Monthly Archives: Ocak

Beymen’in işbirliğiyle düzenlenen Paris-St.Petersburg, Alexandre Vassiliev Koleksiyonundan Avrupa Modasının Üç Yüzyılı adlı sergide Moskovalı sanatçı bir aileye mensup Alexandre Vassiliev’in koleksiyonundan 150 elbise ve 300 aksesuvar sergilendi.

Başta Moskova’da Bolşoy tiyatrosu olmak üzere, Fransa, İngiltere, Almanya, Amerika, İtalya, Japonya ve Türkiye gibi pek çok ülkede birçok bale, opera ve tiyatro kostüm ve sahne tasarımı yapan moda tarihçisi Alexandre Vassiliev, Avrupa’nın çeşitli hanedanlarına mensup kişiler ve ünlü sahne sanatçılarına ait giysilerden oluşan koleksiyonunu daha önce Paris’te ünlü Musée de la Mode’un yanı sıra, Londra, Hong Kong, Santiago ve Sydney’deki müzelerde de sergiledi.

Ayasofya
– Ayasofya’nın Tarihi
– Ayasofya’nın Planı
– Ayasofya’nın Mimarisi
– Ayasofya’nın Mozaikleri
– Vaftizhane
– Hazine dairesi
– Ayasofya’da Osmanlı Döneminde Yapılan Ekler
– Ayasofya’nın Avlusundaki Osmanlı Dönemi Yapıları

Kariye
– Kariye’nin Tarihi
– Kariye’nin Mimarisi
– Kariye Mozaik ve Fresklerinin Önemi
– Kariye’nin Planı
– Kariye’nin Mozaikleri
– Parekklesion’un Planı
– Parekklesion’un Freskleri
– Mezarlar

İç Mimarlık Temelleri Dizisi, iç mimarlığa ve iç mimarlığın altında yatan fikirlere temel bir giriş
sağlar. Kitap içerisinde temel teorileri desteklemek üzere modern çalışmalardan ayrıntılı incelemeler
kullanılmıştır. Böylelikle, elinizdeki kitap tüm iç mimarlık ve tasarım öğrencilerine ve konuya genel bir ilgisi olan okuyuculara değerli bir kaynak sunar.
 
Serinin ilk kitabı olan Yapı + Biçim, mevcut bina ve yeni yapılacak ekler arasındaki ilişkinin kurulmasından mekânın içinde yer alacak önemli tasarım öğelerinin konumlandırılmasına kadar iç mekân tasarımı ve yeniden kullanımıyla ilgili temel düşünceleri gözden geçiriyor. Kitap, yeni bir ekin tasarımının yapımında kullanılmak üzere mevcut binanın anlaşılmasına ve ondan faydalanılmasına yönelik bir analiz yöntemi önermektedir.

Türkiye, ilerici ve istikrarlı bir ulus imajını teşvik ederek bir dünya gücü olarak büyürken, politikadaki çeşitli seçimler Doğu ve Batı ile olan ilişkisini zorladı. Bu davranış için tarihsel, sosyal ve dini bağlam sağlayan Demokrasi, İslam ve Laiklik’teki Türkiye’deki makaleler, devletin din konusundaki pozisyonundan Avrupa Birliği ile olan ilişkisine kadar Türk tartışmaları ve küresel kaygılarla ilgili konuları incelemektedir. Bir dizi disiplinden uzmanlar tarafından yazılan bölümler, Osmanlı İmparatorluğu’nun klasik döneminde çeşitliliğe toleransı araştırıyor; modern, demokrasi öncesi zamanlarda etno-dinsel heterojenliğin aşınması; Kemalizm ve modernleşme ve ulus inşasındaki rolü; ordunun değişen siyasi stratejileri; ve olası AB üyeliğinin iç reformlar üzerindeki etkisi. Makaleler aynı zamanda siyasi partilerin yanı sıra, özellikle Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni Avrupa’nın Hıristiyan Demokrat partileriyle ilişkilendirerek, “çoklu laiklik”in Kıtalararası bir karşılaştırmasını da sunuyor. Katkıda bulunanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun etno-dini çoğulluğunun mirası ve Türkiye’nin iddialı laikliğinin dini aktörlere daha fazla alan sağlamak için nasıl yumuşatılabileceği gibi kritik araştırma sorularını ele alıyor. Raporlar, Türkiye’nin laikliğinde ordunun “koruyucu” rolüne, son anayasa değişikliklerinin demokratikleşme üzerindeki etkilerine ve İslami aktivizmin demokratik bir sistem içindeki varlığının sonuçlarına ve faydalarına değiniyor. Başka hiçbir koleksiyon Türkiye’nin çağdaş evrimini bu kadar canlı ve kapsamlı bir şekilde karşı karşıya getiremez veya önemli sosyal ve politik sistemlerine dair bu kadar uzman bir analiz sunamaz.

*Kültür ve Kimlik
*Gelinliğin Tarihçesi
*Gelinliğin Önemi
*Etnik Gruplar ve Gelinlikler
*Geleneksel Gelinlikler ve Bileşenleri 

Senaryo yazarları hikâyelerini canlı kılmak istiyorlarsa insan davranışlarını iyi kavramak zorundadırlar. William Indick’in kaleme aldığı bu kitabı iyi değerlendiren yazarlar, Sigmund Freud, Carl Jung, Alfred Adler, Erik Erikson ve Joseph Campbell gibi isimleri senaryolarının ortak yazarları gibi kullanabilirler. Dolayısıyla, Senaryo Yazarları İçin Psikoloji kitabı, psikolojik bakımdan derinlikli karakterleri ve çatışmaları işlemekte temel bir kaynaktır. Bu kitap sayesinde motivasyonu daha anlaşılır kılmayı, inandırıcı kimlik gelişimi tasarlamayı ve beyazperdede sahici çerçeveler oluşturan arketipler yaratmayı daha kolay öğreneceksiniz. Dolayısıyla, bu yalnızca senaryo yazımıyla ilgili bir çalışma değil, aynı zamanda sinema endüstrisine yakından ilgi duyan herkesi, gerçek ve aday senaryo yazarlarının yanı sıra yönetmenleri, film analistlerini ve sinema ve psikoloji bölümleri öğrencilerini etkileyecek bir kitaptır.

