ölümüne sebep olurken, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin çökmesinin nedenlerinden biri haline geldi. Ayrıca yıllarca sürecek olan tartışmalara, abartılı ve doğruluğu çarpıtılmış hikâyelere yol açtı.
Yanan bir reaktör çekirdeğinin Doğu Avrupa’yı radyasyon altında bırakmasına engel olmak uğruna verilen bu savaşta, radyasyon miktarından makinelerin bile çalışmadığı bölgelere girerek kendini feda eden kahramanların hikâyelerini, efsanevi Tasfiyeciler ile ilgili şaşırtıcı gerçekleri ve SSCB’nin göstermelik mahkemeleriyle ilgili gizli kalan detayları öğreneceksiniz.
Tam beş yıl süren bu araştıma, günümüzde hâlâ terk edilmiş olan Pripyat şehri ve Çernobil bölgesinde yaşananları anlatırken, yazarın çektiği fotoğraflar ve santralin teknik şemalarıyla derinlik kazanıyor.

Read More

Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

Tekneleri ve yıldızları memleketi olarak görenler, ıssız yerlerde kendisi için evren olanlar, beklentisiz ve vaatsiz sevenler, yargılamadan-yadırgamadan dinleyenler, “Seni seviyorum”a karşılık “Ben de seni” demek istemeyip alternatif “Ben de seni”ler üretenler…
   Islak iskele kokusunu sevmeler,
   bir şeyler,
   bir şeyler..

Read More

Terapistin Terapisi – Sıradışı Metaforlarla Terapi Öyküleri

Şimdilerde modern psikoloji ve psikiyatri, insanın iç dünyasında yaşanan travmaları anlamak ve çözmek için sayısız çalışmalar yapıyor, öneriler getiriyor.

Yalnızlaşma ve yabancılaşma, bu çağın iki önemli problemi. Kendine yabancılaşma, aileye yabancılaşma, topluma yabancılaşma… Kalabalıklar içinde yapayalnız ve çaresiz kalakalma.

Dr. Kenan Taştan, modern tıbbın bakış açısı ile kendi kültür birikimini bir araya getirerek, yaşanmakta olan sıkıntılar konusunda yeni şeyler söylemek isterdi.

Bu kitap Batının analitik düşüncesi ile Doğunun manevi dünyasını bir potada eriterek, okurlarla sohbet edercesine kaleme alındı. Herkes için faydalı olabilecek ilginç bir çalışma…

Read More

Matematikçi Gazete Okuyor

‘John Allen Paulos’a bitişik yaşamak mükemmel bir şey olurdu. Her sabah gazeteyi okuyup tam doğru gibi görünmeyen -hakkında havada asılı belli belirsiz bir mantıksızlık kokusu bulunan- bir öyküye rastladığı zaman pencereden dışarı sarkıp ‘Jack! Zılgıtı buradan yedin!’ diye bağırabilirdi… Haber tüketicilere olduğu kadar onları sağlayanlara da yardımcı olabilecek, eğlendirici, atak, akıllı, bir küçük kitap.’ (Washington Post Book World)

Read More

Değişen Mekan / Mekansal Süreçlere İlişkin Tartışma ve Araştırmalara Toplu Bakış: 1923-2003

Türkiye’de mekanın değişen karakteri yerel politikalardan kalkınma planlarına, sanayileşme hamlelerinden sosyal ve kültürel dokuyu yeniden biçimlemek için girişilmiş çalışmalara dek çok çeşitli etmenlerce belirlendi. Kentin bir taraftan artan nüfus bir taraftan da değişen insan gereksinimleriyle biçimlenen yapısı, mekanın kullanımı ve paylaşımıyla ilgili dinamikleri de köklü bir değişime uğrattı. Bu alanda var olan temel önemdeki tartışmaları bir araya getiren bu kitap, konuyu sadece kentsel planlama ya da mimari farklılaşma veya koruma çalışmaları bağlamında ele almayıp, yerel yönetimlerin yapılanması, iktisadi ve teknik altyapının kurulması ve örgütlenmesi, kırdan kente göç, sınıflar arasındaki ilişkiler, kimi bölgelerdeki seçkinleştirme girişimleri çerçevesinde değerlendiren toplu bir perspektif sunuyor.

Read More