Atilla’dan Timur’a Avrupa ve Asya
Avrupa tarihi, Asya’nın, sonsuz stepleri, yüksek dağları ve oralarda yaşayan göçebe kavimleriyle oluşturduğu muazzam kütlenin, dev bir yüreğin atışları gibi peş peşe gönderdiği insan dalgalarının egemenliği altındadır: V. yüzyılda Hun istilaları, IX. yüzyılda Macar istilaları, XIII. yüzyılda Moğollar ve XIV. yüzyılda Osmanlı Türkleri. Coğrafyacı için olduğu kadar tarihçi için de Avrupa, Asya’nın bir uzantısıdır. Avrupa’nın sonradan kazandığı güç, geçmişteki güçsüzlüğünü unutturacaktır: Yerleşik toplum, sonunda göçebe insanı yenmiştir. Ne var ki XV. yüzyılın başında bile göçebe kavimlerin askeri üstünlüğü, bir tarih dehası olan İbni Haldun için inkâr edilmez bir gerçek olmaya devam ediyordu. Ancak sonra her şey değişecektir. İbni Haldun’un da hissedeceği gibi “dünya yeniden yaratılmaktadır”. Timurlenk’in ihtirası, Doğu rüzgârının Batı karşısındaki üstünlüğünü yok edecektir. Emmanuel Berl bu kitabında hem Avrupa’nın hem de Asya’nın geleceğini belirleyen bin yılın hikâyesini bir tarihçi titizliği, ama masalcı tadıyla anlatıyor. Atilla’dan Timur’a Avrupa ve Asya okurlara, bugünkü Avrupa ve Asya’yı, Rusya’yı, Doğu-Batı ilişkilerini ve özellikle de Türkiye’nin dış dünyayla yaşadığı sorunları anlamak için benzersiz bir fırsat sunuyor. Elinizdeki belki de tarih kitaplarının en güzeli.