Sabahattin Selek’in Milli Mücadele adlı bu kitabı, Kurtuluş Savaşımız konusunda temel eserlerden biridir. Milli Mücadele’nin askeri olduğu kadar siyasi ve diplomatik yönlerini de anlatır. Milli Mücadele üzerine çalışmalarımda başvurduğum temel kaynaklardan biridir. 
― Taha Akyol

Anadolu İhtilali eseriyle ünlenen, bunu 1971 yılında Milli Mücadele adlı eseriyle taçlandıran ve bir üst aşamaya taşıyan Sabahattin Selek aynı zamanda yayımlandığı dönemin siyasal sorunlarına tarihsel bir perspektif kazandırıyor. Uzun araştırma evresinin ürünü Milli Mücadele bir ulusun verdiği bağımsızlık mücadelesinin o günlerden bugüne gelişim sürecini anlamak isteyen geniş bir kesimin son elli yıldır temel başvuru eseri olageldi. Ulus inşa sürecinin ne denli engebeli bir süreçten geçtiğini görmek, anlamak ve bilinçlenmek isteyen her yurttaşın satır altlarını çizerek okuması gereken bir kitap…  
― Zafer Toprak 

“Gung Ho!, üç basit adımda bütün çalışanlarınızın enerjilerini, arzu ve heyecanlarını nasıl harekete geçirebileceğinizi ve başarıya odaklayabileceğinizi gösteriyor. Büyük bir kitap.”

– Stephen R. Covey-

Gung Ho işyerinde morali yükselterek verimi artırmamızı sağlayacak çok değerli bir yönetim tekniği. Bugünün çok şiddetli rekabet ortamında zirvede kalmak isteyen herkesin okuması şart olan bir kitap. Fanatik Müşteriler yöneticilere müşterilerini nasıl kendi ürünlerinin birer çılgın taraftarına dönüştürebileceklerini öğretiyor. Gung Ho! da aynı sihirli etkiyi çalışanlarda yaratıyor. Peggy Sinclair ve Andy Longclaw’ın hikayelerinden ilham alan Ken Blanchard ve Sheldon Bowles, Gung Ho’da istediğiniz her organizasyonda, çalışanların arzu ve heyecanlarını en üst noktaya çıkararak şaşırtıcı sonuçlara ulaşmalarını sağlayacak ve devrim olarak kabul edilecek bir tekniği sunuyorlar.

Temel Kayak Rehberi, standart “nasıl kayak yapılır” kitaplarının tekrarı değildir, sadece daha yeni ekipman ve kıyafetlerin daha yeni resimleriyle günceldir. Sporun her yönü hakkında güvenilir tavsiyelerle dolu kapsamlı bir kitaptır. Acemiler için kayak botlarında nasıl yürüneceği, ekipmanın ne zaman ve nerede kiralanacağı ve asansör biletinin nereye yapıştırılacağı hakkında bilgiler vadır. Deneyimli kayakçılar, en iyi yokuşlara giden en kısa kaldırma hatlarını nasıl bulacağını öğrenebilir, düz ışık için en iyi gözlük camı renklerini keşfedebilir ve dağ kaygan görünse bile en iyi toz depolarını ortaya çıkarabilir. Diğer konular, finansaldan (en ucuz asansör biletlerini bulmak) sıradan (bir çift kayak çorabının lif içeriğini değerlendirmek) yaratıcıya (harika aksiyon fotoğrafları ve videoları nasıl çekilir) kadar uzanır.

“Hususi birtakım şartlar Avrupa Yahudileri ile Osmanlıları, Haçlı Hıristiyan Avrupa karşısında bir nevi dayanışma ve işbirliğine sevk etti. Asırlardır birlikte var olmak suretiyle iç içe geçmiş ortak tecrübeler ve olumlu hatıralar Türklerle Yahudileri bir aile yapmıştır.”
-Halil İnalcık-

Papa’dan Şarlken’e, I. François’dan Portekiz ve İspanya krallarına, Macar kraliçesinden Medici’lere, XVI. yüzyıl Avrupa’sının en büyük güç odaklarının dize getiremediği, dünyanın en zengin kadını Dona Gracia’nın muhteşem hikâyesi.

-Bu güç odaklarından canını ve servetini nasıl kurtardı?
-Avrupa’nın her yanındaki sinagogları nasıl birer istihbarat merkezi haline getirdi?
-Bu istihbaratı sunduğu Kanuni’nin eli, Avrupa karşısında nasıl güçlendi?
-Kanuni, Dona Gracia’yı neden ısrarla Osmanlı topraklarına davet etti?
-Sarayda nasıl ve neden vazgeçilmez oldu?
-Hürrem Sultan’la yakın dostluğu sayesinde elde ettiği gücü nasıl kullandı?
-Sokullu’yla giriştikleri amansız mücadele hangi sonuçları doğurdu?
-Kıbrıs’ın fethinde Yahudi parmağı var mı, Kıbrıs’ın fethine neden bu kadar önem veriyordu?
-Osmanlı’da ticaret, bankerlik ve özel girişimin devrinin çok ilerisinde olmasındaki en büyük pay Dona Gracia’nın mıydı?
-Yahudileri kovmak, İspanya ve Portekiz’e nelere mal oldu?