• Bize Ulaşın
    0537 364 0921
  • Bostancı / İstanbul

The Chinese At The Negotiating Table / Style & Characteristics – (Müzakere Masasındaki Çinlilerin Tarz ve Özellikleri)

1953’ten günümüze tarihsel örnekler ve vaka analizleri de kullanılarak Çinlilerle müzakere süreci inceleniyor Yazar, efsanevi Çin sabrı mitini çürütüyor, Amerikalıların Çinlilerle müzakereye tepkisini değerlendiriyor ve Çin’in müzakerelere yaklaşımını analiz ediyor. 1949 gibi erken bir tarihte ABD ile yapılan görüşmeler sırasında ortaya çıkan Çin davranışındaki süreklilik unsurlarını ortaya koyuyor.

Read More

Between Gods

Alison Pick, düzenli olarak kiliseye giden Hıristiyan bir ailede büyüdü. Çok yakın olduğu babaannesi ve büyükbabası, Yahudi oldukları için İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Çek Cumhuriyeti’nden Kanada’ya kaçtı. Ancak ailesinin diğer üyeleri göç etmekte tereddüt ettiler ve seçimlerinin en büyük bedelini Auschwitz’e gönderildiklerinde ödediler.

Holokost’un musallat olduğu Alison’ın büyükanne ve büyükbabası, Hıristiyanlar olarak yeni hayatlarına yerleştiler. Alison’ın babası bile, bir yetişkin olarak Prag’daki Yahudi mezarlığını ziyaret edene kadar ailesinin geçmişini bilmiyordu. Bu utanç ve gizlilik atmosferi, Alison’ın yetişkinliğe yolculuğunu zorladı ve otuzlu yaşlarının başında felç edici bir depresyona girdi.

Bir boşluk duygusu içinde boğularak, Yahudi topluluğuna çekildiğini hissetti ve uluslararası en çok satan kitabı Far to Go için ailesinin üzücü geçmişinde ilham buldu. Sonunda, gerçek yolunun bir Yahudi olarak tarihini ve kimliğini geri almak olduğunu fark etti. Alison din değiştirme süreciyle ilgili derslere katılmaya başladı ve onun katılımına sponsor olacak bir haham buldu. Ancak eski yaralar açıldığından ve tüm ilişkileri test edildiğinden süreç kolay değildi.

Derin, anlayışlı, dürüst -ve ustaca yazılmış-Between Gods bizi inançlarımızı ve onların bizi ne ölçüde tanımladığını yeniden incelemeye zorluyor.

Read More

Zihinden Maddeye – Beynimizin Maddesel Realiteyi Yaratmasının Şaşırtıcı Bilimi

Bilim, metafizikten daha şaşırtıcı…

“Düşüncelerin madde olduğu”  tezi, popüler kültürde bir fenomene dönüştü artık…

Hatta bazı spiritüel öğreticiler, sonsuz güçleri zihne atfediyorlar.

Peki, bu iddialar bilimsel olarak doğru mu?

İnsan zihninin düşünceleri gerçeğe dönüştürme gücü hakkında bilimsel kanıtlar ne diyor?

Epigenetik, sinirbilimi, elektromanyetizma, psikoloji, simatik (dalga kavramları üzerinde yapılan çalışmalar), halk sağlığı ve kuantum fizik, düşüncelerin derinlemesine gerçekten yaratıcı olabileceğini gösteriyor.

Ödüllü yazar Dawson Church ZİHİNDEN MADDEYE adlı bu kitabında, bilimsel gerçekleri inceliyor ve zihnin bir maddesel şekli nasıl yarattığını gösteren çalışmaları adım adım bütün ayrıntılarıyla gözden geçiriyor. Böylece bulmacanın her parçası yerine oturuyor ve bilimin metafizikten daha şaşırtıcı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Tıp, spor, iş, şifa, sanat ve bilimsel dünyada, düşünceyi maddeye dönüştürme deneyimi yaşamış olan kişilerin tanıklıklarını da içeren kitap, baştan sona ya ilham veriyor ya da yürek yakıyor.

ZİHİNDEN MADDEYE kitabı, yaratmak için bireysel sorumluluklarını üstlenen insan türünün, bütün dünyayı değiştirecek potansiyele sahip olduğunun altını çiziyor.

