Nazım Hikmet’in Adalet Cimcoz’a yazdığı mektuplardan, elimizde bulunan otuz dokuzu Bursa Hapishanesi’ndeki son beş yılına tanıklık ediyor: 1945-1950. Daha önce eşi Piraye Altuncu’ya, Kemal Tahir’e, Orhan Kemal’e, Piraye Hanım’ın oğlu Memet Fuat’a, VA-NU’lara yazdığı mektuplarda, mahpushanedeki insanın duyarlığı ile birlikte, sanatının gücüne inanmış şairin parmaklıklar arasında bile kendine ve dünyaya bakışını yaşamıştık. Adalet Cimcoz’a yazdığı mektupları da bu bütünün parçaları olarak düşünebiliriz. Bu mektuplarda da aynı yoksunluklar, acılar, beklentiler, özlemler karşısında ayakta durma savaşımı veren insanın yaratma gücüne tutunarak umudunu yitirmediğini görüyoruz. (Şükran Kurdakul)