En mutlu insanların mutluluk peşinde koşmadığını, en maddiyatçıların o kadar da çok kazanamayacaklarını, en ünlü tabloların temalarını en doğru şekilde tasvir edenler olmadığını (Picasso’nun horozunu düşünün) bilmek az şey mi?
Planlamanın sınırlı rolünü, aşırı derecede doğrudan bir yaklaşımın işe yaramayacağını, tutarlılığın çoğu durumda yanlış olduğunu duymak size iyi gelir miydi? Size üşüyerek, ıslanarak ve bitkin düşerek mutlu olunabileceği söylense? Zannettiğiniz kadar akılcı olmadığınız ispatlansa?

Kaos teorisinden evrime, futbolcu Beckham’ın çalımlarından Boeng 747’lere, Kızıl Kmerlerden piyasa ekonomilerine, Napolyon’un sarayından Le Corbusier’nin atölyesine, Fortune listesinden iflaslara uzanan örneklerle, eksik halka tamamlanıyor: Karmaşıklık, paradoks ve tutarsızlığın imza attığı olağanüstü işler gün ışığına çıkıyor. Tüm bakış açılarınızın ters yüz olmasına hazırlıklı olun!