“Meddâh”, Arapça bir kelime olup, “çok metheden” anlamını ifade etmektedir.
Ancak bu kelimenin, zamanla, anlamında bir genişleme olmuş, “halk hikâyecisi,
mukallit” mânâsında da kullanılagelmiştir. Enno Littmann’ın da vurguladığı gibi o,
“kutsal kişileri ve kahramanları öven bir sanatçıdır.” Bir temaşa (gösterim) sanatları
terimi olarak da halk hikâyelerini bir topluluk önünde anlatan kimsedir. Araplarda bu
kimselere “kāss”, “kassâs”; İranlılarda ise “kıssahân” veya “şehnâmehân” denmiştir.
Meddahlık, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan, yani XIV. yüzyıldan bugüne
kadar sürmüş, önemli bir dramatik sanat türüdür.
Prof. Dr. Süleyman TÜLÜCÜ