Read More

Overcoming Social Anxiety and Shyness (Sosyal Kaygı ve Utangaçlığın Üstesinden Gelmek)

Bu kitap, gerçek hayattan örnekler ve bilişsel davranış teknikleri kullanarak, okuyucunun kötü alışkanlıkları öğrenmesine ve onları sağlıklı olanlarla değiştirmesine yardımcı olmaya çalışır. Utangaçlığın doğasını, semptomlarını ve olası nedenlerini ana hatlarıyla belirtir ve üzücü düşüncelerle nasıl başa çıkılacağını, kaçınmanın üstesinden nasıl gelineceğini ve gevşeme, dikkat dağınıklığı ve panik yönetimi yoluyla kaygı semptomlarının nasıl yönetileceğini açıklar.

Read More

İmgesel Görüntü Yaşantısı

Tanı ve terapide imgesel görüntü yaşantısı
Ali Nihat Babaoğlu
İstanbul Psikoterapi ve Grup Terapileri Derneği yayını
Psychotherapy.
Imagery (Psychology)
Psychotherapy — Methodology.

Semboldrama olarak da bilinen imgesel görüntü yaşantısını yetkin bir şekilde tanıtan bu kitap İstanbul Psikoterapi ve Grup Psikoterapileri Derneği’nin yayınıdır..

Read More

RA Bilgileri

RA adlı uzaylı ırk dünyaya ilk kez ne zaman ve niçin geldi? Piramitleri düşünce gücüyle nasıl ve neden inşa ettiler? Geçmişteki ve günümüzdeki uygarlıkların gelişiminde nasıl bir rol oynadılar? Evrenimizi acaba başka hangi varlıklarla paylaşıyoruz? UFOlar dünyamıza neden geliyorlar? Dünyamız kozmik planın hangi noktasında bulunuyor ve nasıl bir geleceğe hazırlanıyor? Evrenimizde kaç boyut var? Dünya ve üzerindeki insanlar şu anda hangi boyuttalar ve önümüzdeki yirmi yıl içinde hangi boyuta geçmeye hazırlanıyorlar? Dünya insanını nasıl bir “hasat” bekliyor? Ruhsal tekamülümüzü belirleyen prensipler nelerdir? Bir’in Yasası ve onun sapmaları nelerdir? Herşeyi başarmamızı mümkün kılan Sonsuz Zeka ile nasıl bağlantı kurabiliriz? Şifa nasıl verilir? Madde alemi sadece bir illüzyondan mı ibarettir? İnsan pozitif ve negatif tekamül yolunu nasıl seçer? Pozitif ve negatif uzaylı varlıklar bu seçimimizi nasıl etkilerler? Onlar dünya insanı ile niçin ilgileniyorlar? Birbirleriyle nasıl savaşıyorlar? Dünyamıza neden karantina uygulanıyor? Bizden çok daha yüksek boyutlardan “Gezginler” neden bu son devrede kitle halinde dünyada enkarne oldular? RA neden geri dönüyor?

RA BİLGİLERİ’ni okudukça insan, evren, dünyamızın ve insanlığın geçmişi, geleceği ve Tanrısal gerçeklerle ilgili ne kadar az şey bildiğimizi ibretle görüyoruz. Bu kitap, yaklaşık yirmi yıl süren deneysel bir telepati çalışması vasıtasıyla, bizden milyonlarca yıl ilerdeki bir uzaylı ırkla kurulan temaslar sırasında alınan olağanüstü ve çarpıcı bilgileri sözcüğü sözcüğüne sunuyor.

Read More

Yelken ve Top

Baharat, fildişi, abanoz ağacı, ipek, porselen, altın, bakır, buğdaş ve köle ticareti Avrupalıları hep denizlerin ötesine çekti. Ama bunun için gerekli teknolojiye 14. yüzyıla kadar sahip değillerdi. Atlas Okyanusu kıyılarındaki Avrupa ülkeleri 14. ve 15. yüzyıllarda toplarla donatılmış yelkenleriyle dünyaya yayıldılar. Artık olağanüstü etkili bir araç söz konusuydu. Sınırlı düzeyde mürettetabla harekete geçirilen çok büyük bir enerjiyi kontrol edebiliyor ve dünyanın her yerine sevk edebiliyorlardı. Hızlı ve ani yükselişlerinin sırrı işte burada gizliydi: Yelken kullanımındaki tecrübeleri ve sahip oldukları toplar. Gözü pek bir biçimde denizler ötesine yayılıp, Asya, Afrika ve Amerika kıyılarında hakimiyetlerini saldırgan bir şekilde kabul ettiren bu ülkeler, karada şaşılacak derecede zayıftı ve Osmanlı orduları önünde sürekli olarak geri çekiliyorlardı. Osmanlılar 1459’da Kuzey Sırbistan’ı, 1463-66’da Bosna-Hersek’i, 1468’de Arnavutluk’u, 1470’te Karadağ’ı ele geçirmiş, Macar ordusunu 1526’da Mohaç’ta yok etmiş, Viyana’yı 1529 ve 1683’te iki kez kuşatmıştı.
İstanbul’daki batılı diplomatlar, 17. yüzyılın sonunda bile yeni Osmanlı saldırılarından ürküyorlardı. Avrupalılar, karadaki bu yenilgilerine rağmen savaş gemilerinin üstünlüğü sayesinde okyanusların sahibi olmuşlardı. Daha önce Zaman Makinesi adlı kitabın yayımlandığımız ünlü İtalyan tarihçi Carlo Cipolla, “bu kanlı macera”da yelken ve topun oynadığı belirleyici rolü araştırıyor.

Read More

Toplu Oyunlar – Jean Paul Sartre

Sartre Toplu Oyunlar’da, insanlığın en evrensel sorunlarını ele alırken, temel duygulardan yola çıkarak insanın varoluşunu anlamaya çalışıyor… Kadın erkek ilişkileri, aşk, intikam, öldürme güdüsü, ırkçılık ve savaş… Sartre oyunlarında Antik Yunan’a kadar gidip, insanı anlamaya çalışmış, siz de istediğiniz kadar geriye gidebilirsiniz, insana dair pek çok şeyin nasıl değişmeden kaldığını göreceksiniz… Böylece Sartre’la bir kere daha görüyoruz, yüzyıllardır dünyaya hükmeden insanoğlunun “insan olmak” konusunda nasıl bir arpa boyu yol alamadığını… Hâlâ savaşıyoruz, hâlâ öldürüyoruz, hâlâ açız ve dünya hâlâ adaletsiz…
Yirmibirinci yüzyılda Sartre okumak, insanı utandırıyo

Read More

Muslims In Europe (Avrupa’da Müslümanlar)

İster vatandaş ister göçmen, ister yerli ister yeni gelmiş olsun, Müslümanlar Avrupa’ya zorluklar ve fırsatlar sunan büyüyen ve çeşitli bir nüfustur. Avrupa’nın açık toplum taahhüdünün karşı karşıya olduğu en önemli sınavlar, Müslümanlar gibi azınlıklara nasıl davranacağı ve hızla genişleyen çeşitlilik ortamında herkes için eşit hakları nasıl sağlayacağı olacaktır. Açık Toplum Enstitüsü’nün Avrupa’da Evde projesi, Avrupa’daki Müslümanların ve diğer azınlıkların durumunu inceleyen izleme ve savunuculuk faaliyetleri yoluyla bu sorunları ele almak için çalışıyor. Amsterdam, Antwerp, Berlin, Kopenhag, Hamburg, Leicester, Londra, Marsilya, Paris, Rotterdam ve Stockholm’deki 11 AB kentindeki Müslüman topluluklar hakkında bu rapor dizisindeki projenin kilit çabalarından biri. Raporlar, seçilmiş şehirlerdeki kamu politikalarının Müslümanların siyasi, sosyal ve ekonomik katılımına nasıl yardımcı olduğunu veya engellediğini inceleyerek çeşitli Müslüman Toplulukların ihtiyaç ve isteklerinin anlaşılmasını artırmayı amaçlıyor.

Read More

İlhan Berk’le Şiirin Anayurdunda

Çocukluğundan şiire başlama çağına, oradan yaşadıklarına, edebiyat ortamına uzanan bir söyleşi; şiirle bütünleşen bir yaşamın tanıklığı İlhan Berk’le Şiirin Anayurdunda. Ses, söz anlam üzerine, gerçek şiir’e ulaşmak için yeni bir dilbilgisi yaratmak üzerine önemli bir düşünce kaynağı.

Read More